CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu 15 Temmuz sonrası başlayan operasyonlardaki hukuksuzluklara dikkat çekti. CHP lideri "Adam çıkıp sevmediği adamı Cemaatçi diye ihbar ediyor, şikayet ettiği adam içeri alınıyor. Cadı avı başlatmak, herkesi yakalamak haline geldi iş. Hakim, savcının gönderdiği kişiyi tutuklamak zorunda hissediyor, “Tutuklama yapmazsam Cemaatçi ilan edilirim” diyor. O nedenle kim geliyor, atın hapse." ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’Yİ BU HALE KİM GETİRDİ?”
2002’de iktidarı devraldılar, terör yoktu. Bugün Türkiye’nin bir bölgesi yanıyor, şehitlerimiz geliyor.
Ölen vatandaşlarımız bizim kardeşlerimiz, bizi koruyorlar. Ama hayatlarını kaybediyorlar.
2002’de sıfır terör varken niçin Türkiye şimdi terör batağının içinde? Ve şu sorunun arkasında şunu sormamız lazım: 14 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor? 14 yıldır Türkiye Cumhuriyeti’ni kim yönetiyor. Dedim ki, ‘Türkiye tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşıyor’ Bugün bütün gerçekler tüm çıplaklığıyla ortaya çıktı. Türkiye, tarihinin en büyük krizlerini yaşamaya devam ediyor.
AKP DARBE ARAŞTIRMA KOMİSYONUNA ÜYE VERMEDİ!
Geçmişle hesaplaşalım, darbe girişiminin de hesabını soralım. Bu süreçte en dik duran kurum TBMM oldu.
Darbe girişimi sırasında burası bombalandı, ama bu parlamento sabaha kadar darbecilere karşı direndi. Vatandaşın onurunu korudu. Dört siyasi parti de onurlu bir duruş sergiledi. Dört siyasi partinin genel başkanları ortak metin hazırladı. Parlamento görevini yaptı. Bir şey daha yaptık, CHP’li vekiller dediler ki “Araştırma önerisi verelim. Ben parlamentonun onurunu koruyorsam bu işi araştırmak benim görevimdir” dedi. Oy birliğiyle karar alındı, bugün 17 Ağustos. Bütün partiler MHP, HDP ve CHP araştırma komisyonuna üye verdiler. Üye vermeyenler sadece AKP.
“HANGİ MİLLETVEKİLLERİNE GÜVENMİYORSUNUZ?”
Binali Yıldırım’a şunu sormak istiyorum; “Neden araştırma komisyonuna milletvekili görevlendirmiyorsunuz, hangi gerekçeyle görevlendirmiyorsunuz? Hangi milletvekillerine güvenmiyorsunuz?
"HANİ LİYAKAT ESAS OLACAKTI?"
Bugün bir KHK yayınlandı. Efendim Özel Harekatçı olarak alınacaklar KPSS’ye girmeyecekler.
Ayakkabı boyacısının oğlu giriyor, genel müdürün de oğlu giriyor. Hakkari’nin de Şırnaklının da çocuğu giriyor. Ama “Hayır” diyorlar, peki nasıl özel harekatçı alacaklar? Bizim partinin çocukları gelsin, özel harekatçıları alacaklar.
Numan Kurtulmuş “liyakat sistemi esas alınacak” demişti. Sözünün eriysen liyakat sistemini değiştir, ya da adam gibi istifa et. “Benim görüşlerimi dikkate almıyorlar” de.
Değerli arkadaşlar, liyakatın özünde eğitim vardır. Eğer eğitim sorgulayan bir eğitimse, aklın özgürleşmesini sağlıyorsa oradan liyakatlı insanlar çıkar.
Bazen kendi bilgisi yetersiz olur, diğerlerini çağıracak. Hep beraber çözecekler sorunu. “Tek tip adam yetiştireceğiz” biz. Tek tip adam olmaz, düşünce özgürlüğü diyoruz. Bunların temelinde sorgulayan eğitim var.
Sayın Abdullah Gül, “Aklımızı, fikrimizi bir kişiye teslim etmemeliyiz” diyor. Neden aklımızı fikrimizi bir kişiye teslim etmeyelim? Aklımızı kullanmak için. Yaradan da diyor, “Aklınızı kullanmaz mısınız?” Üst akıldan bahsediyorlar, sen de akıl yoksa üst akıldan bahsedersin tabii.
"HAKİMLER 'TUTUKLAMA YAPMAZSAM CEMAATÇİ İLAN EDİLİRİM' DİYOR"
Çok tehlikeli bir atmosfer yaratıldı.
Hakim, savcının gönderdiği kişiyi tutuklamak zorunda hissediyor, “Tutuklama yapmazsam Cemaatçi ilan edilirim” diyor. O nedenle kim geliyor, atın hapse. Yargı bağımsızdır, delillere bakmak zorunda.
Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı bu açıdan çok önemlidir arkadaşlar.
"GAZETECİLERİ TUTUKLAMAYI DÜNYAYA ANLATAMAZSINIZ"
Medyaya gelelim. Darbe girişimi oldu, hükümet OHAL yetkisi aldı, biz karşı çıktık.
Parlamentoyu bu işin dışına çıkarmayın dedik.
Parlamento bu işin dışına çıktı.
Gazeteciler hapiste, gazeteler kapatılıyor. Bunu demokratik dünyaya anlatamazsınız. Gülen örgütünü savundu, yazılarıyla yardım etti diye hapse atılıyor.
TBMM kürsüsünde övgüler dizenleri ne yapacaksınız?
Yanında olmasak bile, bütün gazeteciler özgürlüğün timsalidir.
60 yaşında, 70 yaşında gazeteci hapse atmak nedir?
Yargılanamaz mı? Yargılanır. Yurt dışına çıkış yasağı koyarsın, hapse atmanın mantığı yoktur arkadaşlar.
Gazeteciyi hapse atmak, gazeteleri kapatmak darbecilerle aynı çizgide gitmek demektir. Kalemini kullanan bir gazeteciyi hapse atmayı asla doğru bulmuyoruz.
"CADI AVI HALİNE GELDİ"
Sanık oldukları düşünülenler mahkemeye sevk edilsin mi? Evet yargılansınlar. Nasıl yargılanacaklar?
Hukukun üstünlüğü çok ama çok önemlidir. Cadı avı başlatmak, herkesi yakalamak haline geldi iş.
Adam çıkıp sevmediği adamı Cemaatçi diye ihbar ediyor, şikayet ettiği adam içeri alınıyor.
Bakın o kadar acı tablolar var ki, İBB’de şehir tiyatroları var. Bir teknik personel ve altı sanatçı Cemaatçi diye işlerinden oldular.
Oysa bunların tüm hayatı demokrasi üzerine kurulu.
Arkasından fırsat bulup 20 sanatçıyı daha uzaklaştırdılar.
Neymiş, performansı düşükmüş. Ya bunların tüm oyunları kapalı gişe oynuyor. Performansını ölçecek olan sen misin, yönetmen mi? OHAL’i fırsat bilip gazeteciyi, sanatçıyı hapsetmek, işinden etmek, çoluğunu çocuğunu aç bırakmak Türkiye’ye yakışır mı?
Ekmek götürecek evine bu adam.