Şırnak'ın Cizre ilçesinde PKK terör örgütü ile çıkan çatışmada yaralanan ve kaldırıldığı hastanede şehit düşen Jandarma Uzman Çavuş Erdoğan Kaya'nın Manisa'nın Saruhanlı ilçesine bağlı Dilek Mahallesi'nde defnedildi. Şehidin cenazesine katılan CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel açıklamalarda bulundu. Özel, ailelerin neden hala şehit geldiğine bir cevap beklediğini söyledi.
Saruhanlı'daki şehit töreni ardından Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden Soma davasına katılan CHP Grup Başkanvekili Özel, burada şehit ailelerinin talepleri hakkında açıklamalarda bulundu. Özel, "Bugün Manisa ili Saruhanlı ilçesinin Dilek köyünde beldesinde şimdi de artık mahalle oldu, mahallesinde bir cenazeye gittik. Bizim Dilek'le iletişimimiz üç türlü oluyor. Dilek'te herkes fakir, herkes işsiz. Dilek'teki herkes uzman çavuş olmak istiyor, onlara yardımcı oluyoruz. Uzman çavuş olduktan sonra çatışmalar arttıkça bu sefer diyorlar ki 'Biz belediyelere, kamu kurumlarına yatay geçiş yapmak istiyoruz' geçenler geçiyorlar, geçemeyenlerin de cenazelerine gidiyoruz. Dilek'te uzman çavuşlukla ilgili üç türlü bir hallenme var. Belki Türkiye'de ortalamanın en üstünde uzman çavuşa sahip mahalle Dilek'tir. Dilek'e dikkat etmek lazım, Dilek'e bakmak lazım. Biz bugün cenazeyi Cemevi'nden aldık mezarlığa giderken Dilek'te asfaltın üzerinde yürüdük. Milletvekillerinin, gelen grup başkanvekillerinin, vali beylerin, komutanların, generallerin paçaları toz olmasın diye o aradaki yola asfalt dökmüşler dün gece yarısı. Dilek, 40 yıldır asfalt bekler, çamurun içinde yürür, tozun içinde solur, perişanlık halinde durur. Ne zaman şehit olur gidip bir parmak asfalt dökerler. 20 günde o asfalt kalkar gider Dilek, tozuyla toprağıyla karşı karşıya kalır. En az hizmet alan Manisa'nın en fakir mahallesine yine şehit ateşi düştü." dedi.
"SAVAŞ VARSA BİZ DE BİLEK"
Şehit annesinin oğlunun cenaze törenine katılamadığını kaydeden Özel şunları söyledi: "Maalesef bugün şehidin annesi cenazeye katılamadı. Hastanede yatıyordu ama şehidin teyzesi ağlayarak, bağırarak seslendi bize, 'Sesimizi Meclis'te dile getirin' dedi. 'Savaş varsa biz de bilek' diyor burasının adı Dilek. 'Savaş varsa biz de bilek, gidek vatanımız için biz de ölek' diyor. 'Ama' diyor, 'Savaş yoksa bu çocuklar neden ölüyor' diyor. 'Buna bir cevap versin hükümet' diyor. 'Bizim çocuklarımız savaş var da ölüyorsa helal olsun' diyor 'Ama birleri için ölüyorsa, birleri başkan olacak diye ölüyorsa, birileri Türkiye siyasetini dizayn edecek diye ölüyorsa, birileri korku üzerinden bir şey üretecek diye ölüyorsa, bu çocuklar niye ölüyor' diye ağlıyorlar. Ben milletvekiliyim. İktidar, muhalefet fark etmez. O acılı anneler, kardeşler yakamıza yapıştı bizim bugün. Diyorlar ki; 'Savaş varsa biz de bilek, gidek biz de ölek ama savaş yoksa bu çocuklar neden ölüyor. Bu işe bir çözüm bulun' diyorlar. Bu da herhalde acısı büyük, derdi büyük, tozu toprağı çok şehit verildiği zaman 20 günlük geçici asfaltlar atılan Dilek kasabasının sesini de birilerinin duyması lazım artık." CİHAN