Ceza Muhakemesi Kanunu'nda değişiklik teklifi Meclis'te

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) değişiklik yapılması için kanun teklifi verdi.

Kanun teklifi ile ilgili yaptığı yazılı açıklama yapan Sezgin Tanrıkulu, iç güvenlik paketiyle Türkiye'de hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti ilkelerinin ortadan kaldırıldığını ve temel hak ve hürriyetlerin kullanılamaz hale getirildiğini ifade etti.

Tanrıkulu, "Hukuk Devleti ilkesinin güvence altına aldığı temel hak ve özgürlükler, AKP'nin Anayasa'yı, uluslararası insan hakları sözleşmelerini ve evrensel hukuk ilkelerini yok sayan tutumuyla, mülki amirlerin ve güvenlik güçlerinin insafına terk edilmiştir. Cumhuriyet savcısının yerini vali; yargı ve yasamanın yerini yürütme almıştır." dedi.

CHP Genel Başkanı Yardımcısı, açıklamasını şöyle sürdürdü: "6638 sayılı kanunun getirdiği düzenlemelerle, 'Temel haklar ve hürriyetler arasında sayılan özel hayatın gizliliği, kişi dokunulmazlığı, yerleşme ve seyahat hürriyeti, haberleşme hürriyeti, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı ile temel hak ve hürriyetlerin amaçla orantılı olarak sınırlandırılması ilkesi, temel hak ve hürriyetlerin, özlerine dokunulmaksızın yalnızca anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği ilkesi, kanuni (tabi) hakim ilkesi, kanun önünde eşitlik ilkesi, hukuk devleti ilkesi, kuvvetler ayrılığı ilkesi, Anayasa'nın bağlayıcılığı ve üstünlüğü prensibi, suçta ve cezada kanunilik ilkesi' suç ve cezalara ilişkin esaslar çok açık şekilde ihlal edilmiştir ve özellikle insan hakları yönünden telafisi imkansız zararların ortaya çıkmasına zemin hazırlanmıştır."

Suçüstü hali, suç sonrası bir durum olan ve adli yetkilerin kullanılmasını gerektiren bir olay sonrası vatandaşların, kolluk âmirinin emriyle gözaltına alınabileceğini hatırlatan Tanrıkulu, "Adli konularda emir verecek olan ve Cumhuriyet savcısının emrinde çalışması gereken kolluk amirinin, vali tarafından yönlendirilmesi yürütmenin yargıya müdahalesi ve bu da 'kuvvetler ayrılığı' ilkesinin (özellikle, Anayasa'nın 9. maddesinin) ihlali anlamı taşıyacaktır. Adli yetkinin açıkça gaspı söz konusudur." izahını yaptı.

Düzenleme ile Anayasa'nın 34. maddesinde teminat altına alınan ve temel hak ve hürriyetlerinden olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kullanılmasının fiilen imkansız hale geldiğini kaydeden Sezgin Tanrıkulu, bunun da bu maddeye açıkça aykırılık oluşturduğunu vurguladı.
CİHAN
06 Ocak 2016 11:41
DİĞER HABERLER