Wang Yi, Avrupa Birliği'nin üst düzey diplomatı Kaja Kallas ile yaptığı görüşmede kullandığı ifadeler AB’de şok etkisi yaptı.

Wang Yi'nin kapalı kapılar ardında yaptığı değerlendirmeler, Çin'in Ukrayna savaşına bakışını net bir şekilde ortaya koydu.

Çinli bakan, savaşın uzamasının Pekin yönetimi için stratejik bir fırsat yarattığını vurguladı. Wang Yi'ye göre, ABD'nin odak noktasının Ukrayna'da kalması, Çin'e hareket alanı sağlıyor. 

Ancak Wang Yi, Çin'in Rusya'ya askeri veya finansal destek sağladığı yönündeki iddiaları kesin bir dille reddetti: "Eğer böyle bir destek söz konusu olsaydı, çatışma çoktan sona ererdi" ifadesini kullandı.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, görüşmede Çinli mevkidaşından Rus savunma sanayii ile işbirliğini sonlandırmasını talep etti. 

AB yetkilisi, Çinli şirketlerin Rusya ile ticari ilişkilerinden duydukları endişeyi de dile getirdi. Wang Yi ise bu taleplere sert bir yanıt vererek, Çinli bankaların AB'nin yeni yaptırım paketine dahil edilmesi durumunda karşılık vereceklerini bildirdi.

Çinli diplomat, yaptığı açıklamada ülkesinin kalkınma modelinin Batı'dan farklı olduğuna dikkat çekti. "Çin ABD değildir ve Amerikan kalkınma modelini Çin'e projekte etmeye çalışmak doğru değildir" diyen Wang Yi, Pekin yönetiminin barışçıl çözüme olan bağlılığını yineledi. Ancak bu açıklamalar, AB-Çin zirvesi öncesinde beklentileri karşılamaktan uzak kaldı.

Avrupalı yetkililer Wang Yi'nin bu kadar açık sözlü olması karşısında şaşkınlık yaşadı. 

Çinli bakanın "ABD tehdidi" vurgusu ve Rusya'ya verdiği örtülü destek, AB ile Çin arasındaki gerilimin artarak süreceğine işaret ediyor. 

Uzmanlar, bu gelişmelerin küresel güç dengelerini yeniden şekillendirebilecek potansiyel taşıdığı görüşünde.