Çocuğun hazır oyuncağa ilgisi 90 saniye sürüyor
-Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Taner:
-Bir araştırma, hazır bir oyuncağın bir çocuğun ilgisini
ancak 90 saniye çektiğini gösteriyor. Üzerinde çalışabileceği,
monte ed
ANTALYA (A.A) - Güç Gönel - Akdeniz Üniversitesi Eğitim
Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Memduh Sami Taner, Bir araştırma, hazır
bir oyuncağın bir çocuğun ilgisini ancak 90 saniye çektiğini gösteriyor. Üzerinde
çalışabileceği, monte edebileceği, parçalayıp yeniden değişik şekiller
verebileceği bir oyuncak ise çocuk ise bulunmaz nimet dedi.
Yılbaşı yaklaşırken anne ve babalarda da çocuklarına alacakları hediyelerin
telaşı sardı. Oyuncak mağazalarını dolduran ebeveynler, hem çocuklarının
gelişimine katkıda bulunacak hem de onları mutlu edecek hediyelerin arayışına
girdi.
Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Memduh
Sami Taner, anne ve babaları çocuklarına hediye alırken nelere dikkat etmeleri
gerektiği konusunda uyardı.
Yrd. Doç. Dr. Taner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oyuncağın çocuğun
yaratıcılığını, hayal dünyasını geliştirdiğini, aynı zamanda da bir eğitim aracı
olduğunu anlattı. Çocuğun yaşamla ilişkisinde deneyimler sağlayan oyuncağın
seçiminde öncelikle sağlık yönüne dikkat etmek gerektiğini belirten Taner,
oyuncağın bazı boyar maddeler, kimyasallar, zehirli gazlardan uzak olmasının
önemli olduğunu vurguladı.
Çocuklara pil içeren oyuncaklar alınmaması gerektiğini ifade eden Taner,
bunun yanı sıra çocuğun kendi çevresiyle ilişkilerini biçimlendirmesinde yardımcı
olacak oyuncakların seçilmesi gerektiğini kaydetti.
Taner, belirli yaş grubundaki çocuklara oyuncakların anne ve babalar
tarafından seçildiğini belirterek, şöyle konuştu:
Anne ve babaların, çocukların ilgi alanlarını, renklere, ışığa ve sese
olan meraklarını dikkate alarak, bunu besleyecek oyuncaklara yönelmeleri gerekir.
Oyuncağın pahalı olması gerekmez. Bir araştırma, hazır bir oyuncağın bir çocuğun
ilgisini ancak 90 saniye çektiğini gösteriyor. Üzerinde çalışabileceği, monte
edebileceği, parçalayıp yeniden değişik şekiller verebileceği bir oyuncak ise
çocuk ise bulunmaz nimet. Her şeyiyle elektronik, tam, sadece oynamak için bir
oyuncak 90 saniyeden fazla çocuğun ilgisini çekmiyor. Bunun için benim tavsiyem,
olabildiğince sökülüp takılan, monte edilebilen, yumuşak ve şiddeti
çağrıştırmayan, çocuklarda pozitif duyguları geliştirecek oyuncakların tercih
edilmesi.
-Oyuncak seçiminde çocuğun ilgi alanlarına bakılmalı-
Yrd. Doç. Dr. Memduh Sami Taner, oyuncak seçiminde çocuğun ilgi alanlarına
göre bir tercih yapılması gerektiğini dile getirerek, sportif faaliyetlere
meraklı çocuklara top alınmasını önerdi. Estetik yönü güçlü çocuklar için ise
boya ve resim malzemeleri alınabileceğini belirten Taner, renkli kağıtlar ve
hamurlar ile bunları bir arada bulabileceği setlerin yararlı olacağının altını
çizdi.
Çocuğun oyun oynarken en mutlu zamanlarını yaşadığını ve yaratıcılığının
geliştiğini anlatan Yrd. Doç. Dr. Taner, anne babaların çocuklarının
yaratıcılığını besleyecek oyuncakları seçmesinin yararlı olacağını söyledi.
