CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, partisinin 95 yıllık cumhuriyet tarihinin yüzde 80'ininde muhalefette kaldığını belirtirken "Buna rağmen parti dağılmamış. Muhalefette partisini bu kadar omzunda taşıyan bir seçmen ve taban yoktur" dedi.
CHP, 24 Haziran sonrası başlayan olağanüstü kurultay tartışmasında son güne geldi. CHP Parti Sözcüsü Bülent Tezcan da bugüne kadar yaşanan süreci değerlendirdi.
Hürriyet'ten İpek Özbey'e konuşan Tezcan'ın açıklamalarından bir kısım şöyle:
-Muharrem İnce’nin partinin üstünde oy alabildikten sonra genel başkanlığa aday gösterilmesi eleştirilecek bir şey midir?
-Bunu doğru bulmuyorum. Zaten kendisi de genel başkan adayı olmayacağını, genel başkanın hiçbir faninin yapamayacağı şeyi yaptığını ifade etti. Ayrıca şu değerlendirmeyi de doğru bulmuyorum: Yüzde 30 oy Muharrem İnce’nin, yüzde 22.5 oy Kemal Kılıçdaroğlu’nun. Yüzde 30 da yüzde 22.5 da hepimizin. Eğer bunu söylersek, şunu sormak lazım: “Sayın Muharrem İnce Erdoğan ile mi yarıştı, partiyle mi?”
'PARTİNİN ÇALIŞMA TARZINI DEĞİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ'
-“CHP neden iktidar olamıyor” sorusunun bir cevabı var mı?
-Var tabii. Partinin çalışma tarzını, dil ve üslubunu, örgütlenme yapısını değiştirmek zorundayız. 21.yüzyılın materyalleri çok farklı. Örgütlerimizi bunları en üst düzeyde kullanabilecek hale getirmeliyiz. Partinin siyaset yapma tarzını yeniden ele alacağız.
-Dil ve üslup değişmeli derken?
-Sadece bizim sempatizanlarımıza hoş gelen siyaset dilinden uzaklaşacağız. Bulunduğu bölgenin hedef kitlesini anlayabilen, kampanya dönemi dışında da iletişim kuracak örgüt yaratmamız lazım.
'BUNLARA RAĞMEN CHP DAĞILMADI…'
-CHP seçmeninin karakteristik özelliğini tanımlayabilir misiniz?
-Fedakâr bir seçmen. Haklı olarak fedakârlığının karşısında sesi çok çıkan bir seçmen. Dünyanın en eski partilerinden biriyiz. 95 yıllık bir partinin yükü, bagajı, muhasebesi ağırdır. Toplumda sevgi bağı güçlüdür. 95 yılın tek parti dönemini çıkarırsanız kalan sürenin yüzde 80’inde muhalefette kalmış bir partiyiz. Buna rağmen parti dağılmamış. Muhalefette partisini bu kadar omzunda taşıyan bir seçmen ve taban yoktur.
-İktidar olmadan ayakta kalmanın bir sırrı var öyleyse…
Bunu ben de düşünüyorum. Belki de sebeplerinden biri iç iktidar mücadelesi. İçten yanmalı motor gibi tarif ediyorum kendimizi bazen. Enerjiyi buradan da üretiyor olabiliriz. Bu iç iktidar mücadelesi partimizin dağılmaması için bir avantaj ama dış iktidarı elde etmesi konusunda bir dezavantaj.