Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sema'nın uygun şekil ve yerlerde icrasını önemsiyorum

Curbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hz. Mevlana'nın aşkının cezbesinin vecdinin bir tezahürü olan Sema'nın ifade ettiği anlama uygun şekilde ve uygun yerlerde icra edilmesini doğrusu önemli görüyorum. Bunun da altını çiziyorum." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mevlana Celaleddin Rumi'nin ölüm yıl 742. ölüm yıl dönümü dolayısıyla Konya'da düzenlenen Şeb-i Arus törenlerine katıldı. Spor ve Kongre Merkezi'nde organize edilen Şeb-i Arus töreni öncesi konuşan Erdoğan, Sema ayinlerinin uygun yer ve şekilde yapılmasını önemsediğini ifade ederek şunları söyledi: "Kur'an-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflerin, Mevlana'nın gönül pınarından süzülen bir yorumu olan, kolay anlaşılması için yaşadığı dönemin günlük hayatından örneklerle bezenen eserleri bizim için kıymetli birer hazinedir. Herkesin istifadesine açık bu hazineyi hep birlikte çok iyi değerlendirmeyiz. Hz. Mevlana'nın aşkının cezbesinin vecdinin bir tezahürü olan Sema'nın ifade ettiği anlama uygun şekilde ve uygun yerlerde icra edilmesini doğrusu önemli görüyorum. Bunun da altını çiziyorum. Unutmamalıyız ki metaştırdığımız her değer bizim olmaktan çıkar. Mevlana Hazretlerini ve emanetlerini O'nun muradına uygun şekilde muhafaza etmek hepimizin en başta gelen vazifesidir. Bu noktada en büyük sorumluluk Konya'ya ve Konyalı kardeşlerime düşüyor."

'ANADOLU'YA MÜHRÜMÜZÜN VURULMASINDA MEVLANA'NIN BÜYÜK EMEĞİ VARDIR'

Erdoğan, Mevlana'nın ölümü üzerinden 742 yıl geçmesine rağmen milyonlarca insanın onun eserleri vasıtasıyla kendi gönül dünyasında aynı yolculuğa çıktığını dile getirerek, "Elbette bugün son ve ebedi vatanımız olarak sımsıkı sarıldığımız bu coğrafyaya gönülleri fethederek mührümüzün vurulmasında da Mevlana Hazretlerinin çok büyük emeği, çok büyük katkısı vardır. Mevlana Hazretleri aynı pınardan beslenen Yunus Emre ile Hacı Bayram Veli ile, Hacı Bektaş Veli ile ve diğer gönül sultanlarıyla birlikte Anadolu'ya adeta bir hamur gibi yoğurarak medeniyetimizin kalesi haline getirmiş bu yolda hizmet etmiştir." dedi.

'GEREKİRSE ŞEHİT DÜŞMEK ŞEREFLERİN EN BÜYÜĞÜDÜR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu topraklar için gerekirse şehit ve gazi olmanın şereflerin en büyüğü olduğuna değinerek şunları söyledi: "Bin yıldır bu topraklarımızın vatanımız olarak kalmasını, ölümü düğün gecesi olarak gören bu idrake borçluyuz. Bugün de ülkemizin, milletimizin karşı karşıya olduğu sıkıntılarla aynı inançla mücadele ediyoruz. Hak ve hakikat yolunda mücadele etmek, bu uğurda eza ve cefa çekmek. Gerekirse şehit düşmek, gazi olmak bizim için şereflerin en büyüğüdür en yücesidir. Milletçe en mümeyyiz vasfımız olan gönlümüzün zenginliğinin ve yüreğimizin sağlamlığının gerisinde ecdadımızın mirası vardır. Bizim tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet vurgumuz ilhamını bir tarafıyla Mevlana'dan, Yunus'tan, Hacıbayram'dan, bir tarafıyla da Sultan Alparslan'dan, Osman Gazi'den, Fatih'ten, Kanuni'den Gazi Mustafa Kemal'den alıyor."

'MÜSLÜMANLARI, MÜSLÜMAN KİSVESİ ALTINDA TERBİYE ETME PROJESİ VAR'

Erdoğan, konuşmasında dünyanın çeşitli coğrafyalarında Müslüman kisvesi altına girmiş terör örgütleri olduğuna değinerek şunları söyledi: "Değerli kardeşlerim, bugün İslam aleminin başına musallat olan örgütlere baktığımızda hepsinin de Mevlana'nın en önemli temsilcilerinden biri olduğu sevgi medeniyetimizin düşmanları olduğunu görürüz. DEAŞ, Boko Haram, El Şebab, El Kaide gibi örgütlerin İslam'a ve Müslümanlara verdiği zararı tarih boyunca pek az düşman gerçekleştirebilmiştir. Müslümanları, Müslüman kisvesi altındaki canilerle terbiye etme projesi maalesef İslam coğrafyasının her köşesinde işliyor, işletiliyor. Mevlana Hazretleri diyor ki: "Acı su da tatlı su da birbirine benzeyebilir. Aralarındaki farka dikkat et." Evet, bu suların görünüşleri aynı olabilir ama insan üzerindeki sonuçları çok farklıdır. Bu terör örgütleri İslam'a ait sembolleri kullanıyor olabilir. Ama bu onların İslam'ın en büyük düşmanı olduğu gerçeğini değiştirmiyor."

'VİCDAN TERAZİMİZİ KAYBETMEYECEĞİZ'

Mevlana'nın hassas vicdan terazisine özellikle de Müslümanların çok ihtiyacı olduğunu aktaran Erdoğan konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Adaletle zulüm arasındaki farkı ağaçla dikeni sulamak kadar yakın gören Mevlana'nın o hassas vicdan terazisine bugün tüm insanlığın, özellikle de biz Müslümanların çok ihtiyacı olduğunu özellikle ifade etmek istiyorum. Yanıbaşımızda 400 bin masumun hayatını kaybettiği, 12 milyon insanın evinden yurdundan olduğu bir zulüm yaşanırken şu veya bu gerekçeyle buna rıza gösterenler dikeni sulayanların ta kendisidir. Biz karşımıza kim çıkarsa çıksın, hangi bedelleri ödersek ödeyelim, vicdan terazimizi kaybetmeyeceğiz. Elimizdeki suyu ağaçlara vermeyi sürdüreceğiz. Aksi takdirde Mevlana hazretlerinin huzurunda başımız dik, alnımız ak olarak gelemeyiz."

CİHAN
17 Aralık 2015 21:15
DİĞER HABERLER