Sızıntı, Yeni Ümit ve Hira Dergileri’nin ortaklaşa düzenlediği ‘Uluslararası Gençlik ve Zararlı Alışkanlıklar Sempozyumu Antalya’da yapıldı.
El-Biyd Üniversitesi Edebiyat ve İslam Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Aşrati, ahlaki kirlenmişliğin oluşturduğu zararların çevre kirliliğinden daha büyük zararlara yol açtığını, günümüz gençliğinin bu ahlaki kirlilikle mücadele etmesi gerektiğini söyledi.
Sempozyumun açılışında konuşan Prof. Dr. Süleyman Aşrati, “Çevre kirliliği ahlaki kirliğimin yanında çok küçük bir zarardır. Ahlaki kirlenmişliğin komplikasyonları da esas çevre kirliliğinden çok daha fazla tehlikelere yol açar.” dedi. Batı dünyasının bu tür zararları engelleyecek materyalleri olduğunu belirten Aşrati, gençliğin önünde zararların etkilerini spor, sanat ve eğlence faaliyetleriyle tolere etmeye çalıştığına değindi ve İslam dünyasının da dini çerçevede bunu yapması gerektiğine işaret etti.
“İslam dünyasının gözü sizin üzerinizde. Bu da Türkiye’ye verilen ikinci bir şans. Bir kez daha bu millet İslam dünyasının önünde duruyor’’ diyerek Türkiye ve Hizmet Hareketi’ne değinen Süleyman Aşrati, ‘’ İster Türkiye’de, ister İslam dünyası altında zararlı alışkanlıklar gençlik boğuluyorsa, toplum boğuluyorsa ben hizmetin değişik yerlerde açtığı okulları, evleri bir teneffüs mekanı olarak değerlendiriyorum. Hizmet esas geleceği inşa eden Türk toplumun en önemli bir gerçeğidir. Bir Arap entelektüeli olarak, Müslüman entelektüeli olarak benim Türkiye’den beklentim; alışmış o sıçramalarına devam etmesi, o eski günlerine geri dönmesi. Hizmet bizim için çok önemli bir model. Siz hizmetsiniz siz toplumda iyiliği, hayrı yerleştiren sizlersiniz. Toplumun zararlı alışkanlıklarının önündeki set sizlersiniz.” ifadelerini kullandı.
ISLAH ADINA YAPILANLARI BOZMA ADINA, DAHA FAZLA ŞEYLER YAPILIYOR
Sempozyumun organize edilmesine katkı sağlaya Sızın Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Prof. Dr. İrfan Yılmaz, yayın hayatına 36 yıl önce başlayan derginin amacının yetişen nesillerin ahlaklı, düzgün insanlar olması için çareler aramak olduğunu ifade etti. Yozlaşma ve bozulmanın önüne geçmek için ahlaklı, eğitimli nesillere ihtiyaç olduğunu belirten Yılmaz,
“İnsanlığın dünya ve ahret saadeti adına fedakarlıktan çekinmeyen bu nesillerin yetiştirilmesi bir gayret gerektiriyor. Bu genç nesilleri harabata sürükleyen olayları bir yenisi daha ekleniyor. Sizin ıslah adına yaptığınızdan daha fazlası bozma ve tahrip adına çeşitli dış mihraplar tarafından nesillere altın tepsilerde sunuluyorsa sizin iyi niye yaptığınız faaliyetler hissedilmeyecektir. 36 senedir bu uğurda elinden geleni yapmaya gayret eden Sızıntı Dergisi ilmi heyeti bu sempozyumu biyolojik ve psikolojik gönüllere destek verecek şekilde bilim adamları arkadaşlarımız davet ettik. Meselelerin ahlaki ve ilmi boyutu ele alacak şekilde ilim adamları davet edildi.” dedi.
Yeni Ümit Dergisi Ergun Çapan da toplumların, insanların makam, para, ahlaki zaaflar gibi imtihanlar karşısında başarılı olamadığını söyledi. Alkol, sigara ve uyuşturucu bağımlılığı gibi fiziki maddi alışkanlıklar karşısında toplumun büyük çoğunluğu başarı gösteremediğini anlatan Çapan, bu problemlerin çözülmesinde yeni bir neslin inşasına ihtiyaç olduğunu ifade etti.
“ZARARLI ALIŞKANLIKLARIN SEBEBİ GENÇLERİN İÇİNDE BULUNDUĞU BOŞLUK”
Sempozyuma katılan Ürdün Üniversitesi Tefsir ve Kur’an Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhammed el-Mecali de Hz. Muhammed’in (sas) 17 yaşındaki bir genci, içerisinde Hz. Ebubekir, Hz. Ömer (ra) gibi sahabelerin olduğu bir orduya komutan yapmasına dikkat çekerek, ‘’Bu Peygamberimizin bize gençlerle ilgili bir mesajıdır.’’ dedi. Toplumun gençlere güvenerek önem arzetmesi gerektiğini belirten el-Mecali, zararlı alışkanlıların sebebinin boşluk olduğunu kaydetti. İslam’ın aksiyon dini olduğunu belirten Mecali, bunun da boşlukları doldurduğunu ifade etti.
