Geçtiğimiz Cumartesi günü Yalova açıklarında 4,4 böyüklüğünde bir deprem meydana gelmişti. Deprem, İstanbul’da da hissedilmiş ve korkuya sebep olmuştu.
Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinde bir günde 12 sarsıntı meydana geldi. Son günlerdeki sarsıntıları DHA'ya değerlendiren Yrd.Doç.Dr. Oğuz Gündoğdu da gerilimin giderek arttığına dikkat çekti.
Çanakkale'nin Ayvacık ilçesi yakınlarında sabah erken saatlerde başlayan deprem hareketliliği sürüyor. Bölgede 12 sarsıntı meydana geldi.
Çanakkale'nin Ayvacık ilçesi yakınlarında sabah 06.42'de 3.7, 06.44'te ise 3.5 büyüklüğündeki depremlerin ardından bölgede hareketlilik sürüyor. Ayvacık çevresinde, bu saate kadar 12 deprem kaydedildi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre, 3.7 ve 3.5'lik iki depremin ardından, Ayvacık yakınlarında büyüklükleri 2.4 ve 1.6 arasında değişen 10 ayrı deprem daha kaydedildi. Depremler hasara yol açmadı.
Bartın'da 3.5 büyüklüğünde deprem
BARTIN'da, bugün saat 07.23'de Richter ölçeğine göre 3.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'ne göre, merkez üssü Bartın'a bağlı Güzelcehisar Köyü sahilinin 93 kilometre açığı olan depremin derinliği 21.85 kilometre. Bartın ile birlikte Zonguldak'ın Filyos, Göbü, Kilimli, Türkali sahillerinde de hafif hissedilen deprem hasar ve paniğe yol açmadı.
'GERİLİM ARTIYOR'
Bu arada son günlerdeki sarsıntıları DHA'ya değerlendiren Jeofizik Mühendisi Yrd.Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, Marmara Denizi'nde 7 ay ara ile görülen Richer ölçeğine göre 4.2 ve 4.4 büyüklüğündeki ve depremler ile Kandilli Rasathanesi'nin son açıklamalarını değerlendirdi. Yrd.Doç.Dr. Gündoğdu, bu depremlerin yeraltında gerilimin giderek arttığını gösterdiğini ancak, Kandilli Rasathanesi'nin “Marmara'da 7 büyüklüğünden fazla deprem olmaz" açıklamasına tam olarak katılmadığını söyledi.
Yrd.Doç.Dr. Oğuz Gündoğdu, 25 Haziran cumartesi günü Yalova açıklarında meydana gelen 4.4 büyüklüğündeki depremden kısa süre önce Kandilli Rasathanesi'nin Adalar'ın önündeki fayda biriken enerjinin 7'den büyük bir deprem üretemeyeceğine dair sonuç verdiğine ilişkin açıklamasının aynı günlere denk geldiğini hatırlattı. Bu açıklamada yaklaşık 250 yıllık bir periyottan söz edildiğini ifade eden Yrd.Doç.Dr. Gündoğdu, şöyle dedi:
“Bu değerlendirme; 1766 depreminin periyodu. Aslında tam 250 yıl geçmiş durumda. O tarihteki Büyük İstanbul Depremine neden olan fay iki kırık halinde oluşuyor. Ama Adalar'ın önündeki fay, ayrı bir oluşumu gösteriyor. Haritasına baktığımız zaman oradaki fay düşey görünüyor. Düşey olan fay ancak 1894 depreminin oluşabileceği bir yapı. 1894'ten bu yana 122 yıl kadar bir geçmişi var. Bu süreyi hesaplarsak 1894 depreminin, hasara bakarak değerlendirildiği zaman 6.5-7 büyüklüğünde olduğu tahmin ediliyor. Bu depremin tekrarından söz ediyorlarsa yanlış bir şey değil. Ama o deprem aynı zamanda normal bir faylanmadan oluşan bir deprem. 4.4 depreminin bu fayla hiçbir ilgisi yok. Bu; bir blokun, diğer blokun üzerine bindiğini gösteren bir yapı. Orada 4.4'ten önce en büyüğü 3.3 olan 2 deprem, ardından 4 deprem olmuş. Yani oradaki öncü bir deprem değil. Kandilli Rasathanesi açıklaması ardından 4.4 büyüklüğünde depremin oluşu halkta bir tedirginlik yarattı. Adaların açıklarındaki depremle hiçbir alakası yok bu fayın. Ama dolaylı var; Ortamın gerildiğini ifade eden depremler bunlar. Ancak, 'Bu deprem oldu. Bu öncü deprem. Arkasından büyük deprem gelecek' mantığı yanlış. Olabilir. Olursa bu tamamen tesadüften ibaret olur. Ama gördüğümüz öncü bir depremi göstermiyor davranışı. 4.4'ten önce geçen Kasım ayında 4.2 büyüklüğünde bir deprem daha var. Bir blok diğer bloğun üzerine bindiği zaman buna 'Ters fay' diyoruz. O yüzden son 4.4 büyüklüğündeki depremi Anadolu yakası ve Bakırköy daha çok hissetti. Bizler hiç hissetmedik bu depremi. Çünkü o hareket eden bloğa bağlı bir şey. Esas hareket; doğrultu atımlı. Doğrultu atımlı fay olsa işler başka türlü olurdu."
Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, Kuzey Anadolu Fay hattının geçtiği yerin dışında Yalova'nın önüne kadar küçük 30-40 depremler oluştuğuna dikkat çekti. Yrd.Doç.Dr. Gündoğdu, sismolojik olarak beklenen olası Marmara depreminin, 250 yıl önceki depreme bakıldığında 1, 2, 5, 10 yıl gibi yakınlığını gösterdiğini vurgularken şunları ekledi:
“Bizim için sismolojik yakınlık bu. Bunu söylesek 'Deprem Yakın' diye başlık atılır. Bu da yanlış. Depremi önceden belirleme konusu var. Çalışan istasyonlarımız var. Herhangi büyük bir depremi işaret eden veriler bugüne kadar yok. Ama küçük depremler olabiliyor."