Donanım Günlüğü’nde yer alan değerlendirmeye göre, akıllı telefon pazarında ilk 5 markanın yeri uzun süredir pek değişmiyordu. Ancak Çinli üreticiler global pazara açıldıktan sonra sektördeki dengeler önemli ölçüde değişmeye başladı.

 

Halen dünyada en çok telefon sevkiyatı gerçekleştiren ilk 5 firmanın üçü Çinli üreticilerden oluşuyor.

Zirvede uzun bir süreden beri Güney Koreli teknoloji devi Samsung yer alıyor. İkinci sırada ise geçen seneye kadar Apple bulunuyordu. Fakat yeni nesil iPhone modellerinin beklentilerden uzak bir görünüm çizmesi, ABD merkezli üreticinin kan kaybetmesine yol açtı.

Aynı dönemde Huawei’in önemli atılımlara imza atması da Apple’ın satışlarının düşmesinde önemli rol oynadı.

TrendForce tarafından açıklanan bilgilere göre Huawei, 2018’in ikinci çeyreği itibariyle en çok akıllı telefon sevkiyatı gerçekleştiren ikinci firma olmayı başardı.

Huawei, üretim hacmini 2018’de yıllık yüzde 30 artırarak 205 milyon adede ulaştı. P ve Mate serisi ile Apple’ın egemen olduğu Çin akıllı telefon pazarının premium segmentindeki payını genişletti. Ayrıca, Onur modelleri ile Doğu Avrupa gibi denizaşırı pazarlarda markasını başarıyla sundu.

ÇİN MARKASI XIAOMI, DÖRDÜNCÜ SIRAYA YÜKSELDİ 

Grafikten de net bir şekilde anlaşılacağı üzere Samsung’daki düşüş trendi 2018’de de devam etmiş. Burada dikkat çeken bir diğer isim Xiaomi. Çinli üretici, 2016 sonrasında önemli bir ivme ile 4. sıraya kadar yükselmiş durumda.

Eğer Huawei temposunu bozmazsa bir kaç sene içerisinde Samsung’u da tahtından edebilir.

Akılıllı telefon pazarında yaşanan sert rekabet, uluslararası gerilim ve farklı hamleleri de beraberinde getiriyor. Geçen aralık ayında Huawei’in sahibinin kızı ve Mali İşler Direktörü (CFO) Mıng Vancou, İran yaptırımlarını deldiği gerekçesiyle Kanada’da tutuklanmıştı.

Vancou, ancak 10 milyon Kanada doları kefaletle şartlı olarak serbest bırakılmıştı.

Amerika’nın Huawei şirketini, ABD menşeli ürünleri İran’a gönderdiği iddiasıyla soruşturduğu ileri sürülüyor.

Huawei şirketi ise konuyla ilgili açıklama yaparak faaliyet gösterdiği yerlerde yasa ve düzenlemelere uyduğunu, buna BM, ABD ve AB’nin yaptırım ve ihracat kontrollerinin de dahil olduğu duyurdu.