Türkiye’de hizmet hareketini tanıma fırsatını yakaladığını belirten Mecali şunları söyledi: “Hizmet nedir? Hizmet eşittir aksiyon, yani boşluğu dolduran bir aksiyon. O zaman ben ne mutlu Türkiye’ye diyorum ki; hizmet var. Bizim tek derdimiz var; hizmeti kendi ülkelerimize nasıl taşıyabiliriz. Biz bu derdi taşıyoruz. Hizmet aynı zamdan bir çağrı, bir mesaj, Allah’a çağrı. Kur’an’da ‘Allah’a davet eden, çağırandan daha faziletli bir insan olabilir mi?’ diyor. İşte hizmet böyle bir şeydir. O zaman gençlerle yakın olmamız gerekiyor. Bir baba olarak genç sadece elimi öpsün böyle düşünmemek gerekiyor. İslam bizi hiçbir zaman kenara çekilmeyi teşvik etmez. Aksiyona teşvik eder. Bizden önceki insanlar aksiyoner oldular. İnsanları dine çağırdılar. Türkiye Arap dünyasından baktığımız zaman eski günlere dönmek için bizim için umut. En büyük ümidimiz hizmet. En büyük güveni hizmetten alıyoruz. Yol haritasında bize hizmeti izliyoruz.”
Gençlerle iletişim noktasında tavsiyelerde bulunan Mecali, onları tanımak, konuşurken de şiddetten uzak durmak gerektiğini belirtti. Gençlerin imanla yetiştirilmesinin toplumun sorumluluğu olduğuna dikkat çeken Mecali, “Güzel arkadaşlık meselesini unutmayalım. Güzel arkadaş insanı müspet yolda götürür. Değerleri gençlerin içine aksettirmeliyiz. Çevremizde olup biten şeyler karşısında bilinçli olmalıyız. Zararlı şeyler gençlerin ruh dünyasını yıkmaya çalışıyor.” dedi.
“TEKNOLOJİK PUTLARLA UĞRAŞIYORUZ”
Sultan Mevlana Üniversitesi İslam Fıkhı Fakültesi Prof. Dr. Said Şabbar, gençliğin kötülük ile iyilik arasında gidip geldiğini belirterek, iyilik çevresinde bulunan geçliğe sahip çıkması gerekenlerin sayısının az olduğunu, kötülük yapanlar ise çok güçlü olduğuna dikkat çekti. Dini bilgisi zayıf olan insanları dünya bilgisinin işgal ettiğini anlatan Şabbar,
“Esas dünyeviyi saldırılara nasıl karşı koyacağız? Dini öğrenerek buna karşı koyacağız. Burada Türkiye’de sizin bir hususiyetimiz var. Burada size özel bir şey var. Biz size bundan dolayı gıpta ediyoruz. Türkiye’deki hizmet gönüllülerin açtığı yurt ve okulları kastediyorum. Bu zamanda bunlar çok önemli. Ben bugün hizmetin açtığı okul yurt yuvalara Efendimiz döneminde açılan evler insan yetiştirilen kurumlar nazarıyla bakıyorum. Asrı saadette sahabe kiramın evleri yeni nesillerin yetiştirildiği birer okuldur. Bu evleri put düşüncesi putperest düşünce sürekli kuşatıp duruyordu. Bugün sizin açtığınız yurtlar, yuvalar esas gençlikten içinden alınan çalınan o değerleri yeniden gençlerin içinde ihya etmek istiyor. Bugün bu değerleri yine bir putperest bir düşünce. Ama çağdaş bir putperest bir düşünce kuşatıyor, onlara saldırıyor. Bu çağın putları nedir? Bu dönemde de çağdaş putlar var. İşte internette yayın bir takım virüsler. Kitle iletişim yoluyla toplum saçılan kötülükler. İnsanların zaaflarına, gençlerin zaaflarına hitap eden putlar. Dikkatli olmak gerekiyor. Negatif şeyler, olumlu şeylerden daha fazla. Dolayısıyla bugün evlerde gençleri yetiştirenler, yurtlarda, okullarda gençliğe sahip çıkanlar, anne babalar ben onlara bu çağın sahabeleri nazarıyla bakıyorum.” ifadelerini kullandı.
Ürdün, Fas ve Cezayir’de ilim insanlarının katılımıyla gerçekleştirilen ve 2 oturum olarak düzenlenen ‘Uluslararası Gençlik ve Zararlı Alışkanlıklar Sempozyumu’ Antalya’da başladı. Açılış konuşmalarının ardından ilk oturumda Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şenol Dane ‘Zararlı Alışkanlıkların Beyin ve Kalp Sağlığı Üzerine Menfi Tesisleri’, Prof. Dr. Prof. Dr. Mahmut Akpınar ‘Uyuşturucu Trafiğinde Türkiye’nin Yeri’, Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhittin Akgül ‘Zararlı Alışkanlıkların Korumada Dinin Yeri ve Önemi’ ve Fatih Üniversitesi Yabancı Diller Eğitim Bölüm Başkanı Doç. Dr. Yakup Çetin ‘Zararlı Alışkanlıklar Gizli Tehlike: Subliminal Mesajlar’ konulu sunum yaptı. İkinci oturumda ise Dokuz Eylül Üniversitesi Prof. Dr. İrfan Yılmaz ‘Her şey Bir Sigara İle Başlar’ Psikiyatrist Uzman Dr. Mahir Yedişdal ‘Zararlı Alışkanlıklar, Birey ve Toplum’ İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Abalı ‘Zararlı Alışkanlıklar Psikososyal Sebepleri’ ve Ressam ve Karikatürist Öznur Kalender ‘Sanatçı Gözüyle Zararlı Alışkanlıklar’ başlıklı sunum yaptı.