CHP İzmir Milletvekili Mustafa Ali Balbay, Fransa'nın başkenti Paris'te 13 Kasım 2015'te düzenlenen, 132 kişinin yaşamını yitirdiği terör saldırısında kendisini havaya uçuran canlı bombalardan birinin, İzmir'in Konak ilçesi Basmane semtindeki bir otelde kaldığı ve buradan Fransa'ya gittiği iddiası üzerine açıklama yaptı. Basmane'de 3 Ekim günü 3 saat incelemede bulunduğunu belirten Balkay, "Orada yaşananları gördükten sonra devletin olmadığını, hükümetin olmadığını, müthiş bir güvenlik ve otorite zafiyeti olduğunu gördüm ve derhal kamuoyuyla paylaştım. O gün, yani 3 Ekim günü gördüklerim ve paylaştıklarım yetkili makamlarca dikkate alınsa, gerekli kontrol ve arama tarama yapılsaydı belki de bugün Paris katliamı gerçekleşmemiş olacaktı." dedi.

Bugün dünyanın gözünü Basmane'ye çevirdiğini, kendisinin 3 Ekim günü dikkat çekmeye çalıştığını söyleyen Balbay, orada gördüğü manzaranın her türlü kanundışı eylem ve terör olayına müsait olduğunu, bunu mutlaka yetkililerin dikkate alacağını düşündüğünü belirtti. Daha iyi bir yaşam umuduyla terörden kaçıp Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin, batıya açılma kapısının hazırlık yeri olarak İzmir'i seçtiklerini vurgulayan Balbay, şunları söyledi: "Basmane semtinde, denizyoluyla Yunan adalarına açılmak için çaba harcayan Suriyelilerin burada adeta bir pazar oluşturduklarını gördüm. Öyle ki esnaf tabelalarını Arapçaya çevirmişti. Suriyeliler, Avrupa'ya ulaşmak için gerekli bütün malzemelerini öyle veya böyle buradan temin eder hale gelmişlerdi."

Basmane'de karşılaştığı manzaranın insanların ihtiyaçlarını karşıladıkları bir pazardan öte, bir insanlık pazarı oluşturulduğunu da belirten Balbay, "Üç saat içerisinde Basmane'de insanların denizyolu ile Yunan adalarına geçmek için gereksinim duydukları bot, can yeleği, cep telefonu kılıfı gibi malzemelerden ziyade, orada bir insan kaçakçılığı sektörü oluştuğunu gördüm." dedi.

Türkiye'ye gelen Suriyelilerin, Avrupa'ya kaçak yollardan gitme özlemlerini denetim altına alamamasının bu alanda bir pazar oluşması sonucunu doğurduğunu da aktaran Balbay, Basmane'nin ara sokaklarında, bodrum katlarında kaçak yollarla denize açılıp Yunan adalarına ulaşmak isteyenlerin gereksinimlerini karşılayan malzemeler satıldığını söyledi. Can yeleklerinin 50, lastik içlerinin 25, su geçirmez cep telefonu kabının 8, para saklama balonunun 5 TL'ye satıldığı bilgisini verdi. Suriyelileri 10 kişilik bir minibüsle uygun bir deniz kıyısına götürmenin fiyatının ise 2 bin TL'ye kadar çıktığını, teknelerin bunun üç dört katı olduğunu anlattı.

CHP Milletvekili Balbay, karşılaştığı kimlik basım ve para transferlerine yönelik gözlemlerini şöyle aktarmıştı: "Basmane'nin kimi yerlerinde küçük stüdyolar da açılmış, buralarda fotoğraf çekiliyor. Dört beş ayrı eski tip bilgisayarlara benzer ve kimlik oluşturma hatları var. Buraya gelenler kendi kimliklerini patlattıklarını söylüyorlar ancak genel bölgedeki yaşayanların gözlemi o ki burada herkese istediği şekilde kimlik verilebiliyor."

Balbay, Basmane'de yaşananlar sırasında devletin olmadığını, hiçbir denetim, istatistik tutma, burada bulunan Suriyelilerin herhangi bir suç işleyip işlemedikleri ya da bir terör örgütü mensubu olup olmadıkları yönünde bir çalışma yapılmadığını söyledi. CİHAN