Avusturya'da yaklaşık 80 bin okura ulaşan Salzburger Nachrichten'de yayınlanan ve Türkiye'yi aşağılayan karikatüre Türk toplumundan sert tepki geldi. Türkiye'nin AB kapısında 3 milyar Euro'luk bir kemikle bekleyen bir köpek şeklinde resmedildiği karikatüre karşı, Viyana Büyükelçisi Hasan Göğüş aynı gazetede karşıt bir cevap yazdı.

Büyükelçi Göğüş, Thomas Wizany imzasıyla çıkan karikatürdeki yaklaşımı "cehalet" olarak niteleyerek, konunun bir külfet paylaşımı olduğunu ve Türkiye'nin mülteciler meselesinde vicdani duruşunu korumaya devam edeceğini dile getirdi.

Büyükelçi Göğüş yazısında "Gazetenizin 30 Kasım tarihli nüshasında yer alan karikatür, eğer komik olmak için çizildiyse mizah anlayışınız hakkında beni şüpheye sevk ediyor. Eğer bu karikatür bir algıyı yansıtıyorsa, o takdirde bunun mülteci krizi konusunda derin bir cehaletin resmi olduğunu görüyorum." ifadelerine yer verdi.

"Türkiye, mülteci akınını yaklaşık beş yıldır tek başına göğüslemekte olup, bugün ağırladığı 2,5 milyon misafirle dünyada en fazla sayıda mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumundadır." Viyana Büyükelçisi Hasan Göğüş, "Avrupa ise bu krizle henüz yeni yüzleşmektedir. Avrupa, bu sorunun çözümünün adil bir külfet paylaşımına dayalı, içerikli ve uzun soluklu bir işbirliğinden geçtiğini ancak anlamaya başlamıştır." şeklinde açıklamada bulundu.

Büyükelçi Hasan Göğüş, Salzburger Nachrichten gazetesinin üçüncü sayfasında yayınlanan yazısının devamında "Türkiye, kimsenin 'bekçi köpeği' değildir, para karşılığı Avrupa'nın sınırlarını korumak gibi bir yükümlülüğü de yoktur. Türkiye, mülteciler için bugüne kadar 8 milyar dolar harcama yapmış, AB dahil uluslararası toplumdan ise sadece 417 milyon dolar yardım almıştır. Karikatürde bahsettiğiniz 3 milyar Euro, külfet paylaşımının gereğidir ve Türk halkı için değil, mülteciler için kullanılacaktır." ifadelerine yer verdi.

"Gazetenizdeki karikatürün yansıttığı algı gerçekten üzücüdür." diyen Hasan Göğüş, şöyle devam etti: "Hem Türkiye'ye hem de şiddetten kaçıp bize sığınan insanlara haksızlık etmektedir. Türkiye, hayatlarını kurtarmak için yurtlarını terk etmek zorunda kalan insanlara, diğer bazı AB üyesi ülkelerin aksine, kucak açmaya devam edecektir."

TÜRK TOPLUMUNUN KANAAT ÖNDERLERİNDEN SERT TEPKİ

Öte yandan Salzburger Nachrichten gazetesinin yayınladığı çirkin karikatüre Avusturya'da yaşayan Türk toplumundan da sert tepkiler geldi. Cihan Haber Ajansı'na konuşan kanaat önderleri, gazetenin sayfalarında yer alan aşağılayıcı karikatürü kınadıklarını ifade etti.

Avusturya İslam Cemaati (İGGİÖ) Başkanı Dr. Fuat Sanaç, çizilen karikatürü kesinlikle kabul edilemeyeceğini, bu tavrın ırkçı bir tavır olduğunu söyleyerek yapılanı kınadığını ifade etti.

Avusturya Türk Federasyonu Başkanı Ali Can ise çizilen karikatürü sert dille eleştirerek "Bir kere Suriye'yi o hale getiren küresel emperyal güçlerdir. Biz millet olarak emperyalist emellere kurban giden o masum insanlara açtık bağrımızı, buna mecburduk çünkü dinimiz ve vicdanımız bunu emrediyor bize. İç politikadaki tartışmalarımız bir yanadır ama bu ahlaksız karikatüre, bize yapılan bu çirkin yakıştırmaya karşı çıkıyor ve yapılanı sertlikle kınıyoruz." dedi.

Viyana'da çok sayıda merkezle dini ve kültürel hizmetler veren Viyana Milli Görüş Teşkilatı da (IFWİEN) çizilen karikatürü kınadıklarını dile getirdi. IFWIEN Teşkilatı Basın Sözcüsü Mahmut Ersoy Bülbül, bu üslubun ötekileştirici olduğunu ve toplumsal barışa hizmet etmediğini söyledi. Hadiseyi teessüfle karşıladıklarını vurgulayan Bülbül, "Her şeyden önce bu ülkede yaşayan yüz bini aşkın Türk vatandaşı var. Aydınların, yazarların, çizerlerin insanların değerleriyle ilgili sınırları bilme gibi bir yükümlülükleri var. Bu karikatürdeki üslup tamamen ötekileştirici ve toplumsal barışa karşıt bir üsluptur. Açıklıkla kınıyoruz." şeklinde konuştu.

Geçtiğimiz Ekim ayında ağırlıkla Türk toplumundan oluşan bir liste oluşturarak Viyana'da seçime giden Dr. Turgay Taşkıran da çizilen karikatürü üzüntüyle karşıladığını dile getirdi. Taşkıran, "Avusturya'da yaşayan geniş kesim Türk toplumu olarak bu karikatürü üzüntüyle karşılıyoruz. Avusturya'da hayatın her alanında işadamından, akademisyenine dek binlerce insanımızı inciten bir konudur bu. Milletimizin böyle aşağılanması bizi derinden sarsmıştır, esefle karşılıyoruz." dedi.

BU TARZ MESELELERE EN GÜZEL CEVAP EĞİTİMLİ BİR NESİL OLACAKTIR

Avusturya'dakii Türk eğitim gönüllüleri tarafından kurulan Phönix Eğitim Kurumları temsilcisi Osman İnan da böyle tabloların yaşanmaması adına herkesin her alanda daha çok gayret etmesi gerektiğini vurguladı. "Bu hadise bizi gerçekten çok üzdü." diyen Osman İnan, "Ait olduğumuz ülkemizin, bayrağımızın böyle aşağılanması gerçekten üzücü. Devletimizin mülteciler konusunda ortaya koyduğu vicdani duruşunun Avusturya'da bu şekilde yorumlanmasını büyük bir teessüfle karşılıyoruz. Tabi böyle hadiseleri gördükçe hem üzülüyor hem de motive oluyoruz. Demek ki Avusturya'da yaşayan Türk toplumu olarak özellikle eğitim noktasında, nesillerin yetiştirilmesi noktasında daha çok gayret göstermeliyiz. Her alanda bizi doğru temsil edecek ve doğru anlatacak kaliteli nesiller yetiştirmeli, gelişen hadiseler veya atılan iftiralar karşısında sarsılmadan milletimiz ve insanlık adına gayrete devam etmeliyiz." dedi. CİHAN