Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaretten 1.845 kovuşturma açıldığı kaydedildi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Cumhurbaşkanı'na hakaretle ilgili şu ana kadar Bakanlığımızca kovuşturma izni verilen dosya sayısı 1.845'tir." dedi. 28 Şubat davasında şu anda cezaevinde tutuklu kimsenin bulunmadığını kaydeden Bozdağ, yargılama devam ettiği için ceza alan kimsenin de olmadığını söyledi.
Adalet Bakanlığın bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda görüşülerek kabul edildi. Genel Kurul'da milletvekillerin sorularını cevaplandıran Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaretten şu ana kadar 1.845 kovuşturmanın açıldığını söyledi. Bozdağ, "Cumhurbaşkanı'na hakaretle ilgili konuda şu ana kadar Bakanlığımızca kovuşturma izni verilen dosya sayısı 1.845'tir. Sayın Cumhurbaşkanı'mıza dönük hakaretlere baktığınızda, ben okuyamıyorum bile, yüzüm kızarıyor, sinkaflı cümleler, kelimeler; bir düşünce açıklaması değil, tamamen küfür ve hakaret. Ben isteyen milletvekillerimize o şeyleri verebilirim. Yüzü kızarmadan arkadaşlarımızın okuyabileceğini zannetmiyorum." şeklinde konuştu.
"28 ŞUBAT DAVASINDA ŞU ANDA TUTUKLU KİMSE YOK"
28 Şubat davasında yargılamanın devam ettiğine dikkat çeken Bozdağ, "28 Şubat davasında şu anda cezaevinde tutuklu bulunan kimse bulunmamaktadır ancak yargılama devam ettiği için de ceza alan kimse yok. Yargılama bittikten sonra ancak bu konuda bir şey söyleyebilirim." ifadesini kullandı.
"DENETİMLİ SERBESTLİK SÜRESİNİ ARTIRMAYACAĞIZ"
Denetimli serbestliğe dair bir soru üzerine Bozdağ, şunları söyledi: "Denetimli serbestlikle ilgili konuda şu anda bir çalışmamız yok. Bildiğiniz gibi, şartlı tahliyesine bir yıl kala kişilerin denetimli serbestlik yoluyla infazı devam ediyor. Bu uygulamaya göre, bugün on sekiz ay hapis cezası alan birisi içeride bir gün, iki gün, bilemediniz en fazla bir hafta bir durum değerlendirmesi yapılana kadar kalıyor, sonra denetimli serbestliğe ayrılıyor. Eğer biz bu süreyi iki yıla çıkarırsak o zaman otuz altı ay hapis cezası alan bir vatandaşımız içeri hiç girmeden veya bir gün, iki gün, belli bir süre kaldıktan sonra denetimli serbestlik yoluyla infaz işlemi yapılacak. Bunun anlamı şu: Üç yıla kadar hapis cezaları cezasız kalacak demektir. Yani böyle bir şeyi yapalım mı yapmayalım mı? Herkesle ben konuştuğumda, üç seneye kadar hapis cezası alan biri hiç içeri girmesin, hiçbir ceza yatmasın deniyorsa o ayrı bir konu ama baktığınız zaman, toplumun şikâyet ettiği pek çok suçun da bu kapsamda olduğunu biz değerlendiriyoruz. O nedenle, denetimli serbestlik süresini artırma yönünde bir çalışmamızın olmadığını burada ifade etmek isterim."
"TARSUS CEZAEVİ KAMPÜSÜ ŞEHİR EFSANESİNE DÖNDÜ"
Eskişehir'e dair bir soru üzerine ise Bozdağ, "Bölge idare mahkemesi ve bölge adliye mahkemelerinin Eskişehir'de kurulmasına ilişkin bir hazırlığımız yok yani en azından şu aşamada Eskişehir'de bunların kurulması söz konusu değil, onu ifade etmek isterim. Tarsus Cezaevi kampüsünün Adana'ya bağlanacağına ilişkin bir soru vardı. Böyle bir çalışma yok, böyle bir düşünce de yok, biz bunu daha önce de ifade ettik. Tarsus'ta zaten ağır ceza mahkememiz var. Dolayısıyla oraya bağlı olarak görevini devam ettirecek. Yani o, bir şehir efsanesine döndü." ifadelerini kullandı.
Cihan CİHAN