Dünyanın, Türkiye'deki gazetecilere baskıyı yakından takip ettiğini söyleyen CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, CHP'nin seçim beyannamesinde belirttiği gibi özgür medyadan yana olduklarını söyledi. İfade özgürlüğünün sonuna kadar korunmasından yana olduklarını kaydeden Gök, "Medya özgürlüğünün sağlanması ve ifade özgürlüğünün gerçekleştirilmesi konusunda başta yasalar olmak üzere tüm kafalarımızdaki engelleri kaldırmak için çalışmaya kararlıyız. Biz arzu ediyoruz ki, herkes istediğini yazsın istediğini söylesin kimse söylediklerinden dolayı hapse atılmasın ifade özgürlüğü başka demokratik ülkelerde nasılsa öyle uygulansın." dedi.

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Türkiye'ye gelen Uluslararası Basın Enstitüsü başkanlığındaki 7 basın örgütünün temsilcisini kabul etti. Yaklaşık 45 dakika süren görüşmenin ardından Levent Gök ve heyet adına Merkezi Viyana'da bulunan IPI İcra Direktörü Barbara Trionfi basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin 1 Kasım'da önemli bir seçime gittiğini belirten CHP Grup Başkanvekili, "Medyada ve ifade özgürlüğüne yönelik olarak her gün giderek artan tehdit ve iktidarın baskısı elbette tüm dünya tarafından büyük bir dikkatle izleniyor." dedi.

Türkiye'de gazetecilerin attıkları tweet'ler yüzünden hapse atılması ve tutuklanmalarının, medyada artık gazetecilerin haber yazarken Cumhurbaşkanı'nın ve iktidarın ağır baskılarıyla karşılaşmadıkları günün neredeyse kalmadığını kaydeden Gök, şunları kaydetti: "Türkiye bu konuda dünyada en kötü örnekler arasında yer alıyor medya özgürlüğü ve ifade özgürlüğü açısından. İktidarın kendi havuz medyası dışında oluşturduğu TRT ve yandaş kanallar iktidar ve Cumhurbaşkanı lehine yayınlar yaparken 1 Kasım seçimlerine doğru AKP dışındaki siyasi partilerin görüşlerinin yansıtılmasına olanak verilmeyen bir sürece girildiği hepimiz tarafından bilinmekte. Son günlerde kimi AKP dışındaki partilerin kısada olsa yer buldukları bazı televizyon kanallarının da iktidarın baskısıyla yayıncı kuruluşlar tarafından sistem dışına itilmesi de Türkiye'de AKP dışındaki partilerin seçim dönemine girerken kendilerini ifade edecekleri ne televizyon kalmıştır ne de gazete kalmıştır."

Böyle bir tabloda eşit olmayan adil olmayan bir seçim sürecinde iktidarın baskılarının giderek arttığı bir dönemde dünyanın basın kuruluşlarının tüm dikkatlerini Türkiye'ye çevirdiğini ifade eden Levent Gök, "Dünya Türkiye'de olup biteni yakından biliyor ve inceliyor. Bugün CHP'yi dünyanın en saygın basın kuruluşlarından ve hazırladıkları raporlarla ülkeleri özgür, yarı özgür ve özgürlükten yoksun gibi nitelendirmelerle basındaki o ülkelerin sınıfını tayin eden çok önemli kuruluşlar ziyaret etmiştir. CHP Grubu'nda Mustafa Balbay ile beraber kendileriyle önemli bir görüşme gerçekleştirdik. Toplantıya Uluslararası Basın Enstitüsü, Gazetecileri Koruma Komitesi, Sınır Tanımayan Gazeteciler, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu, Avrupa Gazeteciler Federasyonu, Etik Gazeteciler Ağı ve Sansür Endeksi altında örgütlenmiş çok saygın kuruluşlar. Bizde kendilerine CHP'nin Türkiye'de medya özgürlüğü ve ifade özgürlüğü konusunda yaşadığı ve yaşaması muhtemel tüm sıkıntıları haksızlıkları adaletsizlikleri tek tek örnekleriyle anlattık, onlarda not ettiler. Her halde kendileri çalışma takvimlerine göre Türkiye ile ilgili bir rapor hazırlayacaklar. Ama biz CHP olarak seçim beyannamemizde olduğu gibi özgür medyadan yanayız. İfade özgürlüğünün sonuna kadar korunmasından yanayız. Medya özgürlüğünün sağlanması ve ifade özgürlüğünün gerçekleştirilmesi konusunda başta yasalar olmak üzere tüm kafalarımızdaki engelleri kaldırmak için çalışmaya kararlıyız. Biz arzu ediyoruz ki, herkes istediği yazsın istediğini söylesin kimse söylediklerinden dolayı hapse atılmasın ifade özgürlüğü başka demokratik ülkelerde nasılsa öyle uygulansın." şeklinde konuştu.

İzmir milletvekili Mustafa Balbay'ın da Ergenekon Davası'ndan dolayı bugün Yargıtay'da temyiz duruşmasının olduğunu vurgulayan CHP Grup Başkanvekili, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'de 5 yılı aşkın bir süre hapiste kalarak ağır bir mağduriyet ödeyen Balbay'ın da bu toplantıya katılması elbette çok anlamlı oldu. Dinlediklerimiz ve anlattıklarımız davetlileri ve onların düşünce dünyasını çok sarstı. Türkiye'de yaşanan haksızlıkları ve uğranılan mağduriyetleri bizlerden duyma fırsatı buldular. Bizlerde net bir şekilde kendileriyle paylaştık."

DAYANIŞMA DUYGUMUZU BİLDİRMEK İÇİN KARŞINIZDA BULUNUYORUZ

IPI İcra Direktörü Barbara Trionfi ise şunları ifade etti: "9 uluslararası, ulusal ve yerel basın meslek örgütünü temsilen bir delegasyon halinde karşısınız da bulunuyoruz. Bu çeşitlilik aslında Türkiye'de gazetecilerin karşılaştığı baskıların ne kadar etki gösterdiğini ve ne kadar ses getirdiğini size gösteriyor. Seçim öncesi burada bulunmamızın nedeni başta Türkiyeli gazetecilerin fiziksel bütünlüğü olmak üzere seçim döneminde haber çoğulculuğuna saygı göstererek saygılı o ihtiyacı karşılayacak tarzda çalışmaları için önlerinin açılması gerektiğini söylemek için burada bulunuyoruz. Ayrıca terörle mücadele yasası ve hakaret iddiası ile başlatılan soruşturma ve kovuşturmalara bir son verilmesi çağrısı ile sizin karşınızda bulunuyoruz. Seçim döneminde kamu makamlarının habere özgürce erişim hakkına saygı duyacak tarzda hareket etmelerini bekliyoruz. Burada Türkiyeli gazetecileri dayanışma duygumuzu bildirmek için karşınızda bulunuyoruz."
CİHAN