CHP'nin Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Lale Karabıyık, AK Parti iktidarının olumsuz gelişmeleri sürekli küresel etkilere bağladığını belirtti. Karabıyık, "Evet küresel etkiler var ama hepsini küresel etkilerle açıklayamayız. Neden hep konjonktürel verilerin arkasına sığınıyoruz? Risk primimizdeki artıştan dolayı olumsuz ayrıştığımızı neden kabul etmiyoruz?" dedi. AK Parti'nin tek başına iktidara geldiğini ama hemen ardından 17 milyar dolar yabancı sermaye kaçtığını kaydeden Karabıyık, AK Parti'nin tek parti hükümetini küresel sermayenin de istikrarlı görmediğinin altını çizdi.

Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) konuşan Prof. Dr. Lale Karabıyık, Meclis'te görüşülmeye başlanan bütçenin belirsizliğin ve iyimserliğin hakim olduğu bir bütçe olduğunu ifade etti. Merkez Bankası'nda (MB) beklenen enflasyon başarısını gösteremediğini, sadeleşmenin hep sözde kaldığını dile getiren Karabıyık, görünen faiz ve uygulamadaki faiz arasında büyük fark olduğuna dikkat çekti.

"Neden hep konjonktürel verilerin arkasına sığınıyoruz? Risk primimizdeki artıştan dolayı olumsuz ayrıştığımızı neden kabul etmiyoruz?" diye soran Karabıyık, şöyle devam etti: "Evet küresel etkiler var ama hepsini küresel etkilerle açıklayamayız. Dolar gelişmekte olan para birimlerine göre değer kazandı ancak TL'ye göre daha fazla değer kazandı. Çünkü risk primimizin yükselmesi bizi olumsuz ayrıştırdı. Orta Vadeli Program (OVP), sadece iyimser, iddiasız ve belirsizliklerle dolu. Bütçe de buna göre oluşturuldu. Büyüme sağlıklı bir büyüme değil, yeterli de değil. Dış pazarlar daralırken, dış politikada sorunlar varken, rekabet edebilirlik azalmışken ihracat nasıl artacak? Tarım politikası yok, gıda ve tarım ürünleri ithalatını ihracata nasıl dönüştüreceğimiz konusunda eylem planları yok. Piyasadaki oligapol yapı ortada. Tarım ürünlerinin tarladan sofraya kadar kat ettiği yolda yüzde 300-400'e yakın fiyat farkı yediği ortada. Bunların çözümü için eylem planı nerede? Beklenen yıllık ihracat ve içeriği bizi asla sıcak para bağımlılığından kurtaramaz. Enerji, nitelikli üretim (Katma değeri yüksek ürünler) tarım vb kalıcı politikalar üretilmediği için büyüme yetersiz."

"20 KASIM'DAN BU YANA TL YÜZDE 8 DEĞER KAYBETTİ"

CHP Bursa Milletvekili Karabıyık, 20 Kasımdan bu yana TL'nin yüzde 8 değer kaybettiğini söyledi. Karabıyık, şunları söyledi: "Dolar bazında yüzde 8,5, sepet bazında yüzde 9, kasım-aralık enflasyonunun katkısı 0,88. Cari açıkta, başarı varmış gibi gösteriliyor. Cari açık GSMH'nin yüzde 9'una ulaşınca büyümede frene basılmıştı. Önce öyle cari açık küçüldü. İhracat ve tüketim azalınca ithalat azaldı. Sonrasında da enerji fiyatları düştü, ayrıca yine ihracat azaldı ve cari açık ithalat gerilemesinden küçüldü. Yani küçülmesinde bir başarı yok. Ancak buna rağmen cari açığın finansmanı zorlaştı ve finansmanın kalitesi bozuldu. Portföy yatırımları 17 milyar dolardan 7 milyar dolara indi. Zaten her zaman doğrudan yatırım nazlı oluyor. AKP iktidarlarının döneminde Türkiye'ye önemli miktarda yabancı sermaye geldi deniyor. 2002-2007 yılları için evet, çünkü o süreçte dünyada hızlı bir büyüme ivmesi vardı ve bol küresel sermaye salınıyordu. Türkiye'de payını düşeni özellikle yüksek faiz ve rant beklentisi olan yatırımcılardan aldı. Oysa 2015 yılında 11 ay itibariyle Türkiye'den kaçan sermaye miktarı 69 milyar dolar. Bu miktarın 29.8 milyar doları doğrudan yatırım ve 42 milyar doları portföy yatırımı. Çünkü Türkiye'de risk primi yükseldi, her şey küresel gelişmelerle açıklanamaz."

"DÖVİZ REZERVLERİ ERİYOR"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Karabıyık, tek parti iktidarının istikrar getireceği yönündeki AK Parti'nin savunduğu düşüncenin doğru çıkmadığını belirtti. Karabıyık, şöyle devam etti: "Hani istikrar için tek parti iktidarı önemliydi, hani tek parti olmazsa istikrar olmazdı. AKP tek başına iktidara geldi ama hemen ardından 17 milyar dolar yabancı sermaye kaçtı. AKP'nin tek parti hükümetini küresel sermayenin istikrarlı görmediği aşikar. Ayrıca son dönemde kırılganlık daha da fazla arttı. Çünkü döviz rezervleri eriyor, kısa vadeli borçlar ise artıyor. Döviz rezervleri kısa vadeli borçların 14,5 milyar dolar gerisine düştü. Bu ciddi bir rakam. Ayrıca yabancı sermayenin geleceğinden nasıl emin olabiliriz ki; hadi gelmedi. Rezervlerden bir de kaynağı belli olmayan paralardan (net hata noksan kaleminden) peki hatırlarsanız ben Sayın MB Başkanına sordum; 'Kaynağı belli olmayan paralar nereden geliyor, net hata noksan kaleminin içerik ayrıntısı nedir?' diye. Kendisi de bilmediğini söyledi, tahminlerini de tam ifade etmedi. Kaynağı bilinmiyorsa, gelip gelmeyeceği nasıl bilinecek?" CİHAN