15 Temmuz’dan sonra ilan edilen OHAL döneminde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile büyük mağduriyet yaşandığını hatırlatan CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Yüksel Taşkın hem iktidara hem de muhalefet partilerine KHK mağduriyetlerinin çözülmesi için ‘sessiz kalmayın’ çağrısında bulundu. İktidara bu konuda büyük pay düştüğünü söyleyen Taşkın, ‘‘Ne zaman bu mağduriyetlerden bahsetsek, herkes kendi mağduriyetine sevdalı, herkes kendi mağduriyetinden bahsediyor. Mağduriyet yarıştırmaya başlıyoruz.’’ dedi.
TR724'te yer alan habere göre Saadet Partisi’nin KHK’ların hak ihlalleri hakkında verdiği grup önerisi üzerine CHP Grubu adına konuşan İzmir Milletvekili Prof. Dr. Yüksel Taşkın tüm partilere seslenerek KHK mağduriyetlerinin çözümü için adım atılmasını istedi.
Yüksel Taşkın şu ifadeleri kullandı:
KHK MAĞDURİYETLERİNİN ÇÖZÜMÜ İÇİN SİYASETÇİLER ÜZERİNE DÜŞEN SORUMLULUĞU YERİNE GETİRMEDİ‘‘Uzun süredir KHK’larla oluşan mağduriyetleri Türkiye’nin çok farklı yerlerinde dinliyorum ve anlatmaya çalışıyorum. Bu konuda siyasetçiler ve bizler gerçekten üzerimize düşen sorumluluğu yerine getiremedik ve başarılı olamadık diye düşünüyorum. Hem muhalefete ve iktidara bu konuda eleştiri getirebilirim.
HERKES KENDİ MAĞDURİYETİNE SEVDALIŞöyle bir sıkıntı var; ne zaman bu ciddi mağduriyeti dile getirsek ki; Anadolu’nun her yerinde KHK mağdurlarıyla karşılaşıyoruz. Ne zaman bu mağduriyetlerden bahsetsek, herkes kendi mağduriyetine sevdalı, herkes kendi mağduriyetinden bahsediyor. Mağduriyet yarıştırmaya başlıyoruz. Artık bu duygudan çıkalım, biraz empati kuralım, biraz diyaloğa şans verelim.
MAĞDURİYETLERE BİR NEŞTER VURMAMIZ GEREKİYORElbette darbe ikliminin arkasından bazı konuların konuşulması kolay değildi. Ama artık bir normalleşme yaşamamız gerekiyor. Ve bu olağanüstü mağduriyetlere bir neşter vurmamız gerekiyor. Bu konuda iktidara çok büyük bir pay düşüyor.
İRTİBAT VE İLTİSAK KAVRAMININ TÜK HUKUK SİSTEMİNDE YERİ YOK130 bin kişi kamudan atıldı, irtibat ve iltisak kavramları üzerinden hukukumuz karman çorman edildi. Bu iki kavramın Türk hukuk sisteminde yeri yoktur ve bu iki kavram üzerinden yakılan canlar vicdanlarda çok büyük yük oluşturmaktadır.
AYNI FİİLİ İŞLEYEN SİYASETTE YÜKSELİYOR, GARİBAN VATANDAŞ SİVİL ÖLÜME TERK EDİLİYORAynı fiili gerçekleştirmiş bir kişi suç demiyorum, o fiili gerçekleştirmiş kişi devlette, bürokraside, siyasette yükseliyor, önü açılıyor ama gariban bir vatandaşsa, herhangi bir gruba veya cemaate sempatisi olmuşsa bu kişi sivil ölüme terk ediliyor aynı fiilden dolayı. Ayıptır, bunun üzerine gitmemiz lazım, çözmemiz gerekir.
VARSA SUÇU BİR BİREY İŞLEMİŞ BÜTÜN AİLE CEZALANDIRILIYORÇok büyük başka bir sıkıntı daha var suçun bireyselliği; varsa suçu bir birey işlemiş bütün aile cezalandırılıyor. Bu yüzden intihar edenler var, bu yüzden gerçekten çok büyük sıkıntılar yaşayanlar var. Bu konuya daha vicdanlı yaklaşmamız gerekiyor.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin tutumu çok nettir; biz evrensel hukuk ve vicdan çerçevesinden bakıyoruz. Evrensellikle öyle çok karmaşık bir şey değil, ‘kendin için istemediğin bir şeyi başkası için de isteme’ evrenselliğin temelidir. 2018 seçim bildirgemiz bu konuda çok zengin maddeler içeriyordu. ‘OHAL’den mağdur olan yurttaşların mağduriyetleri evrensel hukuk ilkeleri ve demokratik değerler çerçevesinde gidereceğiz’ demiştik.
Yine Prof. Dr. Kaboğlu’nun 2021’de sunduğu bir kanun teklifi var; ‘OHAL KHK’larıyla işlerini kaybetmiş ve yargı kararlarıyla suçsuz bulunmuş, kovuşturmaya yer olmadığı veya beraat kararı almış, haklarında bir soruşturma bulunmayan kişilerin görevlerine dönmelerini sağlayacağız.’ demişiz.
SIKINTILARI FERAHLATALIMGelin bu konuda adımlar atalım, bu konudaki sıkıntıları ferahlatalım, biz siyasetçilere bu görev düşüyor. Biz burada hamaset değil siyaset yapmakla yükümlüyüz.
ADETA İDEOLOJİK BİR İMAN TAZELEME MEVZU VARTaze bir vekil olarak acı bir gözlemimi paylaşmak istiyorum; burada partiler hamasete çok yükleniyor, neredeyse her partiden sözcüler kendi ideolojik pozisyonunu deklare ediyor, adeta ideolojik bir iman tazeleme mevzu var burada.’’