"CHP'nin önerileri bahane edilerek 'masa bitti' şeklinde bir yola başvuruldu"

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun HDP'li üyesi Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, CHP'nin önerilerinin bahane edilerek; hemen 'masa bitti' şeklinde bir yola başvurulduğunu söyledi. "Bu masayı asıl bitiren, başkanlık dayatması, başlayan kampanya." diyen Beştaş, "Türkiye'de şu anda başkanlık hezeyanı üzerinden ciddi bir tartışma ve kutuplaşma var. Başkanlık sistemini kim istiyor? Herhalde bunu 5 yaşındaki çocuk da biliyor, 80 yaşındaki insan da biliyor ve bunun için Meclis Komisyonu'ndan önce kampanyayı başlatan bir Cumhurbaşkanı var. Cumhurbaşkanı, başkanlık kampanyası başlatıyor, bir vesayet oluşturuyor." dedi.

Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirine konuşan Beştaş, üçüncü toplantısında dağılan Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda yaşananları değerlendirdi. Meclis Başkanı ve Başbakanın ayrı ayrı çağrıları olduğunu hatırlatan Beştaş, "Bizim buna dair tutumumuzu önümüzdeki günlerde netleştireceğiz. Çünkü ortada ciddi bir tartışılması gereken olgular bütünü var, sadece tek bir mesele değil." dedi. "Meclis Başkanının, bu işi hemen, derhal, daha usülü tartıştığımız ikinci toplantıda, 'masa bitti, nihayete erdi' şeklindeki beyanı, asla kabul edilebilir değil" diyen Beştaş şöyle konuştu: "Siyaset emek vermeyi gerektirir, sabır gerektirir, zaman gerektirir. Biz herhangi bir meselede tartışan farklı kişiler değiliz; biz Türkiye toplumunun yüzde 100'üne anayasa yapmak üzerinden yetkilendirilmiş 12 kişiyiz. Meclis Başkanı da bu kurulun neticede başkanı. Daha ikinci toplantıda, usülde tartışmalar yaşanırken; bunu aşması gerekiyordu Meclis Başkanının. Bizim bu konuda yoğun çabamız oldu. Şunu çok net önerdik: Liderlere ve eş başkanlara mutlaka Meclis Başkanı, ya davette bulunsun ya da ziyaret etsin ve bu tıkanıklığı ve benzeri olası meseleleri konuşmak üzerinden bir mesafe alabiliriz önerisinde bulunduk; erteleme önerisinde bulunduk. Bunların hiçbiri kabul edilmedi. Bir anlamda CHP'nin önerileri bahane edilerek; hemen 'masa bitti' şeklinde bir yola başvuruldu. Kesinlikle biz bunun kabul edilebilir olmadığını düşünüyoruz. Bu kadar basit değil bu mesele."

"CUMHURBAŞKANI BİR VESAYET OLUŞTURUYOR"

Türkiye'de şu anda başkanlık hezeyanı üzerinden ciddi bir tartışma ve kutuplaşma olduğunun altını çizen Beştaş, şöyle devam etti: "Başkanlık sistemini kim istiyor; herhalde bunu 5 yaşındaki çocuk da biliyor 80 yaşındaki insan da biliyor ve bunun için Meclis Komisyonu'ndan önce kampanyayı başlatan bir Cumhurbaşkanı var. 550 milletvekilinin yetkilendirdiği 12 isimden, daha doğrusu Meclis'ten önce, Cumhurbaşkanı, başkanlık kampanyası başlatıyor, bir vesayet oluşturuyor ve bir anlamda Meclis'i de kendisine mecbur kılmak istiyor, kendi yolundan takip etmek için. Bu da asıl demokratik bir hukuk sisteminde, bir ülkede olabilecek şeyler değil. Biz bunu reddediyoruz. Başbakanın çağrısına paralel Cumhurbaşkanı, 'bu, ipe un sermektir, o zaman millete gidelim' dedi. Halkımız şunu der; biz de diyoruz: Bir dakika ne oluyor, bu Anayasayı kim yapıyor, kimin için yapıyor, bu anayasa sadece Cumhurbaşkanı için mi yapılıyor, yoksa bu ülkede yaşayan 79 milyon insan için mi yapılıyor? Biz ikincisini diyoruz ve bunun için mücadele ediyoruz. Ayrıca bu konudaki yetkili organ ve irade Meclis'tir. Halkın temsilcileri ordadır ve aldığı yetkiler arasında siyasi partilerin yeni anayasa vaatleri de vardır. Hepimiz bu konuda ağır bir sorumluluk içindeyiz; yetki dışında söylüyorum. Yetkimiz var ama sorumluluğumuz daha ağır. Böyle 'alelacele bu komisyonu kuralım, göstermelik bir tartışma yapalım, sonra istediğimizi geçirelim' şeklinde, başkanlık sistemini kabul ettirelim şeklinde bir yaklaşımı asla kabul etmeyiz, doğru bulmuyoruz." şeklinde konuştu.

"KÜRTLERİ TANIMLAMAYAN VE KABUL ETMEYEN BİR ANAYASA NASIL DEMOKRATİK OLABİLİR?"

Anayasa masasına yaklaşımlarının Türkiye'de gerçekten demokratik, özgürlükçü ve eşitlikçi bir anayasaya ihtiyaç olduğunu ifade eden Beştaş, bu darbe anayasasıyla daha fazla gidilemeyeceğini vurguladı. Yeni ve demokratik bir anayasa konusunda Türkiye toplumunun genelinde oluşan bir mutabakat olduğunu dile getiren Beştaş, şunları söyledi: "İçeriğinde hangi ilkeler olacak; hangi özgürlükler olacak? Kadınlar, gençler, Kürtler, Aleviler, diğer diller, inançlar kimlikler nerede olacak; bizim önce bunu tartışmamız lazım. Kürtleri tanımlamayan ve kabul etmeyen bir anayasa nasıl demokratik olabilir?"

HDP'nin yerinden yönetim, yerel demokrasiyi önerdiğine dikkat çeken Beştaş, AK Parti'nin başkanlık sistemini önerdiğini, CHP'nin ilk dört maddeye dokundurtmayacağını söylediğini ama darbe hukukuna karşı olduğunu ifade ettiğini kaydetti. "İlk dört madde tam da darbe iradesi değil mi?" diye soran Beştaş, ne dogmatik bir yaklaşımı ne de başkanlık dayatmasını kabul ettiklerini vurguladı.

Beştaş, "Bu masayı asıl bitiren, başkanlık dayatması, başlayan kampanya ve bu konuda nerdeyse böyle olmazsa olmaz bir şart olarak ortaya konulmasıdır. 1 Kasım'da ya iktidar olacağız yada kaos olacak dediler. Şimdi de ya başkanlık ya kaos politikası yürürlükte." dedi.
CİHAN
20 Şubat 2016 10:02
DİĞER HABERLER