Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), medyaya yönelik baskılara ilişkin Meclis Araştırması talep etti.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na araştırma önergesi veren CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Hürriyet gazetesine AK Parti gençlik kollarının ve milletvekilinin de içinde bulunduğu bir grup tarafından taşlı, sopalı bir saldırı düzenlendiğini, maddi zarar verildiğini hatırlattı. Bu saldırıların Türkiye'de basın kuruluşlarının yaşadığı maddi ve manevi baskıların somut bir örneğini teşkil ettiğine dikkat çeken Tanal, şunları kaydetti: "Özellikle hükümet politikalarını eleştiri niteliği taşıyan haberler yapan basın kuruluşları gerek kamu kurumları, gerek hükümet partisinin üyeleri, gerekse de hükümete yakın medya kuruluşları tarafından linç edilmekte olup, bu durumun basın özgürlüğü önünde çok büyük bir engel olduğu ve basına yapılan bu tarz baskıların önlenmesi ve çözüm yollarının oluşturulması için Anayasa'nın 98., Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün 104. ve 105. maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılması hususunda gereğini saygılarımla arz ederim."

Tanal, herkesin ifade özgürlüğü hakkına sahip olduğunu, bu hakkın bir kimsenin ülke hudutlarıyla sınırlanmaksızın sözlü, yazılı veya basılı veya sanatsal ürün şeklinde veya kendi tercih ettiği başka bir iletişim vasıtasıyla her türlü bilgi ve düşünceyi arama, edinme ve ulaştırma özgürlüğünü de içerdiğini vurguladı.

"Türkiye'de basın özgürlüğü büyük bir tehlike ve baskı altındadır." diyen Tanal, şöyle devam etti: "Otoriter rejimlerde hükümetler, basın organlarını bu şekilde baskı altına alıp özgürlüklerini kısıtlayarak kendi propagandalarını yapmaktadırlar. Ne yazık ki ülkemizde de artık 'basın özgürdür, baskı altında değildir' diyememekteyiz. Bunun son örneği olarak Hürriyet gazetesine yapılan taşlı sopalı baskını ele alabiliriz. Bu baskının en dikkat çekici tarafı ise iktidar partisi konumunda bulunan bir partinin üyelerinin bu baskında yer almasıdır. Bu da iktidar partisinin basın üzerinde her türlü baskı aracını kullandığını açıkça göstermektedir. Hürriyet gazetesinin maruz kaldığı bu linç kampanyası diğer basın organlarına da yöneltilmektedir. Şöyle ki yine yakın zamanda İpek Medya Grubu'na, Cumhuriyet gazetesine, Sözcü gazetesine ve diğer basın organlarına yapılan baskınlar ve baskılar, internet haber sitelerinin kapatılması, sürekli taciz niteliğinde mali soruşturmalar yapılması, para cezaları, RTÜK aracılığı ile cezalandırma ve yasaklamalar, sansürler her geçen gün şiddetini arttırmaktadır. İktidarın, en küçük bir eleştiriye dahi tahammülünün olmaması bu baskıları git gide körüklemekte ve ülkemiz demokrasi, basın özgürlüğü konularında sınıfta kalmaktadır. Yukarıda da arz ve izah olunduğu gibi basın organlarının iktidar karşısında yaşadığı hak ihlalleri, linç kampanyaları, baskı ve baskınlar karşısında sindirilmesini engellemek ve bu sayede basın ve ifade özgürlüğünü tekrar tesis etmek ve demokratik toplumun gereğini yerine getirmek yukarıda arz ve izah olunan sebeplerle Anayasa'nın 98. İçtüzüğün 104 ve 105. maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılması gerekmektedir." CİHAN