Hukukçu Gökhan Güneş, Hizmet Hareketi üyesi olduğu iddiasıyla cezaevine girip çıkanların hukuksuz bir şekilde takip edildiğinin belgesini paylaştı.
Bir süre cezaevinde kalmış kişilerin hukuksuz bir şekilde takip edildiği öne sürüldü. Söz konusu takipler üzerine yeni soruşturmalar başlatıldığı da iddialar arasında yer aldı.
Hukukçu ‘Gökhan Güneş’, sosyal medya hesabından yaptığı paşlaşımda, cezaevinden çıkan herkesin takip edildiğini belirterek “Bu takip için kişinin cezaevinden nasıl çıktığının da bir önemi yok. Yani, ister tutukluyken serbest bırakılıp, ister cezasının infazını tamamlayarak ya da şartlı tahliyeyle çıksın herkes mutlaka takip ediliyor. 12 Eylül uygulamalarına rahmet okutanlar, yine bir 12 Eylül uygulamasını devam ettiriyorlar.” dedi.
Güneş, 2021’de cezaevinden çıkan bir kişinin 2024 yılında bile düzenli olarak takip edildiğine dair belgeyi paylaştı. Güneş, “Kişinin evli olup olmadığından, ne kadar süredir bir yerde ikamet ettiğine ve nerede okuduğuna kadar her şey araştırılıyor ve kişi fişleniyor. Ayrıca, yapılan fişlemeler bir arşivde tutuluyor ve fişlerin silinmesiyle ilgili bir süre sınırı da yok. Kişi başka bir ile taşınsa bile takip işi o ilin polisine devrediliyor.” ifadesini kullandı.
Takiplerin yasal dayanağının olmadığına işaret eden Güneş, Emniyet’in kendisine yöneltilen sorulara ‘hukuki delil niteliği’ taşımadığı yönünde cevap verdiğine işaret etti. Yapılan işlemle ilgili kimsenin hakkının ihlal edildiği yönündeki Emniyet’in cevabını eleştiren Güneş, şu soruları yöneltti:
“Neye dayanarak kişileri adım adım takip ediyor ve tüm özel bilgilerini temin edip ölene kadar arşivliyorsunuz?
Hangi hukuka uygun olarak bu bilgileri temin ediyorsunuz?
Eğer öyleyse neden yasal bir dayanak göstermek yerine, genel olarak polisin yetkilerini düzenleyen PVSK’nın 7. maddesine sığınarak işin içinden çıkmaya çalışıyorsunuz?
Bu maddeye dayanarak yapamayacağınız hukuksuz bir iş var mı?
Nerede kaldı özel hayat kapsamındaki kişisel verilen saklanması, işlenmesi ve imhasının “açıkça” kanunla düzenleyeceğini öngören Anayasa ve 6698 sayılı yasa hükümleri?
“Yeniden yapılanma” adı altında yapılan soruşturma ve sonrasında şova dönüştürülen baskınların kaynağı acaba bu hukuksuz takip ve fişlemeler midir? Önce, hukuk aleminde sonuç doğurmayacağını söylediğiniz bu istihbari takibe başlayıp, ardından 2-3 kişi bir araya gelince bunu adli soruşturmaya çevirip insanlara kumpas mı kuruyorsunuz?
Eğer yaptığınız bu takip ve fişleme hiçbir hukuki sonuç doğurmuyorsa 8 yıldır yapılan her hukuksuz uygulamanın altında neden bu istihbari çalışma ve fişlemeler var?”
Takip edilenlerin üçe ayrıldığını anlatan Güneş, “Mahkûm olup, mahkumiyet süreleri sonrasında tahliye edilenler’” “Mahkûm olup şartlı salıverilenler” ve “tutuklu iken tutuksuz yargılanmasına karar verilenler.” Bu takip ve fişleme, görselde ifade edildiği gibi sonsuza dek devam ediyor.
Takip İçin Süre Sınırı Yok! Takip süresi 5 yıl denilse de; 5 yılın sonunda toplanan Komisyon, takibe devam kararı alabiliyor. Beraat edenlerin bu kararın kesinleşmesine, ceza alan kişilerin de ölünceye kadar takip ve fişlemesini netice veren bu uygulama bir hukuk devleti için utanç vesikasıdır ve derhal bu uygulamaya son verilmelidir.” dedi.