Unutulan, çöpe atılan, çalınan, kaybolan ya da başkasına devrettiğiniz telefonlar güvenlik riskleri yüzünden tehdit oluşturuyor.
Son teknoloji cep telefonları gizli bilgileri güvenle saklama sorununu daha da arttırıyor. İkinci el 5 telefondan biri gizli bilgi taşıyor. British Telecom, Galler Glamorgan Üniversitesi ve Avustralya Edith Cowan Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirilen araştırmaya gore ikinci el iletişim cihazlarının önemli bir oranı gizli şirket bilgisi ve kişisel bilgi taşıyor. Akıllı telefon olarak bilinen yetenekli telefonların gizli bilgi konusunda sabıkaları da kabarık. 160'ın üzerinde kullanılmış cihazın incelenmesi sonucunda, bu cihazlarda, satış detayları, finansal şirket verileri, banka hesap detayları, duyarlı iş planları, yönetim kurulu toplantılarının detayları ve kişisel tıbbi detayları içeren birçok bilginin mevcut olduğu görüldü. En çok gizli bilgi içeren cihazların kullanılmayan Blackberry olduğu görülüyor. Bu cihazlarda şifreleme gibi birçok güvenlik özelliğinin bulunmasına rağmen çoğu dosyanın korunmamış olduğu sonucuna varıldı.
AKILLI TELEFON RİSKLİ
İncelenen telefonların yüzde 43'ününün, kurumlara ve şirketlere zarar verecek kişisel, kurumsal ve özel bilgi içerdiği görüldü. Giderek mobil hale gelen işgücünü desteklemek için bu tür cihazların daha çok satın alınması ve kullanılmasının bu duruma neden olduğu düşünülüyor.İkinci el cep telefonlarının yüzde 23'ü ise, telefonun ait olduğu bir önceki kişiyi ve şirketi bulmak için yeterli kişisel bilgiyi içeriyor. Piyasada akıllı telefon adı altında satılan yetenekli telefonlarda gizli bilgileri kaptırma riski artıyor. Uzmanlar bu tür telefonlar kullanılmadan önce çalışanların güvenlikle ilgili uyarılıp eğitilmesi gerektiğini vurguluyor.
Şirket bilgileri cepte saklı!
Özellikle e-posta, şirket bilgilerinin olduğu telefonların dikkatli kullanılması Araştırmayı yöneten BT Bilgi Güvenliği Araştırma Başkanı Dr. Andy Jones, şunları söyledi: "İkinci el cep telefonlarının yol açtığı güvenlik sorunlarına karşı bilgileri korumak için uygun araçların olduğu düşünülürse, kurumların ikinci el cep telefonu dağıtırken neden gerekli önlemleri almadığı merak konusu. Her gün kullanılan bu cihazlar yüksek miktarda duyarlı bilgiyi depolayacak gelişmiş bir dijital hafızaya sahip. Kuruluşlar, herhangi bir veriyi yok edecek uygun işlemlerin yapıldığından ve bu işlemlerin etkili olduğundan emin olmalılar." Glamorgan Ünüversitesi Araştırma takımını yöneten Dr. Iain Sutherland ise şunları ekledi: "Birçok büyük kuruluş, kullanılmayan ikinci el cep telefonlarını yardım derneklerine bağışlıyor. Bu da tehlikeli olabiliyor. İşletmeler, mobil cihazlardan ele geçirilebilecek verinin büyüklüğünün farkında değiller. Mobil cihazların çoğu, mobil iletişim hizmetinin bir parçası olarak bir tedarikçiden sağlandığı için durum daha da karmaşık bir hal alıyor. Bu cihazların bir ya da iki sene içinde kullanım süresi dolduğundan az ya da hiç yok denecek kadar bir hurda değeri taşıyor ve çoğu durumlarda hala taşıyabileceği bilgi anlamında önemsenmiyor.
Ajanda, randevu ve hesap numaraları bile tehlikede
Örneğin, büyük bir Japon şirketinde çalışan bir EMEA satış direktörü tarafından kullanılmış olan Blackberry'nin incelenmesi sonucu arama kaydına, adres defterine, ajandaya ve mesajlara ulaşılabildi. Ulaşılabilen bilgiler arasında: Bir sonraki dönem için kurumun iş planı, ana müşterilerin adı ve onlarla olan ilişkilerin durumu, kişilerin destek çalışanlarıyla olan ilişkisi, kişilerin çocukları, meslekleri, eğilimleri, medeni durumları, adresleri, randevuları ve doktor adresleri gibi özel bilgileri, Banka hesap numaraları ve banka kodlarına ulaşılabiliyor.
Türkiye'de kayıp ve çalıntı cep telefonu ihbarı arttı
Cep telefonu seri numaralarının isimlere kaydedilmesinden sonra Türkiye'de çalıntı telefon olaylarında önemli ölçüde düşüş olmuştu. Ancak 2008 yılında ithalat rakamları yılın sonuna doğru düşerken kayıp ve çalıntı rakamları geçen yıla göre atış gösterdi. Geçtiğimiz doğrulanan 18 bin ihbar varken, bu yıl 11 ayda doğrulanan ihbar sayısı 26 bin 800 oldu. Türkiye'de kayıp ve çalıntı ihbarı eski adı Telekomünikasyon Kurumu olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'na (BTİK) yapılıyor. Kurum, cep telefonu sahiplerine telefonun seri numarasının (IMEI) mutlaka kaydedilmesi gerektiğini vurguluyor.
Şifrelemek riski azaltıyor
* Cep telefonunun kaybolmasına veya çalınmasına karşı bilgilerinizi en az ayda bir defa yedeklemek gerekiyor.
* IMEI olarak bilinen cep telefonunun seri numarasını saklamak telefonun kullanımını önlemek için yararlı oluyor.
* Cep telefonundaki bilgileri hem USB belleğe hem de bilgisayara aktarılabiliyor.
* Dizüstü bilgisayar veya cep telefonunu farklı teknolojilerle daha açılışta şifre kullanmak risk oranını düşürüyor.
* Bazı uygulamalar, şirket ve kişisel bilgiler için de cep telefonunda ayrı ayrı şifreleme uygulanıyor.
SABAH