Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Kurumu Başkanlığınca ATO Congresuimda düzenlenen Atatürk'ün 77. vefat yıldönümü anma törenine katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçimle ilgili, “1 Kasım seçimleri Türkiye’nin önünde dört yıllık istikrar ve güven dönemi açtı. Bu dönemi yeni anayasa başta olmak üzere ülkemizin ve milletimizin ihtiyaçlarını en ileri düzeyde karşılayacak reformların hayata geçirildiği bir dönem haline getirelim.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Kurumu Başkanlığınca ATO Congresuim'da düzenlenen Atatürk’ün 77. vefat yıldönümü anma törenine katıldı. Burada konuşan Erdoğan, vefatının 77. yıldönümünde Kurtuluş Savaşı’nın Başkomutanı, ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’e ve ahirete irtihal etmiş tüm gazilere rahmet dileyerek konuşmasına başladı.
“BUGÜN DE VATANIMIZI KORUMAK İÇİN BEDEL ÖDEMEYE DEVAM EDİYORUZ”
Rus Harbi'nde, Balkan Savaşları'nda, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nda verilen asker, sivil kayıpların toplam sayısının milyonlarla ifade edildiğini hatırlatan Erdoğan, “Bugün üstünde yaşadığımız toprakları çok ağır bedeller karşılığında kurtarabildik. Bugün de vatanımızı korumak için bedel ödemeye devam ediyoruz. Sadece son 3 -4 ayda 165 şehit verdik. Yüzlerce yaralımız, gazimiz var. Vatan olmanın bilinciyle bu evlatlarımız bu destanı bir daha yazıyorlar. Onu ben her vesileyle ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ diyorum.” ifadelerini kullandı.
“ARTIK REJİM ENDİŞELERİNİ GÜNDEMİMİZDEN ÇIKARMALIYIZ”
"Cumhuriyeti savunurken ne Osmanlı’yı ne Selçuklu’yu bir kenara koyamayız" diyen Erdoğan, şunları kaydetti: “Bizim gücümüz zaten buradan geliyor. Biz bir kabile devleti değiliz. Elbette son devletimize, Cumhuriyetimize tüm gücümüzle sahip çıkacağız. Cumhuriyetin yıldönümüyle birlikte bu topraklardaki devlet varlığımızın yıldönümünü de coşkuyla kutlamalıyız. Artık tarihimizle, milletimizle, medeniyetimizle ilgili bariyerlerimizi kaldırma zamanı gelmiştir. Cumhuriyet konusunda geriye gidiş olamaz. Aynı şekilde demokrasi, insan hakları, hukuk devleti ilkeleri konusunda da en küçük bir şüphe, tehdit söz konusu değildir. Bu konuda da geriye gidiş söz konusu olamaz. Cumhuriyetin ilk dönemindeki hassasiyetleri ve endişeleri anlıyoruz. Bu endişelerin ürünü olan pek çok uygulamanın cumhuriyetin benimsenmesi ve güçlenmesi sürecini uzattığını da kabul etmek durumundayız. Ama artık bunları geride bırakmamız gerekiyor. Türkiye Cumhuriyeti 92 yıllık tarihinin en büyük başarılarını son 13 yılda hayata geçirmiştir. Bu dönemde Cumhuriyetimiz en küçük bir kayıp yaşadı mı? Bunu birileri bize ispatlasın. Öyleyse artık rejim endişelerini gündemimizden çıkarmalıyız. Bunları konuşarak birbirimizi yormaya gerek yok. Uzun yıllardır bu endişeyi dile getirerek adeta ülkenin ve milletin kanını, iliğini sömüren, milleti tahkir ederek vesayet düzenlerini sürdürmek isteyenlerin foyası ortaya çıktı.”