"Türkiye, şunun şurasında bir buçuk ay önce “yetkileri kısıtlanmış kişiler” tarafından, “7 Haziran’ın rövanşı” niteliğinde, tarihi bir macera içine sokuluyor."
ABD'nin "IŞİD'e karşı mücadele için yaktığı yeşil ışık", AKP'nin halk tarafından yetkileri kısıtlanmış unsurları ve Erdoğan tarafından "erken seçim"e giden yolda, "PKK'yı kriminalize etmek, HDP'yi marjinalize etmek" için kullanılıyor
Bundan bir buçuk kadar yetkileri kısıtlanan iktidar sahipleri ve halihazırdaki “geçici hükümet” adeta bir “yetki gaspı”na giderek, Türkiye’yi “iki-cepheli” ve tehlikeli bir savaşın eşiğine getirmiş durumdadır.
Türkiye, en sonunda uyandı ve “ülkenin bir numaralı güvenlik tehdidi” olan “IŞİD’e karşı aktif mücadele”ye girdi sanılırken, Tayyip Erdoğan-Ahmet Davutoğlu ikilisinin esas niyeti ortaya çıktı: “Çözüm süreci”ne nokta koymak ve Kürtlere karşı, yeni bir seçim hesabıyla, topyekun savaşa girişmek.
Aklı başında hiç kimse için inandırıcılığı kalmamış olan Başbakan Ahmet Davutoğlu, dün “operasyonların temel güvenlik alanlarını korumaya yönelik yapıldığını” öne sürerken, “Biz bu kararları alırken, askeri, güvenlik ve siyasi sonuçlarını bilerek karar verdik” dedi.
(...)