Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Özgür Özel'e bir tazminat davası daha

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e Şişli Belediyesi önünde düzenlenen mitingde sarf ettiği sözler nedeniyle 500 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Özel, mitingde yaptığı konuşmada, "Erdoğan hazımsızdır, Erdoğan darbecidir, Erdoğan cuntacıdır, Erdoğan cuntanın başıdır" demişti.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin kayyım atanan Şişli Belediyesi önünde "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" sloganıyla düzenlediği mitingde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sert sözler sarf etmişti. Özel, "Cuntanın başkanı Erdoğan, duyuyor musun, görüyor musun Şişli’yi? Artık, bir kişinin çizdiği siyaset dönemi, milletten oyu alıp sırtını dönme dönemi bitti. Haddini bil cuntacı, sen tek başınasın. Çıkmış, şimdi de ‘Biz devletiz’ diyor. ‘Devlet benim arkamda’ diyor. Devlet dediğin binalardan ibarettir. Devlet yönetiminde senin yaptıklarından rahatsızlık da had safhadadır. Ama bir avuç cuntacıyla ‘Devleti ele geçirdim’ diye bu milletin karşısına dikilirsen bu millet sana kendi gücünü mutlaka gösterecektir. Mutlaka gösterecektir. Şişli’den bütün Türkiye’ye ilan ederim ki Erdoğan hem cuntacıdır, hem de Amerikan mandasının bir numaralı savunucusudur" ifadelerini kullanmıştı.

CUMHURBAŞKANI'NDAN TAZMİNAT DAVASI

Özel'in açıklamalarının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Özgür Özel’e 500 Bin TL’lik manevi tazminat davası açtı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Ahmet Özel tarafından İstanbul 46. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne sunulan dava dilekçesinde, "Davalı Özgür Özel, her mitinginde Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik hakaretleriyle, siyasi hayatını sövgü ve saldırılarla örerek, kendi partisinin karıştığı yolsuzluk ve diğer şaibeleri örtbas etmeye çalışmakta, müvekkilimi doğrudan hedef alarak ve kitleleri tahrik ederek partisini aklamaya çalışmaktadır" denildi.

'ÇAMUR ATARAK ALGI OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYOR'

Dilekçede, "Bu süreçte çeşitli bürokrat ve siyasetçilerle beraber müvekkilimiz Sayın Cumhurbaşkanımıza çamur atarak, algı oluşturmak, komplo teorileri ve dezenformasyon oluşturmak, tahkir ve tezyifle kamu makamlarını yıldırmaya çalışmaktadır. Müvekkilimizi doğrudan hedef alarak ve kitleleri tahrik ederek partisini aka çıkartma gayretindedir. Bu bağlamda, davalının söylemleri sadece kişisel bir eleştiri sınırında kalmayıp, kamu düzenini tehdit eden ve anayasal düzene zarar verebilecek potansiyele sahip beyanlardır" değerlendirmesi yer aldı.

'KOMPLO TEORİSİ'

Dilekçede ayrıca şu değerlendirmeler yer aldı:

"Davalı, müvekkilimiz ve birçok kamu görevlisi hakkında komplo teorileri üretmiş ve bunları kamuoyuna yaymış, müvekkilimizi, asla kişiliğiyle bağdaşmayacak şekilde, hukuka aykırı davranan, antidemokratik ve komplocu bir kişi olarak göstermeye çalışmıştır. Bu süreçte, yalnızca müvekkilimizi değil, onun şahsında kamu makamlarını ve seçmenleri de hedef almıştır. Bu durum, açıkça bir nefret söylemi niteliği taşımaktadır. Davalı, kendi partisi ve partilileri hakkında bağımsız yargının yönelttiği ithamlar ve çeşitli şaibeler karşısında oluşan kamusal dikkati dağıtmakta, kendisine yönelik şaibeleri, müvekkilimize hakaret ederek ve halkı ona karşı tahrik ederek örtbas etmeye çalışmaktadır.

'HEM HUKUKA HEM AHLAKA AYKIRI'

Özel'in sarf ettiği sözlerin hem hukuka hem de genel ahlak kurallarına açıkça aykırı olduğu vurgulanan dilekçede, "Davalının bu şekilde yürüttüğü sistematik tezvirat ve galiz ifadeler yalnızca müvekkilimizin kişilik haklarını ihlal etmekle kalmamakta, aynı zamanda hak arama hürriyetini de zedelemektedir. Bu tür beyanlar, dava açan ve hakkını arayan kişilerin toplum nezdinde yaftalanmasına yol açmakta ve caydırıcı bir baskı oluşturmaktadır. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca, kişilik hakları hukuka aykırı şekilde ihlal edilen kimsenin, uğradığı manevi zararın tazminini talep hakkı bulunmaktadır. Davalının eylemleri nedeniyle müvekkilimizin maruz kaldığı manevi zarar sübut bulmuş olup, bu zararın tazmini gerekmektedir. Öte yandan, davalıdan sonra söz alan dava dışı kişilerin de konuşmalarında doğrudan müvekkilimizi hedef alan beyanlarda bulunmaları, miting alanında açılan pankartlar ve atılan sloganlarla müvekkilimize yönelik topluca hakaret edilmesi olgusu birlikte değerlendirildiğinde, bu fiillerin birlikte icra edildiği ve organize biçimde yürütüldüğü anlaşılmaktadır" denildi.
11 Nisan 2025 19:48
DİĞER HABERLER