Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, akrabalarının kurumda yükselmesi, eşine özel kalem müdürü ve koruma polisi tahsis edilmesi, aile içi tartışmalarının kuruma taşınması, kendisine yakın isimlerin üst düzey görevlerde bulunması, siyasi açıklamaları ve cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü anmamasıyla sık sık gündeme geliyor. Cumhuriyet'ten Sefa Uyar'ın haberine göre, kurum içinde rahatsızlık yaratan olayların, artık namaza dahi etki ettiği ortaya çıktı.

Edinilen bilgiye göre skandallara tepki gösteren bazı personel, Erbaş’la birlikte ya da Erbaş’ın arkasında namaz kılmamak için Ahmet Hamdi Akseki Camisi’ne gitmeyi bıraktı. Bu durumun son örneğinin nisan başında Erbaş’ın Ahmet Hamdi Akseki Camisi’nde cuma namazını kıldırmasıyla yaşandığı kaydedildi.

Din İşleri Yüksek Kurulu’nun, “günah işleyen kişinin imam olmasının mekruh olduğu” yönündeki fetvaya işaret eden personeller, kurumdaki liyakatsizliklerin herkesi rahatsız ettiğini söylerken, bu nedenle Erbaş’ın gittiği zamanlar kuruma yakın cami ya da mescitlerin tercih edildiği, “Görmek istemiyorum, huzursuz hissediyorum” siteminde bulunduğu belirtiliyor.

Tepki gösterenler, “Bir Diyanet İşleri Başkanı, yaptıklarıyla örnek olmalı. Kurumda eşi, ailesi, yakınları, kurumdaki uygulamaları, kurumu siyaset ile yoğun bir angaje haline getirmesi herkesin ortak tepkisi. Ben böyle birinin arkasında namaz kılmak istemem, yüzünü de görmek istemem. Giydiği beyaz cüppe leke kabul etmez. Diyanet tarihinde, kurumumuz bu kadar sorgulanmadı. Ancak yaptıklarıyla cüppesini simsiyah hale getirdi. Erbaş bir gün bu görevi bırakacak. Bıraktığında hayırla yad edilmeyecek. Koca bir enkaz bırakacak” görüşünü kaydediyor.