Çözüm süreci
-Akil İnsanlar Ege Bölge Heyeti, Denizlide sivil
toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi
-Heyet Başkan Vekili Özgürel:
-"Çözüm sürecine dahil olan herkes büyük risk aldı. Maazallah bu
süreçte aksama o
DENİZLİ (A.A) - Akil İnsanlar Ege Bölgesi Heyeti, Denizlide
sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle görüştü.
Heyet Başkan Vekili Avni Özgürel ile heyette yer alan Arzuhan Doğan
Yalçındağ, Hasan Karakaya, Fadime Özkan ve Fuat Keyman, Denizlide bir otelde
sivil toplum örgütü temsilcileriyle bir araya geldi.
Toplantıya katılan Denizli Kültür Eğitim Vakfı temsilcisi Bekir Sıtkı
Urganlıoğlu, "Bu kadar hazırlığa rağmen burada bulunmayan sivil toplum
kuruluşlarını teessüfle karşılıyorum. Bu ülkemiz için çok önemli bir mesele" diye
konuştu.
Acıpayam Kültür Derneği temsilcisi Hasan Hüseyin Gürel ise toplantıya
katılımın az olmasının ülkenin sadece güneydoğusunda değil, batısında da
insanların mahalle baskısı altında olduğunu gösterdiğini söyledi.
Soruları yanıtlayan heyetteki Keyman da süreçle ilgili kamuoyunda bilgi
kirliliğinin bulunduğunu, var olanlarla medyanın yansıttığı arasında farklar
olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Hükümetten sizleri ve bizleri rahatlatacak açıklamaların gelmesi gerekiyor.
Bunların başında anayasa konusu geliyor. Burada olmamızın temel nedeni kanın
durması. Hükümetin anayasa konusunda daha duyarlı olması gerekiyor.
Anayasa Komisyonu sonlara doğru geliyor. 40a yakın uzlaşılan madde var. AK
Partinin veya Öcalanın anayasası diye bir şey yok. Esas tartışmalar başkanlık
sistemiyle ilgili ortaya çıkacaktır."
Keyman, başkanlık ve yarı başkanlık sistemi tartışmalarıyla ilgili
çekincelerinin bulunduğunu ancak bu çekinceleri kanın akmadığı, ölümün olmadığı
bir ortamda konuşmak istediğini belirtti.
İzmirdeki temaslarda "Türklük elden gidiyor mu-" ve "Üniter devlet zarara
uğruyor mu-" kaygılarının ön plana çıktığını kaydeden Keyman, yeni anayasanın da
giriş maddesinde Türk milleti ibaresinin yer alabileceğini ve Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşlığı tarifinin yapılarak kaygıların giderilebileceğini kaydetti.
-"İş dünyası yatırıma hazır"-
Heyet yer alan Arzuhan Doğan Yalçındağ ise süreçte iyi niyetle yola
çıkıldığını, 30 yıldır yaşanan travmanın, akan kanın durması için bir fırsat
yakalandığını, milli birlik ve beraberliğin güçlenmesi yolunda da önemli bir adım
atıldığını ifade etti.
Çözüm sürecinin yeni anayasa süreci dışında bir süreç olduğunu ancak anayasa
hazırlığında da bu tür toplantıların düzenlenebileceğini anlatan Yalçındağ, tüm
kesimlerin görüşü alınarak ortak akılla, tek bir soruna değil, tüm demokratik
konulara dokunan, halk tarafından içselleştirilmiş bir anayasanın hazırlanması
gerektiğini söyledi.
Yalçındağ, iş dünyasının Doğu ve Güneydoğu Anadoluda yatırıma hazır
olduğunu, güvenli bir ortamın oluşmasının beklendiği de ifade etti.
Ortadoğudaki gelişmelerin sürece etkisine yönelik bir soru üzerine
Yalçındağ, sürecin sonunda Türkiyenin sınır ve toprak bütünlüğünün ziyana
uğrayacağına inanmadığını, Türkiyenin kendine güvenmesi gerektiğini belirtti.
Yalçındağ, Akil İnsanlara yapılan protesto ve eleştirileri sürecin doğal
parçası olarak gördüğünü sözlerine ekledi.
Heyet üyesi Fadime Özkan "Türkiyenin bölüneceği" iddiaları üzerinden devam
eden tartışmalara dikkat çekerek, Türk ve Kürtlerin aynı devlet çatısı altında
devam etme kararlılığının yapılan anketlere göre yüzde 95 olduğunu hatırlattı.
Özkan, Türkiyenin artık "Emperyalist güçler ister mi-" gibi edilgen
yaklaşımdan kurtularak, kendi göbeğini kestiğini göstermesi gerektiğini kaydetti.
-"(Ne yapalım olmuyor) noktası artık mümkün değil"
Heyet Başkan Vekili Özgürel, Türkiyede yeni bir döneme girildiğini, bu
sürece dair kaygıların ve desteklerin bulunduğunu belirtti.
Türkiyede kimsenin bölünme talebinin olmadığını vurgulayan Özgürel,
Türkiyede 30 yıldır oluşan tablonun değişmesinin herkesin yakındığı siyaseti de
değiştirebileceğini, bütün partilerin değişime uğrayacağını ifade etti.
Çözüm sürecine dahil olan herkes büyük risk aldı diyen Özgürel,
sözlerini şöyle tamamladı:
"Maazallah bu süreçte aksama olur, başarısızlık olursa bu, Başbakanın
siyasi hayatının sonu demektir. Bu süreç, laf olsun diye başlatılmış, başkanlık
hayalini destekler diye girilecek bir iş değil. Bebek katili, terörist başı
dediğimiz 30 senedir örgütü yöneten kişi, Silah bırakıyoruz diye açıklama
yaptı. Bundan sonra onun da dönüşü yok. Hepimiz geri dönüşü olmayan bir yoldayız.
Bu noktadan sonra örgüt, Silahı elimize alıyoruz noktasına bir daha zor gelir.
Ne yapalım olmuyor noktası da artık mümkün değil. İnşallah yanılmayız, inşallah
kötü beklentiler boşa çıkar.
Muhabir: Tolga Albay
Yayıncı: A. Fatih Tekcan