Raporda Türk hükümetinin 15 Temmuz darbesiyle ilgili Gülen Hareketini suçladığı ifade edildi.

Bu suçlamayla bağlantılı hukuksuz ve delilsiz tutuklamaların, gözaltında uygulanan işkencelerin altı çizildi. 

"Darbe girişiminin ardından Gülen hareketi mensuplarına yönelik çok kapsamlı uzaklaştırma, açığa alma ve tutuklamalar gerçekleşti. Bu süreçte, gözaltına alınanlara yönelik insanlık dışı muamele ve işkence gibi çok ciddi insan hakları ihlalleri rapor edildi. Baskı, Gülen hareketinin yanısıra Kürt muhalefeti ve diğer muhaliflere de artarak devam etti." 

"Bu önlemlerin geniş ölçekte ve toptancı yaklaşımla olması, bir çok ciddi soruyu da beraberinde getiriyor" denilen AB raporunda usulsüz ve hukuksuz tutuklamalara şu ifadelerle atıf yapıldı: 

 YURTDIŞINDA DA BASKI VAR!

Raporda Türkiye'de yaşananlar ve yurtdışındaki Türklere baskı şöyle özetlendi:

Ek olarak, 10 bin sivil memur olağanüstü hal kapsamında görevden uzaklaştırıldı ve Ekim sonu itibariyle daha fazla medya kuruluşunun kapısına kilit vuruldu, tutuklanan gazeteci sayısı arttı. 

Diğer yandan Türkiye, birçok AB üyesi ülkeyle temasa geçerek, Gülen hareketiyle ilişkili olduğu iddia edilen okullar ve diğer kurumların kapatılmasını istedi. Bu bağlamda, bu ülkelerde yaşayan Türk vatandaşlarının, diğer Türk vatandaşlarını ihbar etmesi için baskı altında olduğuna dair raporlar mevcut.