CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çiftçinin son 10 yılda 2 Trakya büyüklüğünde alanı pahalı mazot yüzünden ekmediğini belirterek, "Çünkü dünyanın en pahalı mazotunu çiftçiye satıyoruz. Çiftçilerimize mazotu litresi 1.5 liradan vereceğiz. Diyorlar ki 'Kaynağını nereden bulacaksın?' Mazotun rafineri çıkış fiyatı 1 lira 21 kuştur. Biz çiftçiye 1.5 liradan vereceğiz. Devletin zararı yok buradan. Sen elması, yakutu, pırlantayı vergiyi ne yaptın? Sıfırladın. Niye sıfırladın? 'Efendim ticari iş, öyle gerekiyor' Ben de diyorum ki, Sen pırlantadan vergiyi sıfırladıysan ben de mazottan vergiyi sıfırlayacağım. Neden sıfırlamayacağız?" dedi.

Konuşmasında Türkiye'deki taşeron sistemine de değinen Kılıçdaroğlu, taşeronda çalışan işçiyi 21.yüzyılın çağdaş köleliğine benzetti. İş güvencesi olmayan bu çalışanların ömür boyu asgari ücrete mahkum olduğunu ve doğru dürüst çalışma saatinin bile olmadığını bildirdi. CHP'nin örgütlü toplumdan yana olduğunu belirterek, "Her örgütlü toplumun hakkını aramasından yanayız. Hak aramak kadar bir insana yakışan başka bir şey yoktur. Hakkımızı aramadığımız zaman insan olmadığımızı da düşünürüz. O nedenle hak aramak ve örgütlü toplum önemlidir. Taşeron uygulamasına son vereceğiz. Sözüm söz, bütün taşeron işçilerin kadroları 8 Haziran'dan sonra kadroları hazır olacak. Bu kadrolara girip çalışacaksınız." dedi.

Türkiye'de 11 milyon emekli olduğunu belirterek, bu emeklilerin hakkını kendisi kadar savunun ikinci bir siyasi partinin olmadığını ifade etti. Her yerde ve her ortamda emeklinin hakkını savunduğunu belirterek, "Çünkü toplumun emekliye vefa borcu vardır. Eğer ülke kalkınmışsa ve büyümüşse bunun temelinde emeklinin alın teri vardır. Aldığı para yetmiyor. Şimdi sanki emeklinin hakkını sanki savunan partilere söylüyorum. Emekli için bir kanun çıkardılar. Dediler ki, 'Emekliye refahtan pay verilmez.' Yani 'Emekli ikinci sınıf yurttaştır.' dediler. İtiraz eden olayı Anayasa Mahkemesi'ne götüren Cumhuriyet Halk Partisi'dir. O nedenle bütün emeklilere söylüyorum: Sizin adresiniz, ikinci adresiniz, sizin eviniz, sizin yuvanız Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Unutmayın bunu. Emekli Kurban ve Ramazan Bayramı'nda torunundan kaçıyor. Kurban kesecek parası yok. Biz ne dedik? Emekliye Ramazan ve Kurban Bayramı'nda birer maaş ikramiye vereceğiz. Koro halinde itiraz ediyorlar. 'Vay efendim parayı nereden bulacaksınız? Buradan söylüyorum. Kaçak sarayına para varken, emekliye mi gelince para yok? Türkiye Cumhuriyeti zengin bir ülkedir. Biz yükümüzü çok iyi biliyoruz. Ama gücümüzü temsil eden siyasiler bunun farkında değiller. Yandaşa çalışıyorlar. Biz kime çalışıyoruz? Emekliye çalışıyoruz. Onların derdini çözmeye çalışıyorum. 11 milyon emekli kardeşimin oyunu bekliyorum. Bir tek fireyi bile kabul etmek istemiyorum. Sana bayramlarda onurunla gezebileceğin bir hayatı sağlayacağım. Sözüm söz. Kılıçdaroğlu sözü. Sana bunu sağlamak boynumun borcudur." dedi.

