Çalışma iki koldan yürütülüyor, uçarken fişleneceğiz

Çalışma iki koldan yürütülüyor, uçarken fişleneceğiz
Havalimanları 24 saat denetim altında. Güvenliğin yetersiz kalacağı düşünüldü ki, şimdi ‘fişleme modeli’ geliştirildi.

Uçuş emniyetinin en üst seviyeye çıkarılması amacıyla yürütülen çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Bu kapsamda terör saldırılarının engellenmesine yönelik uygulamalarla havalimanları ve uçaklar da, son teknolojik güvenlik sistemleriyle donatılıyor. Zaman Gazetesi'nden Mustafa Gün'ün haberine göre, özellikle uçağa bininceye kadar geçen sürede, havalimanlarının hemen her yeri, polis ve özel güvenlik birimlerinin yanı sıra kameralarla da, 24 saat süreyle izleniyor. Ancak tüm bunlara rağmen güvenlik konusunda yaşanabilecek zafiyetin en aza indirilmesi düşünülüyor olacak ki, şimdi de ‘fişleme modeli’ geliştiriliyor. İşin ilginç tarafı, kısa süre sonra havayolu şirketleri aracılığıyla yapılacak fişlemeler resmi anlaşmaya dayandırılarak uygulanacak.

İlk aşama Smart Security

Uçak yolcularının fişlenmesiyle ilgili çalışma, iki koldan yürütülüyor. Hollanda’da yaklaşık iki ay önce bir araya gelen sektör temsilcileri, güvenlik zafiyetinin en aza indirilmesi amacıyla çeşitli öneriler sunmuştu. Teklifler arasından ‘Smart Security’ adı verilen ‘Akıllı Güvenlik’ sistemine geçilmesi benimsendi. İlk uygulamanın bu ay Hollanda ve İngiltere’de başlatılması kararı alınırken, yolcuların ‘3 kategoriye’ ayrılarak uçağa bininceye kadar izlenmesi istendi.

Uygulamayla başlayacak havalimanlarındaki takibat, check-in yani bilet ve bagaj işlemi yapılırken verilen boarding kartındaki barkod sistemiyle gerçekleştirilecek. Bilgisayar destekli dijital verilerle çalışacak sistem, akıllı telefonlarla entegre edilerek yolcuların her anını izlemeye alacak. Check-in kontuarındaki görevliler, bagajını teslim eden yolculara 20’ye yakın özel soru yöneltecek. Böylece profil çalışması yapacak görevliler, yolcuları verdiği cevaplara göre, ‘Normal, Şüpheli ve Riskli’ kategorisine ayıracak. Yolcular, check-in sırasında bording kartlarına işlenen bilgi notuna göre, pasaport kontrolünde, x-ray güvenlik geçişlerinde ve uçağa son biniş noktalarında daha titiz şekilde aranacak. Hakkında, ‘şüpheli ve riskli’ bilgisi verilenler başta pasaport kontrolü olmak üzere tüm güvenlik noktalarında detaylı şekilde denetlenecek.

Fişlemeye yasal kılıf bulundu

Projenin ikinci ve en önemli aşamasıyla yapılacak fişlemeye, yasal zemin oluşturulacak. Bu amaçla ABD ve Avrupa Komisyonu’na üye ülkeler, konuyu karara bağlamak üzere toplanacak. Türkiye’nin de yer alacağı ve bu ay gerçekleşecek görüşmelerde proje benimsenirse, anlaşma imzalanacak. Böylece yolcuların, uçuş öncesi özel hazırlanan sorulara vereceği cevaplarla kişisel bilgileri anlaşmaya imza atan ülkelere gönderilecek. Araştırma sonucu riskli görülen yolcular uçağa alınmayacak. Şu anda ABD, Kanada, İngiltere ve İsrail gibi ülkelerin ‘isteği üzerine gerçekleştirilen’ ekstra özel güvenlik uygulaması, anlaşmaya varılması halinde resmiyete kavuşarak en kısa sürede tüm uçuşlarda gerçekleştirilecek.

Qatar, uçuş merkezini değiştirdi

İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı ile Doha arasında haftanın dört günü seferlere başlayan Qatar Airways, tüm uçuşlarını Hamad Uluslararası Havalimanı’na taşıdı. Bu değişiklik, yolcuların dünyanın en yeni uluslararası geçiş noktasında sunduğu beş yıldızlı hizmetin tadını çıkarmasını sağlayacak. Şirket CEO’su Akbar Al Baker, uzun süredir hazırlandıkları değişikliğin yeni bir başlangıcı müjdelediğine dikkat çekerek, “Burası, yolcuların ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılayabileceğimiz, her yönüyle yepyeni bir tasarıma sahip birinci sınıf merkezimiz olacak.” dedi.

Delta, İstanbul uçuşlarına başladı

Amerikan havayolu şirketi Delta, İstanbul ile New York arasında direkt uçuşlara başladı. İstanbul Atatürk Havalimanı ile New York JFK Havalimanı arasında gerçekleşecek seferler her gün düzenlenecek. Uçuşlar, business-elite sınıfında tam yatan ve öne bakan koltuklu uçaklarla yapılacak.

08 Haziran 2014 08:57
DİĞER HABERLER