Özel Silivri Fatih Koleji'nde seminer veren Prof.Dr. Sefa Saygılı çocuk eğitimiyle ilgili çarpıcı bilgiler verdi.
Silivri Fatih Koleji'nde “Çocuk Eğitiminde Babanın Rolü” konulu seminerde konuşan Prof.Dr. Sefa Saygılı konuyla ilgili önemli ipuçları verdi.
İşte konuyla ilgili en önemli noktalar
Babanın rolü hamilelikten itibaren başlar. Bebeklikten itibaren babanın ilgisini bekleyen çocuk yaşı ilerledikçe araştıran ve çevresine not veren çocuk durumundadır; ama anne babalar bunun farkında değildir.
Çocuğun anne babasından ayrılıp okula gitmesi çocuğun dünyasında büyük bir adımdır. Bu adımı annesinin yanında ve babasıyla da iyi bir ilişki kurmuş çocuklar daha sorunsuz atlatır.
Aslında çocuk okula başlarken anne-babasını rol model olarak alır ve hep onları taklit ederek kişiliğini öğrenir.
Çocuk zamanın çoğunu okulda arkadaşları geçirdiği için babaya ihtiyaç kalmadığı düşüncesi tamamen yanlıştır.
Aksine yeni bir dünyayla karşı karşıya olduğu bir dönemde babasının hep yanında ve elini uzattığında ulaşabileceği yerde bulunduğunu bilmesinin vereceği güvene muhtaçtır.
Baba olarak oğluyla ilgilenmesinin gerektiği, kızla da sadece annesinin ilgilenmesi düşüncesi de tamamen yanlıştır. Her yaş döneminde babanın ayrı bir önemi, görevi ve çocuğun dünyasında bir yeri vardır. Özellikle ergenlik döneminde annenin tek başına gücü yetmez, ilgili ve yakın bir baba ancak genci sağlıklı bir şekilde bu dönemi atlatmasını sağlar.
Babadan Yoksun Çocuklar!
Baba olmadığı zaman otorite rolünü anne üstlenir ve bu fonksiyon, annenin ilk görevi durumuna gelir. Cinsel kimlik oluşması çarpıklaşır.
Çocuklarıyla ilgilenen babalar yaşlandığında da çocuğu babasıyla ilgilenir.
Babanın ilgilenmemesinde kaynaklanan otorite boşluğu çocuğu anti sosyal eylemlere ( çalma, saldırganlık, kavgacı arkadaş grubuna katılma gibi) itebilir. Çocuk asosyal, çekingen ve içe kapanık olabilir.
Anne de problemli hale gelebilir. Çocuk Tv' deki sahte kahramanlara özdeşim kurar.
İş Kolik Babaların Çocukları Daha Problemli Oluyor
İşlerimiz ne kadar yoğun olursa olsun, ailemizi işimize feda etmeyelim. Günlük çalışma temposunda dengeyi iyi koruyup, geç vakitlere kadar evin maddi ihtiyaçlarını karşılayayım derken, manevi ve ruhsal ihtiyaçlarını giderememeyle karşı karşıya kalmayalım.