Baskına gerekçe olarak, her türlü yasal şartlara sahip olan Özgür Bugün Gazetesi'nin Feza Gazetecilik A.Ş. matbaasında ‘korsan olarak' basıldığı iddiası gösterildi.

Medya darbesi ile Bugün'e atanan kayyumun talebi ve Bakırköy 3. Sulh Ceza Hâkimliği'nin kararı ile ‘her gün adliyeye gönderilen bir gazete için' yapılan baskında pek çok hukuksuzluğa imza atıldı. Yalnızca matbaada arama yapılması gerektiği halde, savcının telefonla verdiği talimatla Zaman'ın yazı işlerine bile girildi. Muhabirlerin özel eşyalarına kadar inceleme yapıldı. Künyesinde baskı yeri açıkça yazan ve savcılıktan onayı olan Özgür Bugün, kanunlar gereği istediği matbaa ile çalışmak hakkına sahip. Kuruluşu veya yayın yapması ile ilgili olarak hukuken hiçbir sorun bulunmuyor.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Özgür Bugün'ü kolayca elde etme imkânı olmasına ve gazetenin künyesinde baskı adresi yazmasına rağmen verilen arama kararı, hukuksuzluğu gözler önüne serdi. Savcılığın yanı sıra her gün İstanbul Valiliği'ne de gönderilen bir gazete için TOMA, helikopter ve onlarca Çevik Kuvvet polisi ile baskına gelinmesi, Özgür Medyaya baskının artarak devam ettiğini ortaya koydu. Bakırköy 3. Sulh Ceza Hâkimliği, Özgür Bugün'e ait 3 nüshaya el konulması için Feza Gazetecilik AŞ tesislerinde arama yapılmasına izin verdi. Buna göre sadece gazete baskılarının yapıldığı tesislere girmeme hakkı bulunan polisler ve kayyum avukatları, savcının telefonla verdiği talimatla diğer birimleri de aradı. Zaman ve Today's Zaman gazeteleri ile Aksiyon Dergisi'nin yazı işlerinin olduğu katlara çıkan ekipler, ‘Özgür Bugün' arama bahanesiyle bütün masaları kontrol etti. Muhabirlerin özel eşyalarını karıştıran polisler, kilitli olan çekmeceleri bile açmaya çalıştı. Gece vakti, hâkim kararı olmaksızın, yalnızca savcı emriyle gazetelerin yazı işlerinde yapılan bu aramalar, Adli Kolluk Yönetmeliği, Ceza Muhakemesi Kanunu ve Anayasa'ya aykırılık teşkil ediyor.

Hukuksuz şekilde Zaman binasına giren polisler ve kayyum avukatları, hazırladıkları tutanağa ‘Masanın üzerinde Zaman Gazetesi görülmüştür' gibi trajikomik ifadeler yazdı. Diğer yandan kayyumun, bugüne kadar hiç basılı olarak çıkmayan Özgür Millet için de toplatma talep etmesi, sipariş usulü baskını gözler önüne serdi.