CHP Milletvekili Biçer: Bu kelepçe başörtüsüne takıldı

CHP Milletvekili Tur Yıldız Biçer, Manisa'da önceki gün düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 27 kişi arasında bulunan iki kadına da kelepçe takılmasına sert tepki gösterdi. Biçer, "Bu kelepçe, onların başörtülerine takılmıştır. Bu, AKP'nin dindarlığının ne kadar riyakâr, ne kadar ikiyüzlü ve ne kadar gerçekdışı olduğunun da çok net bir göstergesidir." dedi.

Türkiye'de çok uzun süredir hukuksuzluk ve adaletsizliklerin kanıksandığını söyleyen Milletvekili Biçer, "Her gün adeta nasıl bir adaletsizlikle uyanacağız diye bekler duruma geldik. En son Manisa'da olan olayda, içlerinde ev hanımlarının da bulunduğu kadınlarımız ve birisi de benim meslektaşım olan, kamu çalışanı bir hekim olan meslektaşımın da bulunduğu çeşitli meslek gruplarından, çeşitli statüde, toplumun çeşitli kesimlerinden yaklaşık 30'a yakın kişi, evlerinden usulsüzce, geceyarısı, sabaha doğru kelepçelenerek gözaltına alındı. Tabii olay buraya gelene kadar çok uzun bir süredir adeta hukuka inancımız kalmamıştı, adalete inancımız kalmamıştı. En son bu olayla birlikte toplumun bütün kesimleri gördü ki adalet gerçekten bir gün mutlaka hepimize gerekecek. Demokrasi, eşitlik, özgürlük, bunlar hepimiz için çok önemli kavramlar, yani bugün, 'Benim başıma bir şey gelmiyor.' diyen kimse, dakikalar içinde başına ne geleceğini artık bilemez durumda. Biz tabii ki her zaman özgürlük, eşitlik, adalet dedik. İnsanlarımıza devletin eşit olarak yaklaşması lazım dedik. İnsanların hak ve özgürlükleri, bizim için birinci derece önemlidir dedik. Birinci sınıf demokrasi, bizim olmazsa olmazımızdır dedik, ilk şartımızdır dedik. Geldiğimiz nokta, bunların ne kadar doğru olduğunu bir kere daha gösteriyor. Haklı çıkmış olmaktan dolayı mutlu muyuz? Elbette değiliz." dedi.

'BU KELEPÇE KADINLARIMIZIN BAŞÖRTÜLERİNE TAKILMIŞTIR'

Manisa'da kadınlara polis tarafından kelepçe takılmasına sert tepki gösteren CHP Milletvekili Biçer, "Kadınlarımızın ellerine kelepçe takılarak, kamuoyu önünde suçları daha ortaya çıkmadan, suçlulukları kanıtlanmadan ve masumiyetleri suçlulukları kanıtlanana kadar Anayasa güvencesinde olan bütün kadınlarımızın kelepçeyle götürülmesini şiddetle kınıyoruz. Biz bu kelepçenin kadınlarımızın bileklerine değil, türbanlarına, başörtülerine takıldıklarına inanıyoruz. Bu kelepçe, onların başörtülerine takılmıştır. Hiçbir gerekçe, toplumdaki hiçbir kadının, hiçbir vatandaşımızın suçluluğu kanıtlanmadan kişisel hak ve özgürlükleri gaspedilerek basın önünde, kamuoyu önünde kelepçelenerek, sürüklenerek götürülmesini açıklayamaz. Bunu şiddetle kınıyorum. Bu, AKP'nin dindarlığının ne kadar riyakâr, ne kadar ikiyüzlü ve ne kadar gerçekdışı olduğunun da çok net bir göstergesidir. Daha düne kadar başörtüsü üzerinden, işte Gezi'de başlayan, yalanlarla başörtüsü üzerinden başlayan yalanlarla başörtüsünü sömürerek, insanların dinî inançlarını sömürerek, özellikle kadınların emek gücünden yararlanarak, onların bu masumiyetlerini ve bu kişisel hak ve özgürlüklerini oy devşirmek için sömüren zihniyet, bugün onların başörtüsünden korkmaktadır adeta. Onların başörtüsüne kelepçe takmaktadır." dedi.

'DEVEYE SORMUŞLAR, BOYNUN NEDEN EĞRİ DİYE, NEREM DOĞRU Kİ DEMİŞ'

İşin bir de daha sonraki boyutu olduğunu dile getiren Tur Yıldız Biçer, "Deveye sormuşlar, 'Boynun neden eğri?' diye. O da, 'Nerem doğru ki?' demiş, yani geldiğimiz nokta biraz da o noktaya geliyor. En son dün akşam, sayın emniyet müdürümüz görevden alındı. Bu da işin garip bir başka yönü. Çok geriye gitmemize gerek yok, Gezi olaylarından beri bu tarafa gelen olayları bile değerlendirsek, Gezi olaylarında binlerce çocuğumuz, gencimiz, kadınımız şiddete uğradı, orantısız güce maruz kaldı, öldürüldü, gözlerini kaybetti, organlarını kaybetti, günlerce yoğun bakımda kaldılar ki bunların içinde, tekmelenerek öldürüldüğü kanıtlanan Ali İsmail, yine fişek darbesiyle kaybettiğimiz 14 yaşındaki Berkin Elvan da dahil. Bu haksızlıklara maruz kalırken, canımız yanarken hangi emniyet görevlisi görevinden alındı? Kim açığa alındı? Hangisinde bu uygulama yapıldı ki? İlk kez kelepçelenip gözaltına alınan kadınlar, yalnızca Manisa'daki kadınlar mı? Yani bu İçişleri Bakanlığı'nın, iktidarın bir anlayışıysa, bugüne kadar onların anlayışı doğrultusunda kamu çalışanlarımız hareket ettiyse bütün fatura Manisa'daki emniyet müdürüne kesilerek neyi çözebiliriz? Bu zihniyetin neresiyle mücadele edeceğiz yani? Çok derin bir problem gerçekten. Bu olayları şiddetle kınıyorum. Biz birinci sınıf demokrasi için mücadele edeceğiz. Haklar ve özgürlükler, bizim güvencemiz altında olacak." şeklinde konuştu. CİHAN
12 Kasım 2015 15:35
DİĞER HABERLER