CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, adli makamların yargı bağımsızlığı ilkesine uygun olarak, Cumhuriyet başsavcısının gözetim ve denetiminde kovuşturma ve soruşturma görevlerini yerine getirmelerini, şüpheli, sanık ve delillere gecikmeden ve güvenilir biçimde ulaşmalarını sağlamak, bu konularda hızlı, sağlıklı, verimli ve usulüne uygun biçimde faaliyetlerde bulunmak üzere adli kolluk teşkilatının kuruluş, görev ve sorumluluklarına ilişkin kanun teklifi verdi.
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, yazılı olarak Adli Kolluk Kanun Teklifi verdi. Tanal, Kanun teklifinin gerekçesinde şunlara yer verdi: "Hukuk devletinin ilkelerine uygun, yürütmenin vesayetinde olmayan adil bir yargılamanın yapılabilmesi için etkin ve bağımsız bir soruşturma şarttır. Yürürlükte olan yasalara göre, soruşturmayı yürüten adli kolluk görevlilerinin idari yönden İçişleri Bakanlığı'na bağlı olması, yürütmeden bağımsız ve etkin bir soruşturma gerçekleşmesi bakımından sakıncalar taşımakta. Bu nedenle Yargı'ya bağlı, soruşturma alanında uzmanlaşmış bir adli kolluk teşkilatının oluşturulması, hukuk devletinin gereksinimlerindendir.
Avrupa İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammerberg, 10 Haziran 2012 tarihli raporunda yürütmeden bağımsız bir Adli Kolluk teşkilatının eksikliğini ve gerekliliğini vurguladı. Raporda kanıtların daha iyi toplanabilmesi, soruşturmaların dışarıya sızdırılmasının önlenmesi, savcıların soruşturmalar arasında daha iyi eşgüdüm sağlayabilmesi için ayrı bir adli kolluk teşkilatının oluşturulmasının gereğinden bahsedildi.
Ülkemizde, Başsavcılığa bağlı bir Adli Kolluk Teşkilatı'nın eksikliği, AB İlerleme Raporlarında da belirtildi. Avrupa Komisyonu, 2011, 2012, 2013 yılları ilerleme raporlarında, Türkiye'de savcılığa bağlı bir asli kolluk teşkilatının bulunmaması sebebiyle savcılığın soruşturmalar için, İçişleri Bakanlığına dayanmak durumunda kaldığını belirtildi. Buna ek olarak 2012 yılı İlerleme Raporu'nda, Türkiye'de Adli kolluk kuvvetinin bulunmamasının işkence veya kötü muamele suçlamalarına ilişkin idari soruşturmaların aynı kurum içindeki diğer polis memurları tarafından yürütülmesi nedeniyle, soruşturmanın tarafsızlığının tehlikeye düştüğü söylendi.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun çalışmalarında da Cumhuriyet savcılığına bağlı adli kolluk kurulması konusunda dört siyasal parti arasında bir görüş birliği sağlandı.
Oluşturulacak olan Adli Kolluk Teşkilatı görevlerinin, savcının talimat ve denetimlerine uygun olarak görevlerini ifa etmesi, soruşturmanın adli prosedüre ve hukuka uygunluğunu garanti altına alacak. Bu bağlamda Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu, 6 Ekim 2000 tarihli tavsiye kararında, savcının soruşturmada delil arama sırasında kullanılan yöntemlere, soruşturmayı yapacak olan personelin seçimine, soruşturmanın süresine ve elde edilen bilgilerin Başsavcı ile paylaşılıp paylaşılamayacağına karar verme yetkisinin devlet tarafından garanti altına alınması gerektiğini belirtildi." CİHAN