Gürkan Zengin, bu yorumlara gülüp geçiyor. Hatta herkese çok komik gelecek espriler yapıyor: "Aydın Bey'e Doğan Medya Center'in bahçesine bir cami yapalım dedim. Yanaşmayınca ayrıldım..."
Gürkan Zengin, CNN Türk'te yeni gelen kadro ile birlikte çalışamayacağına karar verip kanalla yolunu ayırmaya karar verdi.
İşte Zaman Gazetesi'ne konuşan Zengin'in röportajı:
Yeni programınız 'Arayış' nasıl gidiyor?
Hayatımda ilk defa haftalık bir program yapıyorum ve çok memnunum.
Hayatı yavaşlatmış mı oldunuz?
Tabii ki. Ailemle, çocuklarla daha çok vakit geçirebiliyorum. Daha çok okuyabiliyorum. Ben bir İstanbul hastasıyım. Şimdi şehrin farklı mekânlarında gezmek için de vaktim oluyor.
Kendinizi evinize dönmüş gibi hissediyor musunuz? atv'yi nasıl buldunuz?
Yuva diye bakıldığı zaman benim esas yuvam TRT Haber Merkezi'dir. Ben orada doğdum, gözümü ilk orada açtım. Ama atv'de çalıştığım yıllar bir muhabir olarak kariyerimin en prestijli dönemleriydi diyebilirim. Onun için atv'nin bende öyle özel bir yeri vardır. Eski atv haber merkezi "yeni"ydi, yeni atv haber merkezi "eski"! 'Eski güzel günlere' dönüş çalışmaları çok yoğun biçimde devam ediyor ama.
Yeni hazırladığınız program tartışma programı mı?
Evet ama, hararet yükselsin, kavga çıksın da rating patlasın anlayışında bir tartışma programı değil. Onu zaten beceremem ben. Konunun tarafları geliyor, konuşuyoruz, tartışma çıkarsa çıkar ama çıksın diye birtakım numaralara giremeyiz, girmeyeceğiz.
Sanki ekranların şu an tek tartıştıran programı Ruhat Mengi'nin programı.
Ruhat Mengi'yi pek seyretmedim, bilmiyorum.
Bana seyretmişsiniz ama yorum yapmak istemiyor gibi geliyorsunuz.
İlgisi yok, muhtemelen saatlerimiz denk düşmemiştir, belki bir kez rastlamışımdır o kadar. Çok fazla televizyon seyrettiğim de söylenemez.
CNN Türk'ten ayrılış hikâyeniz nasıl oldu? Kibarca 'git' mi dediler yoksa 'ben yapamayacağım, onlar söylemeden ben gideyim' durumu mu oldu?
On yıla yakın bir süre CNN Türk'te çalıştım. On yılım doldu, artık ben ayrılayım diye ayrılmadım tabii. Ama haber merkezlerinde uyum esastır. Eskisiyle de pek uyumlu olduğum söylenemezdi ama yeni kadroyla hiç mümkün değildi. Metin (Uca) arkadaşımdır, sözüm ona değil ama bir Editör'e bakın bir Maydanoz'a bakın. Ne alâka yani?
Mehmet Ali Birand hiç 'gitme' demedi mi?
Dedi...
Nezaketen yaptığı bir konuşma mıydı?
Az önce çizdiğim çerçevenin o da farkındaydı ama yine de bu konuşmayı yaptı. Bu tür ilişkileri çok iyi yürütür o, oralarda hata yapmaz. Onun sorunu, 'Gürkan Zengin ile çalışamadı mı yani?' diye sorulacak olmasaydı. Uygun bir formülasyonla onun bu sorununu çözdük. Karşılıklı olarak herhangi bir mağduriyet olmadı yani.
Belli ki nezaket konuşması. Kanal D Haber'in başına ilk geldiği zaman çok eleştirildi ama istikrarlı devam ediyor. Birand'ı siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu konuda Aydın Bey'in Birand hakkındaki değerlendirmesine aynen katılıyorum:'Birand çok iyi habercidir, ama kötü yöneticidir' demişti. Milliyet'in başında bir kez denemiş, pişman olmuştu. Birand öyle bir adamdır ki, sadece haberciliğine laf söylenemez!
Taha Akyol uzun süre yöneticiliğinizi yaptı. Biraz önce sizi arayınca ağabey diye hitap etmediniz. Oysa gazetecilikte ağabey kelimesi çok kullanılır.
Bir soğukluğun ya da mesafenin ifadesi değil o. Ben ona 'Taha Bey' diye hitap etmeye devam ederim, o ayrı ama Taha Bey, CNN Türk'te herkese ağabeylik yapmıştır.
Haberlerde ne kadar tarafsınız?
