Canlı bomba bakın kim çıktı!

Canlı bomba bakın kim çıktı!
DHKP-C üyesi Ecevit Şanlı, 1997'de İstanbul'da Harbiye Orduevi'ne lav silahıyla saldıran ekipteydi.

Ankara dün ABD Büyükelçiliği’nde patlayan canlı bombayla sarsıldı. ABD’nin Aşağıayrancı’daki Büyükelçilik binasına yapılan saldırıda, elçilikte çalışan güvenlik görevlisi Mustafa Akarsu hayatını kaybetti. Olay sırasında ABD Büyükelçisi’ni ziyarete giden gazeteci Didem Tuncay da yaralandı.

Kanlı eylemi 40 yaşındaki DHKP-C üyesi Ecevit Şanlı’nın yaptığı tespit edildi. Şanlı'nın 01.01. 1973 doğumlu olup, Ordu Gürgentepe Akören nüfusuna kayıtlı olduğu öğrenildi. Şanlı'nın, 1996'da örgüte girdiği belirtildi. DHKP-C'nin Silahlı Propaganda Birliği'nde (SPB) faaliyet gösteren zanlının yurtdışı kamplarında eğitim aldığı bilgisine ulaşıldı. Örgütün Şanlı'yı kamplarda son olarak patlayıcılı saldırılar için eğittiği belirlendi. 

Emniyet kaynakları, zanlının hasta olduğu gerekçesiyle canlı bomba olarak kullanıldığı değerlendirmesinde bulundu. Şanlı, 2001'de ölüm oruçları sonrası yakalandığı Wernike Korsakof hastalığı sonrasında ‘kendi başına hayatını sürdüremez, durum ağır, ölebilir’ denilerek Adli Tıp raporuyla şartla salıverildi. Suriye üzerinden Almanya'ya geçen Şanlı'nın 10 gün önce illegal yollardan Türkiye'ye girdiği sanılıyor. Emniyet'in "arananlar" listesinde Şanlı'nın da ismi bulunuyor. Güvenlik güçleri, İstanbul'da bir polisi şehit eden Nurgül Acar gibi DHKP/C üyesi olan 15 zanlının peşindeydi.

Suç dosyası kabarık

Ordu Valiliği'nden akşam saatlerinde canlı bomba Ecevit Şanlı'ya dair bir açıklama yapıldı. 'DHKP- C terör örgütü mensubu ilimiz Gürgentepe- Akören nüfusuna kayıtlı, Sadık-Gülsüm oğlu 1973 Gölköy doğumlu' ifadeleri kullanılan valilik açıklamasında teröristin karıştığı eylemler, gözaltına alınması ve tutuklanmasıyla ilgili şu bilgiler yer aldı:

* 16 Temmuz 1997 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğüne lav silahı ile saldırı.

* 14 Temmuz 1997 tarihinde Harbiye Orduevi'nin lav silahı ile vurulması.

* 07 Ağustos 1997 tarihinde İstanbul İli Sarıyer İlçesindeki hücre evinde silah ve mühimmatlar ile birlikte yakalandı.

* 11 Ağustos 1997 günü çıkarıldığı İstanbul DGM'nin kararıyla tutuklanarak cezaevine teslim edildi.

* Cezaevinde bulunduğu süre içerisinde F Tipi Cezaevlerini protesto etmek maksadıyla ölüm oruçlarına başladı.

* Rahatsızlandı, dönemin cumhurbaşkanı Sezer'in onayıyla tedavi edilmesi için 6 aylığına tahliye edildi. Ancak süre bittikten sonra cezaevine dönmedi.

* İstanbul 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce 10 Haziran 2002 tarihinde 'anayasal düzeni zorla değiştirmek' suçundan ömür boyu hapse çarptırıldı, hakkında yakalama emri çıkartıldı. Ancak yıllardır yakalanamadı.         

Canlı bombanın babası: Oğlum kendini ve bizi ateşe attı

Ordu'nun Gürgentepe ilçesi Akören Mahallesi'nde oturan Şanlı ailesi, hem üzgün hem şaşkın durumda. Eşi ile birlikte yaşayan, çiftçilik ve hayvancılık yaparak geçimini sağlayan 70 yaşındaki baba Sadık Şanlı, "Üç kız, dört oğlum var ve köyde eşimle kalıyorum. Devlete karşı boynum bükük. Ben ne yapayım, benim haberim yok, kendi kendini ateşe attı. Allah bir ki hiç görüşmedim, görmedim. Ben çiftçiyim, koyun çobanıyım. 70 yaşındayım, yalan mı konuşacağım? Allah görüyor işte. İstanbul'dan ağabeyi cenazesini almaya gidecek, cenazeyi köye getirecek" diye konuştu.

Oğlunun kimlerle görüştüğünün sorulması üzerine baba Sadık Şanlı, "Ben bilemem kimin günahını alayım, Allah görüyor. İlkokuldan mezun oldu, askerliğini bitirdi ve İstanbul'a gitti. Bize hiçbir şey söylemedi, 15 yıldır hiç haber alamadım" şeklinde konuştu. Oğlunun herhangi bir hastalığının olmadığını söyleyen Şanlı, "Bize hiç anlatmadı, haberimiz olsa hangi baba evladını yollar? Dünyaya karşı gelinmez ki, cahillikten oldu bunlar, Allah kimsenin başına vermesin" ifadelerini kullandı. 
 

02 Şubat 2013 07:59
DİĞER HABERLER