Çözüm süreci
-Akil İnsanlar Doğu Anadolu Bölgesi Heyeti Başkanı Paker:
"Barış süreciyle Kürt sorununun çözüm süreci aynı zamanda
bitmeyecek. Bu, sorunun çözümünün başlangıcı olacak"
-VANGİAD Başkanı Salaz:
"Korucular, emekli olaca
VAN (A.A) - Akil İnsanlar Doğu Anadolu Bölgesi Heyeti Başkanı
Can Paker, "Barış süreciyle Kürt sorununun çözüm süreci aynı zamanda bitmeyecek.
Bu, sorunun çözümünün başlangıcı olacak" dedi.
Heyet Başkanı Can Paker ile heyet üyeleri Sibel Eraslan, Abdurrahman Kurt,
Mehmet Uçum, Ayhan Ogan, Zübeyde Teker ve Mahmut Arslan, sivil toplum örgütü
temsilcileriyle bir araya geldi.
Mehmet Uçum moderatörlüğünde yapılan toplantının açılış konuşmasını yapan
Paker, hiçbir siyasi partinin uzantısı olmadıklarını anımsatarak, heyetteki
herkesin farklı dünya görüşü ve siyasi pozisyona sahip olduğunu ve "barış" çabası
için bir araya geldiklerini söyledi.
Heyetteki isimlerin geçmiş dönemlerde de barış için mücadele ettiğine
dikkati çeken Paker, "Burada sizlerin görüş ve önerilerinizi duymak istiyoruz.
Barışın arkasında durduğunuz sürece barış gelecektir. Bu nedenle sizlerin barışa
giden yolda ne düşündüğünüzü duymak istiyoruz. Taleplerinizi aynen hükümete
ileteceğiz" diye konuştu.
-"Korucular ağaçlandırma faaliyetlerinde çalıştırılsın"-
Toplantıda söz alan sivil toplum örgütü temsilcilerinden Van Genç İş
Adamları Derneği (VANGİAD) Başkanı Kadri Salaz, barışın sağlanmasıyla korucuların
işlevsiz kalacağını belirtti.
Yaşanan süreçten en çok zarar gören alanlardan birinin ormanlar olduğuna
işaret eden Salaz, "Bu kaybın telafisi yakılan bölgelerin yeniden
ağaçlandırılmasıyla mümkündür. Korucular, emekli olacakları tarihlere kadar
ağaçlandırma çalışmalarında görev almalı. Dağlara tepelere yazılan ötekileştirici
sloganların yerine Mustafa Kemal Atatürkün Yurtta barış, cihanda barış
vecizesi gibi barışı, sevgiyi çağrıştıran mesajlar yazılsın" açıklamasında
bulundu.
Van Ticaret ve Sanayi Odası (VATSO) Başkanı Mirza Nadiroğlu ise çözüm
sürecini başlatan aktörleri kutlayarak, savaşın bir bahanesi bulunduğunu ancak
barışın bahanesinin olamayacağını ifade etti.
Nadiroğlu, barış için kararlı olduklarını ve bu sürecin sabote edilmesine
izin vermeyeceklerini vurgulayarak, toprakların bundan böyle kanla değil bahar
yağmurları ile sulanmasını arzu ettiklerini dile getirdi.
"Varlığınız bize güç katmıştır" diyen Nadiroğlu, iş dünyasının akil
insanlarını yatırımlar için Vana davet etti.
-"Sürecin sonunda başkanlık sistemine geçilmeli"-
Nadiroğlu, sürecin sonunda başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğinin altını
çizerek, yerel parlamentoların oluşması ve milletvekillerinin Ankara yerine
seçildikleri bölgelerde hizmet vermesi gibi adımların atılmasını beklediklerini
kaydetti.
Ekonomide Değişim Hareketi Sözcüsü Necdet Takva da barış sürecinin
Türkiyenin en önemli ve hayati projesi olduğunu bildirerek, "Bu süreç sadece
Türkiye için değil Ortadoğu başta olmak üzere dünya için önemli bir gelişmedir.
Savaş ortamının bitmesi sadece sosyal değil ekonomik olarak da bölgenin ve
ülkenin gelişmesini sağlayacak. İnsanlar huzurlu ve refahı yüksek bir ortam
istiyor. Bu yasal güvence altına alınmalı. Yayla yasakları yoğun olarak
kullanılıyor. Çevresel ve ekolojik etkileri ortadan kaldıracak düzenlemeler
yapılmalı" değerlendirmesinde bulundu.
İl Müftüsü Nimetullah Arvas ise yapılan çalışmaların hayırlı, yararlı,
faydalı olacağına inandığını belirterek, barışın her zaman iyilik ve berekete
vesile olduğunu söyledi.
Toplantıda diğer sivil toplum örgütü temsilcileri de "eyalet sistemi, yerel
yönetimler yayası, akil insanlar heyetinin Abdullah Öcalan ile görüşmesi"
konusundaki taleplerini dile getirdi.
-Heyet Başkanı Paker-
Sivil toplum örgütü temsilcilerinin taleplerini dinleyen Heyet Başkanı
Paker, bir partinin sözcüsü olmadığını ancak partilerin Türkiyenin her yerinden
oy olma mücadelesi içerisinde olduğunun unutulmaması gerektiğini ifade etti.
"Barış süreciyle Kürt sorununun çözüm süreci aynı zamanda bitmeyecek. Bu,
sorunun çözümünün başlangıcı olacak" diyen Paker, Türkiyenin son zamanlara kadar
askerlerin önderliğini yaptığı, bürokratların askerlerin çevresinde yer aldığı
bir siyasi iktidarla yönetildiğini bildirdi.
Hiçbir siyasi partinin siyasete karar vermediğini anlatan Paker, "Karar,
askerler ve bürokratlar tarafından verildi. Bu gerçek özellikle Turgut Özal
döneminde yapılan reformlarla kendisini yürütemez duruma geldi" diye konuştu.
-"Hepimiz barış taraftarıyız"-
Kürtleri kandıran devlet ile bugünkü devlet arasında büyük farkların
olduğuna işaret eden Paker, şunları kaydetti:
"Devlette halen eski devletin kalıntıları var. Ama eskiye göre çok ileride.
Siyaset arenasında icra ile yargının siyasi olarak zaman zaman ters düştüğünü
unutmayın. Akil insanlar Öcalan ile görüşsün talebi var. Bunu doğru bulmuyorum.
Öcalanla görüşenin siyasi yetkisinin olması lazım. Biz arabulucu değiliz. Bizim
insanların görüşlerini not edip, onlara kendi görüşümüzü katıp, talepleri siyasi
karar vericilere anlatmak gibi bir görevimiz var. Hepimiz barış taraftarıyız.
Anayasa ile ilgili bir takım şeyler söylendi. Yerel yönetimler çok önemli. Yerel
yönetimin gücü bugünkünden çok fazla olacak. Farklı bir yerel yönetim anlayışı
içinde olacağız. Türkiye artık Ankaradan yönetilmiyor. Yatırımın gelmemesinin
nedeni güven meselesi."
Pakerin ardından söz alan diğer heyet üyeleri de taleplerle ilgili
konularda katılımcılara bilgi verdi.
-Bazı katılımcılar toplantıyı protesto etti-
Bu arada, salonda bulunan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) üyesi Figen
Yaşar, heyet üyelerinin tek taraflı davrandığına inandıklarını öne sürerek,
toplantıyı protesto ettiğini söyledi.
Barış anneleri inisiyatifi ve bazı sivil toplum örgütü temsilcileriyle
salonu terk eden Yaşar, heyet üyeleri Zübeyde Teker ve Ayhan Oganın iknası
sonucu salona döndü.
Muhabir: Cemal Aşan / Levent Harman
Yayıncı: Erdem Gültekin