'Taraf' kelimesine yüklediğiniz anlamı açmak lazım. Taraf' olmakla, objektif olmak arasındaki farkı iyi anlamak lazım. Söz konusu haber yazmak ise 'objektif' olacaksınız. Aksi halde zaten mesleğinizi anlamamışsınız demektir. Vahim bir durum. Ama Türkiye'de gazeteciler uyanık olmalı, 'objektif' olayım derken hırsızın, uğursuzun, darbecinin ekmeğine yağ sürme riski var. O anlamda çok rahat taraf olurum.
Mekânlarınız nereler? Bu ara Bebek çok moda.
Bebek, Boğaziçi'nin en güzel koylarından. Ama benim mekânlarımdan değil. İstinye'ye yakın oturuyorum. Dolayısıyla Boğaziçi'nde İstinye, Emirgan hattı bana daha yakındır. Bebek 'her anlamda' bana uzak. Canım ara sıra badem ezmesi istediğinde oraya da uğradığım olur.
Bazı çevreler sizi muhafazakâr buluyor. Haklılar mı?
Türkiye'ye Finlandiya muamelesi yapan Bebek-Nişantaşı cemaatine muhafazakâr görünebilirim. Doğrudur. Neyi 'muhafaza' ettiğiniz önemlidir. Aslında benim değişmesini istediğim şeyler, muhafaza etmek istediklerimden çok fazladır. Bu anlamda bir muhafazakârlık yoktur yani.
Sanki itina ile Bebek'ten kaçma durumu var. Bebek müdavimleri ile ciddi bir kumaş farkı var der gibisiniz.
Bebek cemaatiyle alıp veremediğim yok canım. Aralarında arkadaşlarım da var. Herkesin kumaşı kendine.
Bebek Camii meselesi nedir?
Aydın Bey'e çok söyledim, Doğan Medya Center'ın bahçesine bir cami yapalım dedim, baktım yanaşmıyor ayrıldım!.. Şaka bir yana, Boğaziçi'ne düşkünlüğüm vardır. Boğaz'ın iki kıyısındaki bütün yapıları ve mekânları gezerim, notlar alırım, fotoğraflarını çekerim. Camiler de dahil. Ama cuma namazı meselesine gelince, bazı arkadaşların merakını gidermek için söyleyeyim, Bebek Camii benim için olsa olsa bir kültür turu çerçevesinde anlamlıdır. Nisbeten yeni sayılabilecek bir cami ve çevresiyle uyumu anlamında gayet hoş bir yapıdır. Fakat ben cuma namazına gideceksem tercihim Süleymaniye, Fatih ve Sultanahmet gibi selâtin camilerdir. Oralarda müezzinler ezanları makamla okur, o arkadaşlara da tavsiye ederim, kulaklarının pası silinir. Ama mesele harâbat ise, o zaman da gidilecek yer Bebek değil Beyoğlu'dur.
Eşiniz uzun süredir NTV'de çalışıyor. Zaman zaman onu kıskandığınız oluyor mu?
Kıskanmak diyemeyiz ama NTV önemlidir. Bu ülkedeki her yayıncının gözünde NTV önemli bir değerdir. İçindekiler, her kurumda olduğu gibi dışı sizi içi bizi yakar diye konuşuyor olabilirler ama NTV'nin ülkenin en prestijli kurumlarından biri olduğu kesin. Ayhan Bey ile Ferit Bey'in hakkını vermek lazım. Maalesef oradaki profesyonelliği biz Bağcılar'da pek bulamadık. Dünyanın habercilikteki lider markası CNN, üstelik de Türkiye'deki en büyük medya grubuyla girdiği ortaklıkta NTV'yi geçemedi. Buna isterseniz NTV'nin başarısı deyin isterseniz CNN Türk yönetiminin başarısızlığı deyin. Aydın Bey, bunu düşünmelidir. NTV'ye CNN Türk'ün haber heyecanı, CNN Türk'e de NTV'nin profesyonel yöneticiliği lazım.
Eşiniz size göre daha beyaz Türk bir duruş sergiliyor. Gerçekte öyle mi?
Benim eşim sarışın ve renkli gözlü. Ben de kara kafalıyım ya. Tamamen görsel bir durum. Bir gün Londra'ya gidiyoruz. İngiliz pasaport polisi bana 'Eşiniz Avrupalı herhalde' diye sordu. Avrupalı kadını kapmışsın seni kara kafalı Türk demeye getiriyor. 'Hayır' dedim, 'Avrupalı olan benim, eşim Türk!" Onu beyaz Türk gibi gösteren herhalde Galatasaray Lisesi mezunu bir sarışın olması. Tekrar iddia ediyorum, 'Avrupalı' olan benim!
Hayata bakışınız, zevkleriniz aynı mıdır?
Çocuklarınız 'hayatınız'dır. Evet 'hayata bakışımız' da hayattan beklentilerimiz de aynıdır. Ama o Galatasaraylı ben Trabzonsporluyum.