Belgedeki temel tezleri irdeleyen Kyodo News ve Japan Times'a göre Pekinli stratejistler sadece yanlızca Çin'i korumaya değil, ABD'nin denizdeki hakimiyetini meydan okumaya ve gerekirse deniz ticaret yollarını kontrol altına alarak rakiplerini egale etmeye hazırlanıyor.

Haberde, "Çin ordusu önceden sınırlarını korumaya odaklanırdı ancak yeni dönemde ordu, sınırları dışındaki geleneksel etki alanını geliştirmek için kara, hava ve denizdeki imkanlarını güçlendirecek. Çin, ulusal çıkarlarını sınırlarının dışında genişlettikçe dünya genelinde güvenliğini kapsamlı bir şekilde koruması gerekecek" ifadelerine yer verildi.

Newsweek dergisi, ABD Kongresi'nde Çin tehdidinin ele alındığı oturumda öne çıkan görüşleri aktardı.

Buna göre ABD Deniz Kuvvetleri Bakanı Richard Spencer, "Çin söz konusu olduğunda, her şey Pekin'in çek defterine bağlı olur. Buradaki mesele, sadece askeri genişlemelerini ve teknolojik gelişmelerini desteklemek için ayırdıkları dolarlar değil. Çin, sermayeyi silah olarak kullanıyor ve Pekin'in çek defterinin açık olması uykularımı kaçırıyor" ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın 34 milyar dolarlık ithal Çin malına yüzde 25 vergi getirmesine aynen karşılık veren Pekin, derhal 34 milyar dolarlık ithal Amerikan malına yüzde 25 vergi uygulamaya başlamıştı.

"Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarını ihlal eden ABD, bugüne değin ekonomi tarihindeki en büyük ticaret savaşını başlattı'' açıklamasını yapan Çin Ticaret Bakanlığı, misillemeyi ''Çin tarafı (ticaret savaşında) ilk kurşunu atmayacağına dair söz vermişti. Fakat Ülkenin temel çıkarlarını ve halkın çıkarlarını korumak için karşılık vermek zorundayız" diye gerekçelendirmişti.

Çin'in 545 Amerikan ürününe yönelik vergi misillemesi, öncelikle Trump'ın seçmen kitlesini oluşturan tarım ve hayvancılık yapanların soya fasulyesi, mısır, pamuk, tavuk, domuz, istakoz, şarap gibi üretimlerini hedef alıyor.