CHP'ye kötü haber

CHP'ye kötü haber
Anayasa Mahkemesi'nin hesaplarında bulduğu 1 milyon YTL'lik usulsüzlük sebebiyle sıkıntılı günler geçiren CHP'ye bir şok da yurtdışından geldi.
Partinin ihracını tartışan Sosyalist Enternasyonal Etik Komitesi, dile getirilen 'demokrasi karşıtı' iddialarını incelemek üzere Türkiye'ye 4 kişilik heyet gönderme kararı aldı. Alınan bilgilere göre yaz sonunda Türkiye'ye gelip CHP'nin örgütün ilkeleriyle uyuşup uyuşmadığını inceleyecek olan heyet bunu rapor halinde birliğe sunacak. Sosyalist Enternasyonal'in bir- çok üyesi 'sosyal demokrat olmadığı' gerekçesiyle dünya- nın en büyük sol örgütünden CHP'nin ihracını istiyor. Bunu engellemek için geçen hafta Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'i Yunanistan'a gönderen Baykal, SE Genel Başka- nı Yorgo Papandreu'dan aradığı desteği bulamayınca toplantıya katılmaktan vazgeçti. SE Etik Komisyonu'ndan bir yetkili, CHP'nin örgütün ilkeleriyle uyuşup uyuşmadığını kontrol etmek üzere yaz sonunda Türkiye'ye heyet göndereceklerini söyledi. Aynı zamanda Hollanda İşçi Partisi'nin uluslararası sekreteri olan Marije Laffeber, "Geçen yıl SE'nin son konsey toplantısından çıkan sonuç CHP ve lideri Baykal'dan özellikle azınlık hakları konusunda pek de memnun olmadığımız şeklindeydi. Türkiye'ye gelip bunu daha yakından inceleyeceğiz." dedi. Laffeber'in Zaman'a verdiği bilgiye göre, SE Etik Komisyonu cumartesi günü konseye, bir heyetin Türkiye'ye gidip CHP yetkilileri ile görüşmesi gerektiğini iletti. Bunun üzerine konsey pazar günü bir araya geldi ve komisyonun tavsiyesini onayladı. "Özellikle CHP'nin azınlıklarla ilgili politikalarından endişeliyiz. Eğer CHP bunu açıklayabilirse mutlu olacağız. Durumu çok yakından inceleyeceğiz." diyen Laffeber, etik komisyonun bütün üye partilerin hâlihazırdaki politika ve yaklaşımlarını izlemekle görevli olduğunu kaydetti. Ayrıca SE'nin üst düzey organlarına tavsiyede bulunma, hatta müeyyide uygulanması teklifi yapma yetkisi olduğunu hatırlattı. Komisyonun, Fiji İşçi Partisi'nin askerî hükümetle işbirliği yaptığı için birlikten atılmasını tavsiye ettiğini belirtti. Konseyin de pazar günkü toplantısında bunu onayladığını kaydetti. Etik Komisyonu'nun Türkiye'ye göndereceği heyette, Laffeber'in yanı sıra CHP ile olan yakın ilişkisi sebebiyle İtalyan sosyalistlerinden bir üye ve Avrupa Parlamentosu'nda vekil olan Emine Bozkurt da olacak. Avrupa Parlamentosu'nun önde gelen sosyalist vekillerinden Jan Marinus Wiersma, endişelerinin özellikle 'CHP'nin Kıbrıs ve Türkiye'deki Kürtlerle ilgili milliyetçi tutumlarıyla ilgili' olduğunu vurguladı. CHP'nin 'Türkiye'yi AB'ye sokma maksadı olan reform sürecine gösterdiği direnci' kabûl etmediğini söyleyen Wiersma CHP'nin ayrıca Atatürkçü yaklaşımlara haddinden fazla vurgu yaptığını söyledi. Wiersma, Etik Komisyonu ve konseyin Türkiye'ye CHP'nin durumunu yerinde incelemek üzere özel bir heyet gönderecek olması kararını desteklediğini vurgulayarak şunları söyledi: "Ciddi insan hakları ihlalleri olmadıkça partilerle diyalog kurmak onları yasaklamaktan daha doğru bir hareket. Ben AK Parti'nin kapatılmasına da karşıyım. Partileri ancak suç işledikleri ve insan hakları ihlallerinden bulundukları sabit olduğunda kapatabilirsiniz." SE kongresindeki katılımcılardan biri, CHP'nin son bir yıldır uyguladığı ve savunduğu politikalardan endişe duyduklarını söyledi. Aynı kaynak, SE'nin demokratik bir kuruluş olduğunu ve Başkan Yorgo Papandreu'nun diğer SE üyelerinin görüşlerinden bağımsız olarak CHP'yi ya da başka bir partiyi destekleyemeyeceğini vurguladı. SE sözcüsü Dimitris Droutsas da 'Küresel Dayanışma: Farklılık Ortaya Koyma Cesareti' ismini verdikleri kongreye 100 ülkenin 140 partisinden 650 delegenin katıldığını; fakat CHP'den bir kişinin bile gelmediğini belirtti. Mazeret bildirilmemesini ise yadırgadıklarını aktardı. Bu arada, SE'de gözlemci statüsünde bulunan DTP, kongreye katıldı. DTP'yi Sabahat Tuncel, Nezir Karabaş ve Faik Yağızay temsil etti. Yağızay, kongrede DTP'nin statüsünün tam üyeliğe yükseltilmesine ilişkin bir beklentilerinin olmadığını söyledi. SE'de bir ülkeyi sadece tek parti temsil edebiliyor. Diğer sol partiler gözlemci statüsünde üye olabiliyor. PASOK Milletvekili Yorgos Dolyos: CHP özgürlükleri savunmuyor CHP'ye en sert eleştirilerden biri PASOK milletvekili Yorgos Dolyos'tan geldi. Dolyos, "PASOK içinde önemli bir grup milletvekili, CHP'nin klasik sosyal demokrat bir parti olmadığı görüşünde." dedi. Türkiye'de son dönemde yaşanan siyasi gelişmelerin yakından takip edildiğini vurgulayan Dolyos, "CHP, halkın yararına olacak çalışmalar ve özgürlükler yerine, vatandaşa karşıymış gibi bir siyasi çizgi izliyor. Bu çok yanlış." ifadelerini kullandı. Dolyos, 'CHP'nin Sosyalist Enternasyonal'den atılıp atılmayacağı' yönündeki soruya ise şu karşılığı verdi: "Bunu bilmiyorum. Ancak düzenlenecek basın toplantısında politikalarının eleştirileceğini düşünüyorum." Değişime direnen ve ulusalcılığı savunan solcu olamaz Türkiye'de sol, ulusalcı söylemlerin kıskacında. CHP, Sosyalist Enternasyonal'den atılma tehlikesiyle karşı karşıya. SHP ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor; DSP'de sağa açılım tartışılıyor. Eski Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri Nabi Yağcı, bu tabloyu, 'Sol enerjisini yitirdi.' diye tanımlıyor. Türkiye'nin gecikmiş bir rönesans yaşadığını söyleyen Yağcı, değişimin kavgasını solun değil, AK Parti'nin verdiğini dile getiriyor. Bu değişimden mevcut düzenin bozulacağı endişesiyle korkulduğunu belirten Yağcı, "Acaba şeriat mı gelecek?' deniyor. Eğer Sovyetler'in henüz dağılmadığı 20 yıl önce olsaydı, o zaman da 'Türkiye'ye komünizm gelecek.' derlerdi." ifadelerini kullanıyor. Solun önemli isimlerinden Yağcı, Taraf Gazetesi yazarı Neşe Düzel'e çarpıcı tespitlerde bulundu. Yağcı, solculuğu 'değişimcilik' olarak tanımladı. Değişime direnerek, ulusalcılığı savunarak solcu olunamayacağını vurguladı. Turgut Özal ile başlayan ve AB müzakereleri ile devam eden değişim dalgasının sol tarafından algılanamadığını savunurken şunları kaydetti: "Sol önce bu değişimi görmeli. Sonra da kendine 'Bu değişimi nasıl demokratik yönde etkileyebilirim?' diye sormalı. Türkiye'de değişimin demokratik bir yere varması ve kalıcı olması için sol, bu sürece müdahale etmeli." Askerî bürokratik vesayet sistemine karşı çıkanların siyasette liberalizm, ekonomide dışa açılma ve demokrasi istediklerine dikkat çeken Yağcı, şöyle devam etti: "Sol devrimci enerjisini yitirdi. Ne değişime müdahale edebiliyor ne de kendini değiştirebilecek gücü bulabiliyor. Hâlbuki sol, değişim için vardır. Değişim, statüko için bir tehdittir. Ama bizde sol, düzeni değiştirme kavgasının dışında duruyor." İstanbul, Zaman Başkan yardımcılığı görevinden oldu Dört yıldan bu yana Sosyalist Enternasyonal'in başkan yardımcılığı görevini yürüten CHP lideri Deniz Baykal, yeniden aday gösterilmedi. Başkanlığa PASOK lideri Yorgo Papandreu tekrar seçildi. Başkan yardımcılıkları 30'dan 37'ye çıkarıldı. Coğrafi bölgeler dikkate alınarak belirlenen listede, Ortadoğu bölgesinden Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, Türkiye'nin de bulunduğu Avrupa Birliği'ne üye olmayan 'diğer Avrupa' diye adlandırılan bölgede, Ermenistan, Makedonya ve Hırvatistan sosyalist parti liderleri başkan yardımcılıklarına getirildi. Baykal ise bu kez seçim komitesi tarafından açıklanan aday listesinde yer almadı.
30 Haziran 2008 18:15
DİĞER HABERLER