Taner, oyuncak seçiminin çocuğun zeka gelişimi üzerine önemli katkıları
olduğunu da vurgulayarak, Bir oyuncak keşif duygusunu geliştiriyorsa, bazı
keşifler yapılmasını sağlıyorsa, birden fazla çocuk tarafından oynanabilirse
yararlıdır dedi.
Satın alınan oyuncakları kısa sürede kıran çocuklara da dikkati çeken Taner,
sözlerini şöyle sürdürdü:
Merak duygusu önüne set çekilmez bir şeydir. Eğer çok kapalı bir oyuncak
ise çocuk onun içini merak edecektir. Bu aşamada içindekini merak ettiği için
kırabilir. Bir de başka amaçla kırabilir. Buna anne babaların dikkat etmeleri
lazım. Kırma faaliyetinin altında bir merak yatıyorsa desteklemelidir ya da
affedilebilir bir şeydir. Ama kırma davranışının altında sadece tüketim ve
enerjiyi dışa vurma varsa o zaman sportif veya müziğe yönelik bir oyuncak
seçilebilir.
-Sosyal rol oyuncakla öğreniliyor-
Çocukların en ciddi işi oyun oynamaktır diyen Memduh Sami Taner,
çocukların oyun oynarken içinde bulunduğu toplumu tanıdığını kaydetti. Antik
çağlarda bile oyuncak olduğunu hatırlatan Taner, İnsanoğlu sosyal rolünü,
cinsiyete bağlı rollerini oyuncak üzerinden öğreniyor dedi.
Kız ve erkek çocukların oyuncak seçimlerinde toplumsal rollerin etkili
olduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Taner, şöyle konuştu:
Oyuncağın yaşı yok. Lüks arabaları koleksiyonuna katmak için 80li, 90lı
yaşlarında araba galerilerine giden bir kişiyi düşünelim. Aslında o, oyuncağını
arıyor. Büyük bir cihazla iş yapan operatörü düşünelim. O kepçe aslında onun
oyuncağıdır. İki ay uzak kalsa üzülür. Oyuncağın yaşı yoktur ya da her yaşın bir
oyuncağı vardır. Bizim arabalarımız, çantalarımız, tokalarımız aslında değişen
oyuncaklarımızdır. Ama en tatlı oyuncak, yine çocukluk çağındaki oyuncaklardır.
Çünkü kişilik, yapı en çok o zaman değişir. O değişim esnasında bize yardımcı
olan materyaller de oyuncaklardır.
Taner, meslek tercihinde de çocukluk çağında seçilen oyuncaklara dikkat
edilmesi gerektiğini bildirdi. Yazılı materyallere düşkünlüğün, çocuğun gelecekte
akademik alandaki becerisini göstereceğini belirten Taner, sportif oyuncaklara
meraklı çocukların ise gelecekte mekandan bağımsız ortamlarda çalışmaktan mutlu
olacağını söyledi.
-Çocuğun tercihi bazen farklı oluyor-
Aylin Sağdıç da 10 yaşındaki oğlu Ömer Eren ile oyuncak mağazasını gezerek
yılbaşı alışverişi yaptı. Aylin Sağdıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
çocuğuna oyuncak alırken daha çok yaratıcılığını ortaya çıkaran oyuncaklar almayı
tercih ettiğini söyledi. Çocuğunun tercihlerinin bazen farklı olduğunu belirten
Sağdıç, Biraz onun, biraz da bizim isteklerimizle örtüştürmeye çalışıyoruz.
Lego tarzı oyuncakları tercih ediyoruz dedi.
Ömer Eren de zekasını geliştiren oyuncakları daha çok tercih ettiğini,
legolarıyla en çok evler ve gökdelenler yapmayı sevdiğini dile getirdi.
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu