Sadece cihatçılar değil, Türkiye’nin destek verdiği ÖSO mensuplarının da bir çözülme anında nereye gidecekleri sorusu var.
Bunların da Türkiye’ye geleceklerinin kesin olduğu düşünülüyor. ÖSO, 14 bin askerini Türkiye için kara birlikleri olarak konuşlandırmaya hazır olduğunu duyurmuştu. Dolayısıyla Türkiye bu örgütten kaçanların da sığınağı olacak.
Cumhuriyet'ten Mustafa K. Erdemol'ın Haber Analizinde herkesin sorduğu soruya cevap aranıyor.. Cihatçılar nereye gidecek?
Bu bugünün sorusu değil, ama yanıtı hiçbir zaman açıkça verilmemiş bir sorudur bu. Sorunun eğer varsa yanıtı, bu en çok Türkiye’yi ilgilendiriyor tabii. Önce birkaç anımsatma yapalım.
Cihatçı unsurlar önce Irak’a gittiler bilindiği gibi. ABD işgalinin tetiklediği Sünni ayaklanmanın baş gösterdiği Irak’a sonradan hemen hepsi IŞİD’e katılan El Kaide militanları doluştu. Daha sonra bunların hemen hemen çoğu 2011’de başlayan Suriye iç savaşında yer aldılar. BM’nin konuya ilişkin raporlarından birinde, 110 ülkeden 40 binden fazla yabancı cihatçının hem Suriye’ye hem de Irak’a gittiği yazılıdır. King’s College London’daki Uluslararası Radikalleşme Çalışmaları Merkezi (ICSR) tarafından resmi, akademik ve diğer verilere dayanarak hazırlanan Temmuz 2018 tarihli bir çalışma vardır. Burada da 80 ülkeden 41 bin 490 IŞİD mensubunun çatışmalarda yer aldığı vurgulanır. Bunların 32 bin 809’u erkek, 4 bin 761’i kadın, 4 bin 640’ı da çocuktur. Bunların da 18 bin 852’nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan, 7 bin 252’sinin Doğu Avrupa’dan, 5 bin 965’inin Orta Asya’dan, 5 bin 904’ünün Batı Avrupa’dan, 1010’unun Doğu Asya’dan, 1063’ünün Güneydoğu Asya’dan geldiği de belirtiliyor.
Özellikle Suriye’ye cihatçı geçişinde Türkiye’nin oynadığı role ilişkin ciddi iddialar var. Batı medyasında Haziran 2011’den itibaren Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine cihatçı geçişlerine yardımcı olduğuna ilişkin haberler, raporlar yer aldı. Bunu güçlendiren bir veri olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye’de rejimin değişmesi konusunda yaptığı çağrılar gösteriliyor. Haziran 2014’te 163 Türk’ün IŞİD’e katıldığı da Türkiye medyasında yer almıştı. Türk istihbaratı bu rakamın daha fazla olduğunu belirtmişti. 600 civarında deniyordu rakam için. Uluslararası Radikalleşme Araştırma Merkezi de bu rakamın Aralık 2013 itibarıyla 500 olduğunu açıklamıştı. En çok katılım da Adıyaman’dandı araştırmalara göre.
TÜRKİYE'DE ÜS İDDİASI
İsrail’in askeri istihbaratına göre Ocak 2014’te, El Kaide bağlantılı grupların Türkiye’de en az üç üssü bulunuyor. El-Monitor’da yayımlanan bir raporda da 2013’ten önce cihatçıların Antakya’daki Osmanlı ve Narin gibi otellerde kaldıkları ileri sürülüyor. Temmuz 2012’de, Suriye’de bir muhalif örgüt tarafından yayımlanan, “Suriye’de Cihatı Yöneten Türk Mücahit” adlı altı dakikalık bir videoda, Müslümanları Suriye hükümet güçleriyle savaşmaya çağıran bir grup savaşçının görüntüleri yer almıştı.
Bu bilgilerin önemi şu: Türkiye isteyerek ya da istemeyerek çok sayıda cihatçının Suriye’ye geçişinde bir istasyon durumunda. Sorun da burada başlıyor. Suriye’de yönetimin güç kazanmasından sonra bölgeyi terk etmek zorunda kalan cihatçılar nereye gidecek?
Sadece cihatçılar değil, Türkiye’nin destek verdiği Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) mensuplarının da bir çözülme anında nereye gidecekleri sorusu var. Bunların da Türkiye’ye geleceklerinin kesin olduğu düşünülüyor. Türkiye sınırının yakınında, Türk kuvvetleri tarafından korunan Suriye’nin birkaç küçük yerleşim bölgesinde bulunan Özgür Suriye Ordusu 14 bin askerini Türkiye için kara birlikleri olarak konuşlandırmaya hazır olduğunu duyurmuştu. Dolayısıyla Türkiye bu örgütten kaçanların da sığınağı olacak.
Türkiye sınırında kurulan mülteci kamplarında yarım milyondan fazla “mülteci” var. İdlib’e yapılacak bir Suriye ordu müdahalesi sonunda bunların hepsinin Türkiye’ye geleceği sır değil. Bunlar arasında sayıları 60 bine yakın olduğu söylenen cihatçı unsurlar bulunuyor. “Mülteci”den ayırmak zor cihatçıları.
İdlib’in, taraflar arasında yapılan anlaşma uyarınca silahsızlandırması sürecinde binlerce cihatçının nereye gittiği bilinmiyor, ama büyük bir olasılıkla, Fırat Kalkanı Operasyonu’ndan sonra oluşturulan bölgelere kaçtıkları düşünülüyor. Bir başka iddia ise hemen hemen hepsinin “uyuyan hücreler” halinde Türkiye’de bulundukları.
Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) Deyr ez Zor’un Bahoz köyünde sürdürdüğü operasyondan kaçan IŞİD’lilerin aileleriyle birlikte Türkiye’ye kaçtıkları da güçlü bir iddia.
Şimdi, Suriye’de savaş bittikten sonra özellikle Türkiye ile birlikte hareket eden ÖSO militanlarının da, diğer cihatçılar gibi gelecekleri yer Türkiye. Bunun ülkeye ciddi sorunlar yaşatacağı açık. Ayrıca Barış Pınarı Harekâtı ile vekâlet savaşının sürdüğü Suriye’ye, “resmi” olarak askeri güç sokan ülke durumunda Türkiye. Dolayısıyla vekâlet savaşı sürdüren İran, Katar, Suudi Arabistan gibi ülkelerden çok “resmi” olarak mevcudiyetinden ötürü Türkiye uluslararası soruşturmaların konusu olabilir.