Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Birliği'nin (AB) göndereceği 3 milyar euro'nun Türkiye'nin bütçesine değil, mültecilere gideceğini belirtti.

52. Münih Güvenlik Konferansı'nda konuşan Çavuşoğlu, Suriye'deki durum, mülteciler hakkında şu ana kadar hangi çalışmaların gerçekleştirildiğini ve bundan sonra neler yapılması gerektiği hakkında konuştu. Bölgede daha iyi koordineye ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Çavuşoğlu, en azından temel ihtiyaçların karşılanması gerektiğini belirtti. Suriye'den gelen düzensiz göçün durdurulması gerektiğine vurgu yapan Çavuşoğlu, uluslararası bağlantıları olan kaçakçılarla beraber mücadele edilmesi çağrısında bulundu.

Dışişleri Bakanı, bazı haberlerde Avrupa Birliği'nin mülteciler için göndereceği 3 milyar Euro'nun Türkiye'nin bütçesine gideceğinin konuşulduğunu gördüğünü söyledi. Çavuşoğlu, söz konusu paranın doğrudan Türkiye'de yaşayan mültecilerin kalacağı yerlere aktarılacağını kaydetti. Türkiye'deki mültecilerin yaşama standartlarının geliştirilmesine ihtiyaç duyulduğunu bildiren Çavuşoğlu, "Onların daha iyi eğitim, sağlık hizmetlerine ihtiyacı var. Onların eve ihtiyacı var." dedi.

Bölgede insanların evlerinden çevre felaketi, rejim, iş eksikliği, terör grupları gibi birçok nedenden dolayı ayrıldığına dikkat çeken Çavuşoğlu, Avrupa'nın ve Türkiye'nin göçün kontrol edilmesini sağlamak için mültecilere yönelik yerleştirme programına ihtiyaç duyduklarının altını çizdi. Bölgede çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Çavuşoğlu, Türkiye'nin kapılarını açık tutma politikasına devam ettiğini vurguladı. Halihazırda 2,5 milyon mültecinin Türkiye'de olduğuna dikkat çeken Çavuşoğlu, bu konuda şu ana kadar 10 milyar dolar harcandığını ifade etti.

Türkiye'nin Irak'ta 3 kamp kurduğuna da değinen Çavuşoğlu, 40 bin kişinin buralarda yaşadığını vurguladı. Çavuşoğlu, sadece Türkiye'dekilerin değil sınırın diğer tarafına kurdukları kamplarda yaşayan insanlara da günlük ihtiyaçların gönderildiğini hatırlattı. Mülteci meselesinin küresel bir zorluk olduğunu bildiren Çavuşoğlu, bununla beraber yüzleşilmesi gerektiğini belirtti. CİHAN