'Cumhurbaşkanı her şeyi söylüyor biri cevap verdiğinde hemen gözaltına alınıyor'

'Cumhurbaşkanı her şeyi söylüyor biri cevap verdiğinde hemen gözaltına alınıyor'
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Cumhurbaşkanlığı makamının artık bir siyasi makam olduğunu belirterek, "Cumhurbaşkanımız herkese her şeyi söylüyor ama birisi cevap verdiği zaman hemen hakkında işlem yapılıyor, gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. 2 boksör düşünün, birisinin elleri ayakları gözleri bağlanmış öbürü habire vuruyor." dedi.

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, basın kuruluşlarının Ankara'daki temsilcileriyle bir araya geldi. Destici, konuşmasına Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki terör olaylarını değerlendirerek başladı. 2007 yılıyla bugünkü Güneydoğu'daki şartların aynı olmadığını vurgulayan BBP Genel Başkanı, herkesin yüreğinin yandığını kaydederek, sözlerine şöyle devam etti: "Bugün Sur'daki görüntülerin Hama'daki görüntülerden ne farkı var, Cizre'deki görüntülerin Ayn-ül Arab'daki görüntülerden ya da Humus'taki, Nusaybin'deki görüntülerin Halep'teki, Musul'daki görüntülerden ne farkı var. Biz ülkemize konduramadığımız için dillendiremiyoruz. Ama dışarıdan baktığımızda çok farklı görülmüyor bu taraf. Türkiye'nin bir an önce bundan kurtulması gerekiyor."

"O ZAMAN PKK KİMLE İŞ BİRLİĞİ YAPMIŞ OLUYOR?"

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ile görüşmesini değerlendiren Destici, "Bizi, siz çözüme karşısınız diye suçlayanlar, bugün Demirtaş-Lavrov görüşmesinden sonra PKK-Rusya iş birliği manşetleri atıyorlar. Peki siz el sıkıştığınızda neydi o zaman. O zaman PKK kimle iş birliği yapmış oluyor? PKK, şu ana kadar çözüm sürecini iyi kullanarak büyük mesafeler aldı. Bu mesafelerin önemli bir kısmını da Türkiye içinden ziyade Türkiye dışında aldığını görüyoruz. Özellikle Suriye'nin kuzeyinde şu anda bir devletleşme aşamasına geldi. Demirtaş- Lavrov görüşmesinin ana konusunun da ben Suriye'nin kuzeyi ve PYD olduğunu diğer konuların bir süsleme olduğunun kamuoyuna farklı gösterilmeye çalışıldığını düşünüyorum." diye konuştu.

"KIYIYA VURAN CESETLERDEN DOLAYI İNSANLIĞIMDAN UTANIYORUM"

2015 yılının son derece olumsuz geçtiğinin altını çizen BBP Genel Başkanı, bunun başında da Suriye meselesinin olduğunu kaydetti. Mustafa Destici, şöyle devam etti: "Geriye dönük 5 yılda baktığımızda biz ne kazandık? Birisi çıksın bana ,'biz şunu kazandık' desin. Ben hiçbir dahilim olmadığı halde cesedi kıyıya vuran insanların vicdan azabını Türkiye Cumhuriyeti'nin bir siyasi partisinin genel başkanı olarak vebal hissediyorum. O kıyıya vuran çocuk, kadınların bedenlerinden dolayı insanlığımdan utanıyorum."

"CUMHURBAŞKANI HERKESE HER ŞEYİ SÖYLÜYOR, BİRİ CEVAP VERDİĞİNDE HAKKINDA İŞLEM YAPILIYOR"

2015 yılında demokrasinin çok büyük yaralar aldığını ifade eden BBP Genel Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tutuklanan gazetecilerimiz hala hapisteler. Elbette ki gazetecilerin suç işleme özgürlüğü yoktur. Ama fikrinden dolayı hiçbir insanın tutuklanmaması gerektiğini savunuyorum. Tutuksuz yargılanmalarının doğru olacağını söylüyorum. Bunu başbakan da söylüyor. Ne hikmetse başbakanın dediği olmuyor bu ülkede. Burada benim gözüm Erdem Gül'ü aradı. Cumhurbaşkanlığı makamı artık siyasi bir makam oldu. O zaman o koruma zırhından kurtulması lazım. Cumhurbaşkanımız herkese her şeyi söylüyor ama birisi cevap verdiği zaman hemen hakkında işlem yapılıyor, gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. 2 boksör düşünün, birisinin elleri ayakları gözleri bağlanmış öbürü habire vuruyor."

"ADALET VE KALKINMA PARTİSİ'NE İSRAİL İLE DOSTLUK HAYIRLI OLSUN"

Seçimden sonra iki ay geçtiğini ifade eden BBP lideri, AK Parti ile İsrail arasında son günlerde yaşanan gelişmeleri ise şöyle yorumladı: "2 ayda terör arttı mı, azaldı mı? Faizler, döviz mi düştü yoksa uluslararası arenada Türkiye bir güç mü kazandı? İsrail ile ilişkiler. Adalet ve Kalkınma Partisi'ne İsrail ile dostluk hayırlı olsun. Bizzat parti sözcüsünün ağzından bunu duyduk. 'İsrail halkı ve devleti bizim dostumuzdur' dedi. Bunu nasıl düzeltecekler bilmiyorum. Mavi Marmara'dan sonra eğer biz bir film seyretmediysek 3 şart vardı. Özür, tazminat, abluka. Bu 3 şart iktidarın Türk milletine şeref sözüdür. En önemlisi abluka. Bir duruş meselesiydi bu. Bunu da o kandırılan arkadaşlarımızın takdirlerine sunuyorum."

"VATANA İHANET OLARAK DEĞERLENDİRİYORUM"

Bazı AK Parti'li milletvekillerinin 'öz yönetim' ile ilgili görüşülme önerilerinin hatırlatılması üzerine BBP Genel Başkanı Destici, "Vatana ihanet olarak değerlendiriyorum. Bunu söyleyenlerin de dokunulmazlıklarının kaldırılarak hukuk önünde yargılanmaları gerektiğini ifade ediyorum. Çünkü öz yönetimden kasıt ayrı bir devlet kurmaya gidiştir. Bunun başka bir izahı yok. Kuzey Irak ve Suriye'de görüyoruz. Bunun üçüncü aşamasının Türkiye olduğunu görüyoruz." cevabını verdi.

"AYM'DEN MEVCUT GÖRÜŞÜN ALEYHİNE KARAR ÇIKMASI ZOR"

Anayasa Mahkemesi'nin kararları ile ilgili görüşlerini bildiren Destici, "En üst mahkeme. Elbette ki anayasanın ruhuna uygun karar vermeye çalıştıklarını düşünüyorum. Diğer bir yönüyle de artık Anayasa Mahkemesi'nden mevcut düzenin, sistemin görüşlerin aleyhine bir kararın çıkmasının da zor olduğunu düşünüyorum." dedi.



CİHAN
24 Aralık 2015 15:12
DİĞER HABERLER