CHP’li Kart, operasyonların talimatının Cumhurbaşkanı tarafından verildiğini ileri sürdü.
 
Kart, yaptığı açıklamada, operasyon emirlerinin en üst düzeyde 'Cumhurbaşkanı’ndan' geldiğini iddia ederek, şu ifadeleri kullandı: “Burada şunu görüyoruz, gizli olması gereken soruşturmalar hakkında bile, kamuoyu artık soruşturma yapılacağını biliyor. Çünkü en üst düzeyde Cumhurbaşkanı bunun talimatlarını veriyor. Cumhurbaşkanı, nerede, kime, kimlere operasyon yapılacağının işaretlerini veriyor. Böyle bir tablo içinde tam anlamıyla 17- 25 Aralık süreciyle bağlantılı olarak en üstteki oligark yapının, AKP yönetim kadrolarının, o çekirdek yapının kişisel ve siyasi çıkarlarını korumaya yönelik ve husumet ve intikam amacıyla, gözdağı amacıyla gerçekleştirilen bir operasyon olduğunu görüyoruz, torba soruşturma yapıldığını görüyoruz.”
 
GÖZALTINA ALINANLAR TOPLUMUN SAYGIN İSİMLERİ

Konya’da yapılan operasyonda gözaltına alınan avukat ve işadamlarının hepsinin, yeri yurdu belli olan ve toplumun saygın isimleri olduğuna değinen Atilla Kart, operasyonların 'yolsuzluk soruşturmalarının yarattığı derin ve onarılamaz yaranın izlerini silmek' amacıyla yapıldığını öne sürerek, şöyle konuştu: “Bu tür operasyonların yapılması tamamen yine 17 – 25 Aralık operasyonlarının sonuçlarını kamuoyunda yarattığı o derin onarılmaz yarayı, izlerini yok etmeye yönelik bir algı operasyonu olarak görüyorum.”

HUSUMET VE İNTİKAM DUYGULARIYLA YAPILAN BİR OPERASYON

AKP hükümetinin, 'husumet ve intikam duygularıyla torba soruşturmalar yaptığını' iddia eden CHP’li Kart, konuşmasını şöyle sürdürdü: “ İlk günden beri şunu söylüyoruz, 10 yıl evvel de bunu söyledik: ‘Suç ve cezanın şahsiliğini esas alarak soruşturma yapınız.’  Suç ve ceza adaleti ilişkisini göze alarak ceza soruşturmasını yapmak gerekiyor. Ama siz hükümet olarak 2007 ve 2008’de olduğu gibi bu defa muhataplar, hasımlar değişti. Hükümet olarak o zaman da torba soruşturmalar yapıyordunuz bugün de tamamen husumet ve intikam duygularıyla yine torba soruşturma ve algı operasyonları yürütüyorsunuz. Buradan toplumsal barış çıkmaz, buradan adalet tecelli etmez. Burada yeni intikam tohumları ekiliyor. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın kişisel, siyasi çıkarları uğruna ve o oligark yapıyı korumak amacıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin sisteminin, kurumlarının, toplumsal barışının tahrif edildiği bir dönem yaşanıyor.”

EN BÜYÜK ZARARI TOPLUMSAL BARIŞIMIZ GÖRÜYOR

Konya merkezli yapılan operasyonun temeline bakıldığında, olayların tarafı olan kişilerin beyanlarının esas alınarak soruşturma yürütüldüğüne dikkat çeken Kart, şu değerlendirmeyi yaptı: “Geçmiş yargılama süreçleri toptan yok sayılarak yeni operasyonların yapıldığını görüyoruz. Bu tam anlamıyla ülkemiz artık kaosun yaşandığı ve onunla bağlantılı olarak ihkakı hak süreçlerinin başladığı bir döneme girmiştir. Bunu endişe ve kaygıyla ifade ediyorum, buradan en büyük zararı toplumsal barışımız  görür. Ama üzücü ve kaygı verici olan şudur ki, Türkiye’yi yönetenler, Türkiye’nin toplumsal barışını kendi kişisel ve siyasi çıkarları uğruna sabote ediyorlar. Türkiye, böylesine bir travma yaşıyor. Olayı bu boyutuyla görmek ve değerlendirmek gerekir.”

(CİHAN)