Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, DW Türkçe'ye hem ABD'nin gündeme aldığı ekonomik yaptırımları hem de Avrupa'dan yükselen yaptırım kararlarını değerlendirdi.
"Deutsche Welle Türkçe"ye konuşan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, hiçbir ülkenin Türkiye ekonomisini felakete uğratma gücünün olmadığını belirterek, şunları söyledi:
"Burada önemli olan, müttefikimizin terör örgütünün yanında olmamasıdır. Türkiye ekonomisi de geçmişten bu yana çok şoklar yaşadı. Tarihimizde, derin şeyler, ama hepsinden daha güçlenerek çıktık biz. Ve şu anda da hiçbir ülkenin ya da ülkelerin Türkiye ekonomisini öyle kitleme, kapama, felakete uğratma gücü de yok ve biz toplum olarak da, Türkiye olarak da zaten aldığımız tedbirlerle, son saldırılar karşısında hepsi de zararlı çıktı. Özellikle döviz kuru konusunda Türkiye'ye saldıranların hepsi bu işten çok zarar; maddi olarak çok zarar ederek çıktılar. Dolayısıyla biz bu tür yaptırımlar ya da tehditler yerine herkesin sözünü tutarak, buradaki sorunu çözmemiz lazım. Terör, Suriye'nin sınır bütünlüğünü, toprak bütünlüğü, siyasi çözüm, aynı şekilde bölgenin istikrarı, barışı ve göçmenlerin geri dönmesi de dahil işin birçok boyutu var. Bunlara odaklanmamız lazım. Yoksa yaptırımlardan korkacak olsak biz burada bu harekatı başlatmazdık. Bu bizim için hayati derecede ulusal güvenlik meselesi."
"BUYRUN SİZ BAKIN BUNLARA' DEME HAKKIMIZ VAR"
Recep Tayyip Erdoğan'ın Avrupa'ya yönelik 'Bu tavırlarını sürdürürlerse mültecilere Avrupa kapılarını açarız” açıklamasının hatırlatılarak "böyle bir şey olur mu?" sorusuna Bakan, "Şimdi insanlar evine dönecek, Avrupa Birliği, evine dönmek isteyen insanlara diyor ki; ‘ben yardım etmeyeceğim'. O zaman da Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye diyor ki, ve son derece haklı bir şekilde söylüyoruz ki; ‘oraya dönmelerini istemiyorsan, ben bunları 8-9 senedir burada ülkemde misafir ediyorum, bunların yüzde 90'ı da Avrupa ülkelerine gitmek istiyor. O zaman buyurun siz bakın bunlara' da demek hakkımız var bizim artık” şeklinde cevapladı.
"30-40 KM DERİNLİĞİN DIŞINDAKİ DAEŞ'LİLERDEN SORUMLU DEĞİLİZ"
"Şimdi nasıl Fırat Kalkanı Bölgesi'nde bunları kontrol altında tuttuysak, burada da kontrol altında tutarız. Biz dün Dışişleri Bakanlığımız, Adalet Bakanlığımız ve İçişleri Bakanlığımız İstihbaratımız, Milli Savunma Bakanlığımız ortak bir çalışma grubumuz var. Yani Türkse bunlar, yani Türk vatandaşı ise içinde varsa onları tabii ki hemen getiririz. Diğer ülke vatandaşları ise ülkelerine göndermek için girişimde bulunuz. Almazlarsa orada tutarız. Yargılama mekanizması zaten diğer yerde de var yani burada ya bunların hesap verebilmesi için de gerekli adımların hepsi atılır, serbest bırakılması mümkün değil ama şimdi güvenli bölgenin 30 kilometre 40 kilometre dışındaki, bizim hiç oralarda olmadığımız yerlerdeki DAEŞ'lilerden de sorumlu biz değiliz ancak buralara gelirlerse o zaman sorumlu biz oluruz."