Çocuklarda FMFye dikkat
-Yineleyen şiddetli ateş ve buna eşlik eden karın ağrısıyla
kendini gösteren Ailevi Akdeniz Ateşi (FMF) hastalığının,
tedavi edilmediğinde böbrek yetmezliği sonucu ölümlere yol
açabileceği bildirildi
-P
SİVAS (A.A) - Önder Felek - Tıp literatüründe Familial
Mediterranean Fever (FMF) adıyla bilinen, yineleyen şiddetli ateş ve buna eşlik
eden karın ağrısıyla kendisini gösteren Ailevi Akdeniz Ateşi hastalığının tedavi
edilmediğinde böbrek yetmezliği sonucu ölümlere yol açabileceği bildirildi.
Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim
Dalı Pediatrik Alerji-İmmunoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Cevit,
AA muhabirine yaptığı açıklamada, FMF hastalığının yüzde 40-60 oranında genetik
nedenlere bağlı olduğunu belirtti.
Hastalığın iltihabı durdurucu mekanizmalardaki bozukluk nedeniyle ortaya
çıktığını ifade eden Cevit, Hastalığı freni bozulmuş, durmak bilmeyen bir
arabaya benzetebiliriz. Vücudun iltihabı başlatıcı ve durdurucu mekanizmaları
vardır. Bu hastalıkta görülen o ki iltihabi durdurucu mekanizmalarda bir bozukluk
var dedi.
Hastalığın genellikle 4-5 yaşlarında başladığını anlatan Cevit, şöyle
konuştu:
Hastalığın kliniğinde genellikle çok yüksek ateş gözlemliyoruz. Yüksek
ateşe herhangi bir enfeksiyon eşlik etmiyor. Ateş, ortalama 1-2 gün devam ediyor.
Bir çocuk doktorunun gözlemleyebileceği boğaz ve idrar yolu enfeksiyonu veya
başka bir enfeksiyon olmaması tanıyı güçleştiriyor. En önemli belirtisi, yüksek
ateşe eşlik eden karın ağrısı. Bu belirtiler, 15 günde veya ayda bir tekrarlıyor.
Ama bunun dışında tek taraflı olarak göğüs ve eklem ağrısı olabiliyor. Yine
vücutta kızılımsı döküntüler, karaciğer ve dalakta büyüklük gibi belirtiler de
ortaya çıkabiliyor.
-Hastalığın tedavisi-
Prof. Dr. Cevit, hayat boyu devam eden ilaç tedavisiyle hastaların yüzde
60ında hastalık belirtilerinin bir daha görülmediğini, yüzde 30unda azaldığını,
yüzde 10unda ise ilaç tedavisine rağmen hiç azalmadan devam ettiğini söyledi.
Hastaların yüzde 10unda belirtilerin yok olmamasına rağmen tüm hastalara
ilaç tedavisini önerdiklerini vurgulayan Cevit, şöyle devam etti:
Hastalıkta vücutta hiçbir tedaviyle erimeyen anormal bir protein meydana
geliyor. Bu proteinler en fazla böbrek olmak üzere dalak, diş eti ve bağırsakta
birikiyor. Ama klinikte en önemli bulgu veren organ böbrek. Bu hastalar uzun süre
tedavi olmazsa böbrek yetmezliği oluşabiliyor ve buna bağlı olarak hasta
kaybedilebiliyor. Hasta sadece böbrek nakliyle hayata tutunabilir. Bu nedenle
FMFde ilaç tedavisi çok önemli. İlaç tedavisine rağmen hastaların yüzde 10unda
klinik bulgular hiç azalmasa da böbrek yetmezliğine gidiş engelleniyor.
Ömer Cevit, hastalığın Türkiyede en fazla Sivasta görüldüğünü, bine yakın
hastaları olduğunu belirtti. Sivasın 10 katı nüfusa sahip illerde hastalığın çok
daha az görüldüğüne dikkati çeken Cevit, hastalığın Sivasta daha fazla
görülmesinin zemininde genetik yatkınlık veya akraba evlilikleri olabileceğini
sözlerine ekledi.
Yayıncı: Ahmet Ekici