"Biz yaşanacak ve huzurlu bir Türkiye istiyoruz." diyen CHP lideri, "Biz kavgasız bir Türkiye istiyoruz. Biz sokaklarında özgürce gezdiğimiz bir Türkiye istiyoruz. Biz işsizi olmayan bir Türkiye istiyoruz. Biz yoksulu olmayan bir Türkiye istiyoruz. Biz zengin bir Türkiye istiyoruz. Biz siyasetin değil halkın zenginleşmesini isteyen bir Türkiye istiyoruz. Amacımız bu. Bu amaçla yola çıktık. Diyorlar ki, 'Efendim vatandaşın durumu iyi.' Ben şimdi size vatandaşın durumunu söyleyeyim: Kredi kartı borcu ve tüketici kredisi borcu. Borç batağında olan vatandaş sayısı 5 milyon. 5 milyon vatandaşımız bankaların tefeci faiziyle uğraşıyor. 1 milyon 20 bin vatandaşımız, 'Ben borcumu ödeyeceğim' dedi. Ama borcunu zamanında ödeyemedi. Bunun davalar açıldı. Bunlardan 525 bini mahkum oldu. Bunlardan 89 bin vatandaş 3 ay hapse girdi çıktı. Bugün bir gazetede var. Çocuğunun dershane parasını yatıramadığı için hapse giren bir babanın dramı var. Size sözüm söz bu faizlerin yüzde 80'nini sileceğiz. Vatandaşı borç batağından kurtaracağız. Bunun kaynağı sıfırdır. Devlete herhangi bir yükü yoktur. Bankalar tahsil edemedikleri borçları varlık yönetim şirketlerine satıyorlar. Biz varlık yönetim şirketini kaldıracağız. Bankalarla oturup hesap yapacağız. Vatandaşın faiz oranlarını sildireceğiz." diye konuştu.

Konuşmasında çiftçilerin sorunlarına da değinin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çiftçinin son 10 yılda 2 Trakya büyüklüğünde alanı pahalı mazot yüzünden ekmediğini belirterek, "Çünkü dünyanın en pahalı mazotunu çiftçiye satıyoruz. En pahalı ilacı satıyoruz çiftçiye. Çiftçi zarar ettiği için ekmeyeceğini söylüyor. Defalarca söyledim. Balıkesir'de de söyleyeceğim. Çiftçilerimize mazotu litresi 1.5 liradan vereceğiz. Diyorlar ki 'Kaynağını nereden bulacaksın?' Mazotun rafineri çıkış fiyatı 1 lira 21 kuştur. Biz çiftçiye 1.5 liradan vereceğiz. Devletin zararı yok buradan. Sen elması, yakutu, pırlantayı vergiyi ne yaptın? Sıfırladın. Niye sıfırladın? 'Efendim ticari iş, öyle gerekiyor' Ben de diyorum ki, Sen pırlantadan vergiyi sıfırladıysan ben de mazottan vergiyi sıfırlayacağım. Neden sıfırlamayacağız? Kim kazanacak? Çiftçi kazanacak. Çitçi ne yapacak? Üretecek. Konya'dan küçük Hollanda'nın yıllık tarım ürünü ihracatı 150 milyar dolar. Türkiye'nin 12 milyar dolar. Türkiye Hollanda'dan kat be kat büyük. Toprağı var, güneşi var, suyu var, insanları var her şeyi var. O zaman neden biz Hollanda kadar tarım ürünü ihraç edemiyoruz? Çünkü siyaset maalesef cebine çalıştığı için. Eğer siyaset halka çalışsaydı biz de en azından 150 milyar dolarlık tarım ürünü ihraç ederdik." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin samanı bile ithal eder hale geldiğine dikkat çekerek, 49 milyar dolarlık tarım ürünü ve gıda ithal edildiği bilgisini verdi. Sandığa hep beraber bir bayram havası içinde gideceklerini anlatan Kılıçdaroğlu, "Eğer biz bunu yapabilirsek, demokrasiyi güçlendirebilirsek emin olun Türkiye'de yeni bir tarih yazamaya başlayacağız. Türkiye kaynakları itibariyle bütün sorunlarını çözebilecek kapasitededir. Türkiye'de eksik olan temiz siyasettir. CHP iktidarının ilk 100 gününde çıkaracağımız kanunun adı 'Temiz Ahlak Yasası' olacak. Kirlilikten arındıracağız siyaseti. Kendimize güveniyoruz. İlk 6 ayda çıkaracağımız uygulamalardan birisi de 'Kesin Hesap Komisyonu' olacak. Bu komisyonun başkanı AKP'den olacak. Biz her kuruşun hesabını bu millete vereceğiz. Alın terimizle vereceğiz bu millete. Kaynağımız ve imkanımız çok. Sen 2 milyon Suriyeliye 5 milyar dolar verirken sana kaynak mı sorduk? Kendine kaçak saray yaparken sana kaynak mı sorduk? Emekliye gelince mi aklın başına geliyor? Size yaşanacak huzurlu bir Türkiye sözü veriyorum. İnşallah işsizlik ve yoksulluğu biteceğiz. Ben sizden 4 yıl süre istiyorum. 13 yılda yapamadılar. 13 yılda 17 milyon yoksul çıkardılar. Ben 4 yılda yoksulluğu ve açlığı sıfırlayacağım. Malum zihniyet kaybedecek, biz ve halk hep beraber kazanacağız." diyerek