CHP İstanbul Milletvekili Gülay Yedekçi, aile içi şiddette özellikle kız çocuklarının karşı karşıya bulunduğu olumsuz tablonun, toplum geleceği açısından endişe verici boyuta geldiği gerekçesiyle TBMM başkanlığına soru önergesi verdi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun cevaplaması talebiyle verdiği soru önergesinde milletvekili Yedekçi, "Dünya Sağlık Örgütü'nce, 'çocuğun sağlığını, fiziksel gelişimini olumsuz yönde etkileyen, bir yetişkin, toplum veya ülkesi tarafından bilerek veya bilmeyerek yapılan davranışlar'çocuk istismarı olarak kabul edilmektedir. Çocukların, ana-babalarının ya da başkalarının bakımında iken 'bedensel ve zihinsel şiddetin her türünden' korunmaları gerektiği, ülkemizin de taraf olduğu Çocuk Haklarına dair Sözleşmesinde yer almaktadır. Ancak Türkiye bağlı olduğu uluslararası sözleşmeler bir yana kendi iç hukukunu bile bu tür olaylarda düzgün işletememektedir. Bunun yanı sıra Türkiye'de çocuk istismarı ve aile içi şiddet konusunda kapsamlı, derinlemesine yapılmış araştırma ve verileri yeterli değildir. Sorumlu Bakanlıklar ellerindeki verileri açıklamamaktadır." dedi.

KAYSERİ'DE İŞKENCEYE MARUZ KALAN ÇOCUKLAR

Kamunun, çocuklara yönelik her türlü şiddet ve istismarı yapılan haberlerle öğrendiğine işaret eden Yedekçi, "Bu olaylardan biride Kayseri'de yaşanmıştır. Kayseri'de üvey annelerinin akıl almaz işkencesine maruz kalan 4 yaşındaki İ.A. ve 7 yaşındaki ablası I.A.'nın dramı Türkiye'yi ayağa kaldırmıştır. Olayın görüntülerinin kamuoyuna yansıması sonrası yetkililer tarafından yapılan açıklamada 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 16 Ar?lık tarihinde görül?n davada üv?y anne Songül A.'ya yaralam?, eziyet ve cinsel istismardan toplam 46 yıl h?pis c?zası verildiği açıklaması gelmiştir." bilgisine dikkat çekti.

Yedekçi bu bilgiler ışığında Başbakan Davutoğlu'nu şunları sordu:

"2011-2015 yılları arasında güvenlik birimlerine ve adli makamlara çocukların maruz kaldığı şiddete olayları ya da çocuk istismarına ilişkin olarak kaç olay yansımıştır? Bu olayların yaş gruplarına göre dağılımı nedir? Bu çocuklardan kaçı kız, kaçı erkek çocuğudur? İllere göre dağılımı nedir?

Parçalanmış ailelerin çocuklarının durumuna ilişkin yapılan bir çalışma var mıdır? Bu çocukların şiddet ve istismara daha açık olduğu düşünülerek alınan ek önlemler nelerdir? Parçalanmış ailelerin yaklaşık çocuk sayısı nedir?

Halen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı birimlerde kaç çocuk bulunmaktadır? Bu çocukların koşulları nasıl kontrol edilmektedir? Kurum içinde şiddet gören veya istismara uğrayan çocuk saptanmış mıdır? Eğer saptanmışsa bu konuda idari ve adli olarak hangi işlemler yapılmıştır?

Çocuğuna şiddet uyguladığı saptanan ebeveyn sayısı nedir? İllere göre dağılımı nedir? Bunlardan kaçı tedavi görmeleri sağlanmıştır?

Şiddete uğrayan bu çocukların gelecekte yaşayacağı sorunları aşması için nasıl bir tedavi ve izleme süreci takip edilmektedir? Bu kapsamda halen kaç çocuk vardır?"
CİHAN