Şimdi kıskanç bir koca, karısını öldürse ve cebinden Othello çıksa, Shakespeare’in iskeletine pranga vurulması için Londra savcılığına müzekkere mi yazacaksınız?”
Necip Fazıl, Serdendeçti ve yargı tiyatrosu!
Necip Fazıl'ın savcıya sorusu bugün de geçerli!
1952'den başlayıp 1953'e kadar süren bir devlet terörü esti Türkiye'de! Malatya suikasti bahanesi ile yüzlerce masum insan gözaltına alındı! Onlardan biri de ünlü şair Necip Fazıldı!
12 Aralık 1952’de İstanbul’da tutuklanıp Malatya’ya sevk edilen N.Fazıl'a, “Taammüden katle teşvik ve azmettirmek, katle teşebbüs fiilini medih ve istihsal eylemek” suçlaması yapıldı. Tahliye talepleri reddedildi. Dosyada tek bir delil bulunmuyordu.
Dava, Malatya’dan Ankara’ya nakledildi. 3 Ağustos 1953 günü Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk duruşma yapıldı. Suikasti gerçekleştiren sanık Hüseyin Üzmez ve arkadaşları suçlarını kabul ettiler.
Necip Fazıl, Cevat Atilhan, Osman Yüksel Serdengeçti gibi yazarlar, iddiaları reddetti. "Hakkımdaki deliller nedir?” diye soran Necip Fazıl'a, Büyük Doğu’da Ahmet Emin Yalman’la ilgili yazdığı yazılar delil olarak gösterildi. Büyük şair, şu tarihi savunmayı yaptı:
"Benim, müteşebbis sanıkları doğrudan doğruya azmettirdiğime dair elde hiçbir delil bulunmadığına, her şey yazılarımdan alınan ilhamla yapılmış farz edildiğinde ve bütün mes’ele böyle bir faraziyenin ceza hukuku bakımından suç teşkil edip etmeyeceği üzerinde olduğuna göre, bu davayı kökünden hal ve fasl edici bir misali takdim etmeliyim: Dünya edebiyatında kıskançlığın şaheseri Othello’dur. Shakespeare’in meşhur Othello’su. Şimdi hastalık derecesinde kıskanç bir koca, sırf bu hissi yüzünden karısını öldürse ve cebinden Othello çıksa, şu kürsünün üzerine eğilmiş beni hayretle dinleyen kaytan bıyıklı savcı, Shakespeare’in iskeletine pranga vurulması için Londra savcılığına müzekkere mi yazacaktır?”
Mahkeme Hakimi duruşma arasında odasına Necip Fazıl'ı çağırmış, jandarmayı da uzaklaştırdıktan sonra şu itirafta bulunmuştu: "Tavan üzerimize yıkılacak gibi oluyor! Cübbemi paralayacağım geliyor! Fakat sizi tahliye edemiyorum. Anlayınız!.."
Ünlü yazar, 16 Aralık 1953’te Malatya Davası’ndaki suçlamalardan beraat ederek cezaevinden çıktı.
Malatya davasında Osman Yüksel Serdengeçti de aynı suçlamaya maruz kaldı. Necip Fazıl ile birlikte önce Malatya Cezaevi’ne, ardından da Ankara Kapalı Cezaevi’ne gönderilen Serdengeçti, 14 ay cezaevinde hapis yattı. Uğradığı zulümler karşısında “Biz bunları çok gördük, bu kelepçeler Menderes’in demokrasi fabrikasında imal edildi. Bunlar bindikleri dalları kesiyorlar, yarın ne olacağını Allah bilir. Başlarına bir iş gelirse yine biz üzülürüz.” diyecekti.
Malatya suikastinin üzerinden 67 yıl geçti; ne çakma suikastler bitti, ne de mahkemeler üzerindeki baskılar sona erdi! Hizmet hareketini yok etmek isteyen Siyasi İslamcılar, aynı yöntemleri daha acımasızca kullanıyor!
Not: 1952, Malatya suikasti:
Ali Emir Pakkan
Twitter@AliEmirPakkan
@TYolculuk