CHP Milletvekili Çıray: Hedef, Suriye savaşının yolunu döşemek mi?

CHP İzmir Milletvekili ve Dilekçe Komisyonu Üyesi Aytun Çıray, Türk milletini sarsan Ankara'daki terör saldırısından sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun faillere dair beyan ve tutumlarının, kamuoyu tarafından şüpheyle karşılandığını belirtti. Bu şüphenin, özellikle sosyal medyaya MİT konusunda alaycı ve derin bir güvensizlik şeklinde yansıdığını söyleyen Çıray, "Başta Başbakan Ahmet Davutoğlu olmak üzere AKP hükümeti, bu güvensizliği acilen ortadan kaldırmak zorundadır. Aksi halde devlete duyulan güvendeki aşınma, telafisi imkansız bir noktaya gelecek, bu da içeride ve dışarıda karşı karşıya kaldığımız çok ciddi tehditleri, neredeyse başedilemez bir hale getirebilecektir." dedi.

CHP Milletvekili Çıray, Türkiye'nin 1915-1919 arasında karşı karşıya kaldığı var oluş krizinden bir yüzyıl sonra 2016-2019 versiyonunu yaşamaması için tuzağa düşürmek isteyen vahşi terör olayları karşısında Türk toplumunun zihnini kurcalamaya başlayan bazı soruların, ikna edici bir şekilde cevaplandırılmasının. hayati bir siyasi sorumluluk olduğunu söyledi. Çıray, "Cumhurbaşkanı ve Başbakan arasında dış politika ve başkanlık konularında devam eden sinsi rekabet, bizi uluslararası alanda sıkıntıya sokuyor." diye konuştu. Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın, Genelkurmay Başkanlığı'na birer saat arayla yaptıkları taziye ziyaretlerindeki açıklamalarının bile tek başına bunu kanıtladığını iddia etti: "Bu açıklamalar, Türk milletinin Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın, kendi siyasi ajandaları için adeta Suriye'ye bir müdahaleyi bile göze alabileceklerini ima ediyor. Başbakan, bu tür şüphelerin haklı gerekçelere dayanmadığını göstermek istiyorsa TBMM Başkanlığı'na sunduğum yazılı soru önergesindeki şu sorulara, çok berrak ve net cevaplar vermek zorundadır." dedi.

'BU TERÖRİSTLERİ TAKİPTE ERİŞİLEN SON NOKTADAN SONRA NE OLDU VE O NOKTADA NE YAPILDI?'

CHP Milletvekili Çıray'ın, Başbakan Davutoğlu'ndan cevaplandırmasını talep ettiği sorular şunlar: "Olayın failleri ve faillerinin ilişkili oldukları karmaşık iç ve dış terör organizasyonları ve istihbarat örgütleri konusunda bu kadar kapsamlı bilgiye sahipseniz, bu korkunç terör saldırısını neden önleyemediniz? Cumhurbaşkanı'nın deyimiyle zincir sökülmeye başlamışsa, zincirin sökülmesi neden 28 vatandaşımızın katledilmesinden sonraya bırakılmıştır? Başbakan'ın açıklamalarından, kendileriyle ilgili bütün kritik bilgilerin mevcut olduğunu anladığımız teröristler, ilk olarak hangi kurum tarafından ve ne kadar süredir tespit edilmişlerdi ve onlar ne zamandan beri takip altındaydılar? Bu teröristleri takipte erişilen son nokta neresiydi? O noktadan sonra ne oldu? Bu bilgiler, en son hangi kamu biriminin elindeydi ve kimlerle paylaşıldı? O noktada ne yapıldı? Bu kurumlardaki yetkililer tarafından hangi tedbirler alındı? Yine Başbakan'ın beyanlarından anlaşıldığı kadarıyla sürekli takip altında olan bu kişiler, izlerini nasıl olup da kaybettirdiler ki bu tür bir terör saldırısını gerçekleştirebildiler? Bunda hangi kurumun ve bu kurumda hangi yetkilinin, ne tür sorumluluğu vardır? Bu konuda ilgili birimler üstlerine düşeni yaptılarsa onların verdikleri bilgileri paylaşmayan ve gerekli tedbirleri almayan kurumlar, yetkililer veya birimler hangileriydi? Cumhuriyet tarihimizin en büyük terör saldırısı Ankara Garı patlamalarının bulunduğu terör olayları serisi, bu suistimallerin zincirleme mahiyete büründüğünü ve süreklilik kazandığını ortaya koymaktadır. Bu durumda başta MİT Müsteşarı, Emniyet Genel Müdürü ve Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı olmak üzere başlıca idari sorumlular hakkında soruşturma açmayı ve onları görevden almayı düşünüyor musunuz? Sizin ve Cumhurbaşkanı tarafından yapılan Genelkurmay ziyaretlerinden sonra yaptığınız değerlendirmede, büyük ve seri terör olaylarını, Türkiye'yi Suriye ile savaşmaya götürecek bir planın parçası olarak görüyor musunuz?" CİHAN
19 Şubat 2016 10:13
DİĞER HABERLER