Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz, Yeni Asya Vakfında verdiği seminerde “Cemaatler ve siyaset” konusunu değerlendirdi.
Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz, Risale-i Nur neşriyatının önce keyfî bandrol uygulamasıyla engellenip sonra devlet tekeline alınmak istendiğini, ama Yeni Asya’nın verdiği hukuk mücadelesi ile bu müdahalenin sona erdirildiğini hatırlatarak, “Risale-i Nur’u devlet tekeline alamayanlar, şimdi bütün cemaatleri devlet kontrolüne alma projesini devreye soktular” dedi.
Son günlerde yine Diyanet üzerinden cemaatleri denetleyecek bir Akreditasyon ve Denetim Kurulunun gündeme getirildiğine dikkat çeken Güleçyüz, “Manevî hizmetler için gönüllülük esasına dayalı birliktelikler olan cemaatler devlet kontrolüne alınamaz, maddî kalıp ve şablonlara hapsedilemez” dedi.
Cemaatler sosyolojik gerçeklerdir
Vaktiyle Bediüzzaman’a da “Bizim dinî neşriyat yapacak resmî bir dairemiz var, sen hangi selâhiyetle dinî neşriyat yapıyorsun?” denildiğini ve onun buna “Hak ve hakikat inhisar altına alınamaz, iman ve Kur’an nasıl inhisar altına alınabilir?” diye mukabele ettiğini aktaran Güleçyüz, cemaatlerin devletten tek taleplerinin “Gölge etme, başka ihsan istemez” demek olması gerektiğini vurguladı. Güleçyüz, devletin de cemaatleri bir taraftan yasadışı yeraltı örgütleri olarak görürken diğer taraftan gizli pazarlıklarla yanına çekmeye çalışan ve bu yolla onların dejenere olmasına yol açan yanlışlardan vazgeçmesi gerektiğini söyledi. Güleçyüz, cemaatlerle ilgili konuların, onları sosyolojik gerçekler olarak gören ve anlamaya çalışan bir yaklaşımla, hür ve demokratik bir ortamda, yapıcı bir tavır ve üslûpla müzakere edilmesi gereğine de dikkat çekti.