"Tüzük çok açık. Hukuka aykırılığa hepimizin karşı çıkması lazım. İnsanlarımızı seviyoruz, partililerimizi seviyoruz, toplanan arkadaşlarımızı da seviyoruz. Ama hep hukuka saygılı kalmak zorundayız. Parti içi çekişmelerden ne istiyoruz arkadaşlar? Beni buraya örgütüm getirdi, tek güvendiğim de örgütümdür. Onun vereceği her karara saygı gösteririm ben." diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Bize statükocu yaftası yapıştırılmaya çalışılıyor. Statükodan en çok ben şikayet ettim. Korku imparatorluğu vardı Türkiye'de. Partideki korku imparatorluğunu yıktık, bundan sonra Türkiye'deki korku imparatorluğunu yıkacağız. Adımız belli, biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz, halkın partisiyiz, birilerinin partisi değiliz. Koltuklar insanlara sürekli otursunlar diye verilmez. O koltuklar halka hizmet için verilir. Oralar ne benim babamın malıdır ne de birilerinin. Biz o koltuklara halka hizmet için oturduk ve o koltukların hakkını vereceğiz. Bana verilen bir yetki, görev var. Görevi veren kurultaydır. Bana deniyor ki, sen tüzüğün verdiği yetkiler çerçevesinde görevini kullanacaksın, görevini yapacaksın. Tüzük meydanda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının yazısı meydanda, verilen süre meydanda tespitimizi saptamalarımızı yaptık, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına konuyu ilettik, olay bu kadar açık. Halkımıza şu vaatte bulunuyoruz; CHP yeni yönetimi tek ses, tek yürek olacaktır. Başarısız olduğumuz zaman hiç endişe etmesinler koltuklarımıza saplanıp kalmayacağız. Başarısız olduğumuz zaman alnımızın akıyla gideceğiz, yerine yeni arkadaşlarımızı getireceğiz, yeni arkadaşların da hizmetinde olacağız. O koltuklar bize sürekli oturalım diye verilmedi ve biz yeni yönetim olarak yeni bir anlayışla halka gideceğiz, halkımızı kucaklayacağız, hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğiz."