"Birbirine benzemez pek çok kurumdan buraya gönderilen bürokratların arasında adı“Cinnah Toplama Kampı” diye anılıyor."
“Ali
Babacan’ın yeniden aday gösterilmesi, ekonominin geleceği bakımından
iyiye işaret diye yorumlandı. Yorum sahiplerinin bir bildiği vardır.
Bürokrasiye epeydir, liyakat ile yasaların değil, biat ile korkunun
hâkim olduğu; Hazine’den sorumlu bakanın, bir yıldan fazladır “asaleten”
Hazine Müsteşarı atayamadığı bir ekonomi bürokrasisinden söz ediyoruz.
Düşünün
ki, Ankara’da bir kamu binası, bir nedenle istenmeyen bürokratların,
hiçbir iş yapmamak üzere görevlendirildiği merkez olarak kullanılıyor.
Cinnah
Caddesi Willy Brandt Sokak’taki eski GAP İdaresi, şu anda “Sektörel
İzleme ve Değerlendirme Kurulu” olarak hizmet veriyor.
Bu, onun resmi adı.
Birbirine benzemez pek çok kurumdan buraya gönderilen bürokratların arasında adı“Cinnah Toplama Kampı” diye anılıyor.
Aslında
haber yeni sayılmaz. Bu kurulun torba kanunla kurulacağını, hoşa
gitmeyen bürokratların burada görevlendirileceğini geçen eylülde yazdık.
O
dönem “paralel yapıyı tasfiye” amaçlı değerlendirilen düzenleme;
iktidara; üst kurullar başta olmak üzere pek çok kurumda, müfettiş,
denetçi, kontrolör, Dışişleri meslek memurlu, Hazine uzmanı, TBMM yasama
uzmanı gibi kamu görevlilerini, asli işinden koparma yetkisi veriyordu.
Başbakan’a danışmanlık yapma tanımı altında toplam kadro sayısı da 402
olarak belirlenmişti.
***
Son durum şu: Bina, kapasitesini doldurmuş. Mayıstan bu yana görevlendirilen bürokrat sayısı 400’e yaklaşmış.
Yeni
gelenlerin, kat kat, oda oda dolaşarak, fazla masa-sandalye aradığı,
dahili telefonların olmaması nedeniyle, çay siparişlerinin cep
telefonuyla verildiği bir bürokrasi manzarası.
“Cep telefonuyla çay siparişi” bilgisi, bir dava dilekçesinden.
Başta
PKK’nin uyuşturucu kaçakçılığı kapsamında 44 kg. saf eroinin
yakalanarak el konulması olmak üzere, tarihi eser, rüşvet, ticari eşya
kaçakçılığı gibi pek çok kritik soruşturma dosyasında imzası bulunan bir
başmüfettişin açtığı davadan.
2 Eylül itibarıyla SPK’den,
BDDK’den, Dışişleri’nden, bu binaya ve kurula“görevlendirilen” sayısız
bürokrat arasında Gümrük Başmüfettişi İlter Kuşoğlu da yerini aldı.
Gürbulak Sınır Kapısı’nda devlet otoritesinden söz edilemeyeceğini kayda
geçirdikten sonra ödülden ödül beğenen (!) Kuşoğlu, daha önce Gümrük ve
Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın kendisi hakkında devlet memurluğundan
çıkarılmasına yönelik işlemleri nedeniyle suç duyurusunda bulunmuştu.
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