"Cemaatle hesaplaşma ceremesini milyonlarca çocuğumuz çekiyor"

HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, bir akademisyen olarak temel lise ve hazırlık okulları kavramını kabul etmesinin mümkün olmadığını söyledi. Bunların okul olmadığını ve sadece öğretim kurumu olarak dershane faaliyeti yürüttüklerini anlatan Yıldırım, "Sadece dershanedir temel liseler. Çocukların motor hareketlerine katkı sunacak hiçbir faaliyet yoktur. Bina altı okullara dönüştü deniliyor, ben buna merdiven altı diyorum. Sağlıklı değil. Beden eğitimi dersleri yok, sosyal faaliyetler, sanatsal faaliyetler yok. Buralar sadece sınavlara dönük olarak yarış atı gibi çocuklarımızı kullandığımız öğretim kurumlarına dönüştü. Bir cemaatle rövanşist duygularla bir siyasi iktidarın hesaplaşmasının ceremesini milyonlarca çocuğumuz çekiyor. Sağlıksız eğitim kurumları ve üstelik devletten bir kısım katkı payı alarak, velilerimiz cebinden para vererek, sözüm ona çocuklarımız özel okula gidiyor. Çünkü bina, fiziki yapı, öğretim içeriği ve müfredatı eğitim öğretim kurumu değil." diye konuştu.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Milli Eğitim Bakanlığı, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı, Yükseköğretim Kurulu ve Üniversitelerin 2016 yılı bütçeleri görüşüldü. Görüşmeler öncesi Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı komisyon üyesi milletvekilleriyle tokalaştı. Bakan Avcı CHP Eskişehir Milletvekili Gaye Usluer'le ayakta kısa bir süre sohbet etti. Bakan Avcı daha sonra bütçe sunumunu yaptı. Sunumun ardından milletvekillerinin bütçe üzerine görüşlerine geçildi.

HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıdırım, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinde yaşanan sokağa çıkma yasakları sonrası kesintiye uğrayan eğitimle ilgili açıklamalarda bulundu. Cizre'de 104 okulda bin 950 öğretmenin olduğunu ve 2,5 aydır eğitim olmadığını belirten Yıldırım, "Dargeçit'te 46 okul 450 öğretmen, Nusaybin'de 89 okul bin 331 öğretmen, Sur'da 130 okulda bin 361 öğretmen, Sipoli'de 68 okul bin 739 öğretmen. Toplam öğrenci sayısı 120 bin. İlk orta ve lise. 120 bin öğrenci bazıları 15 gün, bazıları 20 gün ama bu 120 binin 70 bini 2,5 aydır eğitim görmüyor." dedi.

Milli Eğitim'in sadece sömestr tatilinde başlattığı bir telafi programı olduğunu kaydeden Yıldırım şöyle konuştu: "Sokağa çıkma yasakları ellinci gününü bulduktan sonra başlattığınız bir program. TEOG sınavına 50 gün kaldı ve bu öğrenciler 50 gündür eğitim görmüyor. Bu 120 bin öğrencinin 11 bini TEOG'a girecek 8 bini 12. Sınıfta LYS'ye birkaç hafta sonra girecek. Bunlarda durum ne? Çok çok küçük bir kısmını telafi etme durumunu yaşıyoruz. 120 bin öğrenciden sizin özellikle verdiğiniz rakamlardan hareketle sadece 11 bin öğrenci yüzde 10'u bile değil telafi eğitimine tabi tuttuklarınız. Yüzde 90'ı orta yerde yok. Maalesef silahın ateşi, ölümün kanın adı da kokusu da ağır ve hepimizi yaralıyor." diye konuştu.

Yıldırım, Silopi'de 6, Cizre'de 15, Sur'da 5 ve Nusaybin'de 4 olmak üzere 30'un üzerinde öğrencinin hayatını kaybettiğini anlattı.

Bir akademisyen olarak temel lise ve hazırlık okulları kavramını kabul etmesinin mümkün olmadığını ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti: "Bunlar okul değil. Okulun eğitim ve öğretim ayağını sizde bir akademisyen olarak iyi bilirsiniz sayın bakan. Bunlar sadece öğretim kurumudur. Sadece dershanedir temel liseler. Çocukların motor hareketlerine katkı sunacak hiçbir faaliyet yoktur. Bina altı okullara dönüştü deniliyor, ben buna merdiven altı diyorum. Sağlıklı değil. Beden eğitimi dersleri yok, sosyal faaliyetler, sanatsal faaliyetler yok. Buralar sadece sınavlara dönük olarak yarış atı gibi çocuklarımızı kullandığımız öğretim kurumlarına dönüştü. Bir cemaatle rövanşist duygularla bir siyasi iktidarın hesaplaşmasının ceremesini milyonlarca çocuğumuz çekiyor. Sağlıksız eğitim kurumları ve üstelik devletten bir kısım katkı payı alarak velilerimiz cebinden para vererek sözüm ona çocuklarımız özel okula gidiyor. Çünkü bina fiziki yapı öğretim içeriği ve müfredatı eğitim öğretim kurumu değil." CİHAN
11 Şubat 2016 16:01
DİĞER HABERLER